ÇORUM (AA) - Hatay'ın Dörtyol ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki ilkokul mezunu Birsen Saygılı, evinde ürettiği doğal gıdaları, Türkiye'nin farklı illerinde düzenlenen yöresel ürünler fuarlarında satarak hem geçimini sağlıyor hem de öğrencilere katkıda bulunuyor.

Yaklaşık 3 yıl önce eşinin vefatının ardından evde boş durmamak için daha önce kardeşinin yaptığı işi devralıp Türkiye'nin dört bir yanındaki şehirlerde düzenlenen yöresel ürünler fuarına katılan Saygılı, çevresindekilerin "kadının yapacağı iş değil" ön yargısını yıkarak giriştiği işini, sağlığı elverdikçe sürdürmeyi planlıyor.

"Kendi yemediğim ürünleri başkasına yedirmem" düşüncesiyle evinde hazırladığı baharat, salça, peynir, yeşil zeytin ve incir reçeli gibi doğal ürünlerin satışını yapan Saygılı, cesareti ve azmi ile kadınların da isterlerse her işin üstesinden gelebileceğini gösteriyor.

İlkokul mezunu üç çocuk annesi Saygılı, kazandığı parayla bir taraftan vergi ödeyerek devletin bütçesine katkı sağlamanın gururunu yaşarken, diğer taraftan da çevresindeki öğrencilere destek olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Bugüne kadar Hatay, Sinop, Giresun ve Sinop'ta düzenlenen yöresel ürünler fuarına katılan Saygılı, aralık ayı içerisinde Kayseri ve Konya'da düzenlenecek fuarlara katılmaya hazırlanıyor.

- "Kadınlar evde oturmasın"

Çorum'da katıldığı fuarda AA muhabirine açıklamalarda bulunan Saygılı, evde boş oturmayı hiç istemediğini ve sürekli kendine bir iş çıkardığını söyledi.

Eşinin vefatının ardından hem kendisini oyalayacak hem de bütçesine katkı yapacak bir iş arayışına girdiğini anlatan Saygılı, kısa bir süre kardeşinin yaptığı baharat, salça, peynir, yeşil zeytin ve incir reçeli gibi doğal ürün imalatını evde yapmaya başladığını belirtti.

"Evde boş oturamıyorum çünkü boş kaldıkça eşimi çok özlediğimi hatırlıyorum. Bu sayede çalışıp çok şükür kimseye muhtaç olmadan yaşıyorum." ifadelerini kullanan Saygılı, şunları kaydetti:

"Benim bu yaştan sonra paraya ihtiyacım yok. Emekli maaşım var ama bu maaşla kimseye bir faydam olmaz. Bu işten kazandığım parayla hem kendi çocuklarıma, torunlarıma hem de çevremdeki öğrencilere katkım oluyor. Vergi ödeyerek devletimizin bütçesine katkı sağlayabildiğim için de kendimle gurur duyuyorum. Kadınlar her işi yapabilir. Evde örgü örüp satabilir ya da benim gibi fuarları gezebilir. Ben bu fuarlarda hiç bir kötülükle karşılaşmadım, aksine insanlar büyük bir saygıyla ve sevgiyle karşılıyorlar. Kadınlar evde boş oturacaklarına çalışsınlar, üretsinler. Sadece erkeklerin çalışıp kadınların evde oturmasıyla Türkiye daha fazla kalkınamaz. Biz kadınların da ekonomiye katkısı olması lazım. Bir kadın evinin önüne iki tane soğan bile dikse, bu hem kendisine hem de ülkemize fayda sağlar. Ben daha önce inek besleyip sütünü sattım. Terlik alıp sattım, dikiş diktim. İhtiyacım olduğundan değil, çevreme ve ülkeme faydam olsun diye."