Greenpeace, Soma’ya yeni yapılacak Termik Santral için zeytinlikleri kamulaştırılan Soma ilçesine bağlı Yırca köyü sakinleri ile birlikte, kamulaştırma kararına karşı dava açıyor.
Greenpeace, zeytinlikleri termik santral için acele kamulaştırılan Soma Yırca köyü sakinleri ile birlikte hukuk mücadelesi başlattı. Dava bugün Soma Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasıyla duyuruldu. Yırca köyü sakinleri, Soma halkı ve Greenpeace’ gönüllülerinin katıldığı basın açıklamasında davanın hem zeytinliklerin yaşatılması hem de kömüre dayalı termik santrallerin çevreye, doğaya, canlı yaşamına karşı oluşturduğu tehdit nedeni ile açıldığına vurgu yapıldı. Basın açıklaması sırasında, "Soma’da zeytinlikler termik santral için kamulaştırılıyor, Dur de" yazılı pankart açıldı.
Bakanlar Kurulu tarafından 10 Mayıs 2014 tarihinde alınan karar ile Soma’da binlerce metrekarelik alanda bulunan zeytinlikler, Soma’da yeni bir Termik Santrali’nin yapımı için acele kamulaştırılmıştı.
Zeytinliklerin enerji yatırımlarına açılmasın, öngören yasa tasarısına karşı tepkinin her gecen gün büyüdüğüne dikkat çeken Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, "Başta Anayasa olmak üzere, iç hukukumuz ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler ile, zeytinliklerin korunması güvence altına alınmış ve yok edilmesi, daraltılması yasaklanmıştır. Zeytinliklerin korunmasından sorumlu idari makamlar da termik santral projesine olumsuz görüş verdi. Tüm bunlara rağmen, Bakanlar Kurulu kararı ile zeytin ağaçları sökülsün, termik santral kurulsun diye acele kamulaştırma kararı alındı. Termik santraller gibi kirli yatırımlara karşı korunması ve geliştirilmesi gereken tarım alanları, milli parklar, ormanlar, kültür ve turizm varlıkları ve son olarak zeytinliklerin enerji yatırımları pahasına yok edilmesine sessiz kalamayız. Soma Kolin Termik Santral Projesi derhal sonlandırılmalı; acele kamulaştırma kararı aynı acelecilikle iptal edilmeli, hem yüzlerce yıldır orada olan binlerce zeytin ağaçlarının hem de bölgedeki insanların yaşamı tehlikeye atılmamalıdır" dedi.

KÖY SAKİNLERİ ENDİŞELİ
Avukatın ardından konuşan Yırca Köyü sakinlerinden Adnan İnal, "Bizler Yırcalı’lar olarak termik santrali istemiyoruz. İstemiyoruz çünkü yaşamak istiyoruz. Yaşadığımız yerde de sağlıklı bir şekilde ölmek istiyoruz. Kaldı ki 500 dönüm yerdeki 16-18 bin arası ağacımız kesilecek. Bu Soma’da ikinci katliam demektir. Bunun olmasını istiyoruz. Buralar bizim geçim kaynağımız. Bunlarla idare oluyoruz. Köylüler olarak çaresiz bir durumdayız. Hukuksuz olduğunun biliyoruz. Acil kamulaşmanın bunun durdurulmasını istiyoruz. Ömrümüz santrallerin içinde geçti. Çocukluğumuzda A santrali, gençliğimizde B termik, santralle doğduk. Santralle yaşlandık. Sanki santralle ölecek gibiyiz. Bunlar artık son bulsun. Ülkemizin enerji açığı olabilir. Kaynaklarımız daha güzel değerlendirilebilir. Güneşten, rüzgardan çevreye zarar vermeyecek şekilde bu ekolojik dengeyi sarsmayacak şekilde ülkemizin enerji açığı sağlanabilir. Buna saygı duyarız. Ama bizim zeytinliklerimiz son kalemiz. Buralarda giderse buralarda yaşamanın bir anlamı kalmıyor. Kaldı ki yaşayamayacağız bu gidişte bu hukuksal mücadelede arkadaşlarımla beraber hepimiz buradayız. Bunun bir an önce durdurulmasını istediklerini belirtip üçüncü bir termik santrali istemediklerini ifade etti.

"HASTANELERE GİTMEYE KORKUYORUZ"
Bir diğer köy sakini ise "Termik santral istemiyoruz. Bütün ölenler kanserden ölüyor. Çocuklarımız hava ile duruyor. Hastaneye çıkanlara hava veriyorlar. Ölenler kanserden ölüyor. Hastaneye gidip araştırılabilir. Açıkçası doktora gidip tahlil olmaya korkuyoruz. Bizim çocuklarımız astım hastalığıyla pençeleşiyor. Hastalarımız genelde nefes darlığı ve kanser hastalığıyla mücadele ediyor" ifadelerini kullandı.
(İHA)