Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği Genel Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, araştırmalara göre, genellikle ilişkiyi bitirme kararının aşk bitince değil, çiftin problem çözme yeteneği bitince alındığını söyledi.
Boşanmaların genelde evliliğin ilk beş yılı içinde olduğunu belirten Terapider Genel Başkanı Canatar, “Sevgi ve aşk iki insanı bir araya getirip birlikte tutan özel duygulardır. Ancak bu duyguları sadece hissetmek yetmez, göstermek, korumak ve emek vermek gerekir" dedi.
Aşkın devamı için eşlerin birbirlerine zaman ayırmaları, sohbet edebilmeleri, serbest zamanlarını beraber paylaşma konusunda istekli olmaları, aralarındaki tutkunun ve bağlılığın korunması konusunda istekli ve gayretli olmalarının önemli etkenler olduğuna değinen Canatar, "Evlilikteki mutluluğun; depresyonunun tedavi edilmesinde, fiziksel sağlığın artmasında, hastalıkların ve ölüm oranlarının azalmasında etkili olduğu, kısaca genel fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu çeşitli araştırma sonuçlarınca saptanmıştır. Bu nedenle daha sağlıklı yaşamak istiyorsanız eşinizle aranızdaki aşkı sürekli kılacak şekilde birlikte zaman geçirmeye ve aranızdaki romantik ilişkiyi beslemeye özen gösterin” şeklinde konuştu.

"MUTLU OLABİLEN BU ÇİFTLERİ MUTSUZ ÇİFTLERDEN AYIRAN EN TEMEL FARKLILIK..."
Kişinin eşine duyduğu aşkın, ilişkisini geliştirmeye ve korumaya gösterdiği çabayla doğru orantılı olduğunu ifade eden Dr. Canatar şöyle devam etti:
"Araştırma sonuçları, eşiyle isteyerek evlenmiş, aralarındaki romantik ilişkiyi sürdüren, birbirlerine karşı iletişimlerinde olumlu mesajlara sahip çiftlerin aralarındaki sevgi dolu birlikteliği yitirmediklerini, tam tersine sağlam bir beraberliğe dönüştürmeyi başardıklarını göstermektedir. Yine pek çok araştırma sonucunda belirtildiğine göre ilişkiyi bitirme kararı; genellikle çiftin arasındaki sevgi ve aşkın bitmiş olmasına değil, çiftin problem çözme, tartışma ve çatışma çözme becerilerinin eksikliğine bağlıdır. Bunun sonucunda oluşan kırgınlıklar ve kızgınlıklar çiftleri geri dönülemez karamsarlık ve umutsuzluk çıkmazına sürüklemektedir. Mutlu çiftlerde de üzüntü veya geçimsizlik yaşanmakta, hatta ilişkilerinde zaman zaman tartışma ve kavgaya rastlanabilmektedir. Üstelik bu çiftler problemlerini her zaman başarıyla çözümleyememektedirler. Buna rağmen mutlu olabilen bu çiftleri mutsuz çiftlerden ayıran en temel farklılık, tartışmalardan sonra bu bağı tamir edip yenileyebilme becerileridir. Unutmayınız ki çiftin arasındaki sevgiyi destekleyen, aşkın devam etmesini sağlayan ve aralarındaki gerginlikleri azaltan en önemli unsurlardan birisi de sağlıklı bir cinsel hayat yaşamaktır.”
(İHA)