HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, maden faciasında hayatını kaybedenlerin sayısı ile ilgili bir iddiada bulundu.
Kürkçü, faciada hayatını kaybedenlerin sayısının 11 kişi daha fazla olduğunu iddia ederek, “Çağdaş Hukukçular Derneği’ne bugüne kadar 11 kişi ocakta bulunan yakınlarının geri dönmediğini bildirerek başvurmuş durumdalar. En azından şuan için 301+11 daha maden ocağında hayatını kaybetmiş olması olasılığı olan insan olduğu bilgisi bizde var” dedi.
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte maden faciası için başlatılan soruşturma ile ilgili gözaltına alınanlar hakkında bilgi almak için Soma Adliyesi’ne gelen HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kürkçü, “Soma halkı, madencilerin ailelerine ve tüm Türkiye’ye başsağlığı diliyoruz. Salı gecesi ve çarşamba günü boyunca milletvekillerimiz ve ben dahil eş başkanlar buradaydık. Daha sonra çalışmalarımızı sürdürmek için Soma’dan ayrıldık. Dün aldığımız çok kötü haberler dolayısıyla bir kere daha Soma’ya geri dönme ihtiyacını hissettik. Çünkü burada madencilerin haklarını, halkın haklarını savunmak için canla başla çaba gösteren başta Çağdaş Hukukçular Derneği avukatları olmak üzere burada oluşan sivil kriz masasına hiçbir şekilde hiçbir kural ve yasa ile bağdaştıralamayacak bir polis saldırısı gerçekleştiğini hepimiz biliyoruz. Bunları kaydettiniz, gördünüz, gösterdiniz ve şuan bu avukat arkadaşlarımız başta Selçuk Kozağaçlı olmak üzere ağır yaralılar ve onlarla bir dayanışma için ve geçmiş olsun dileklerimizi iletmek için burada bulunuyoruz. Bu vesile ile Soma’nın mülki amirine, burayı yönetenlere, Manisa Valisi, Soma Kaymakamı, Soma Emniyet Müdürü, buradaki emniyet güçlerini sevk ve idare edenlere açıkça söylemek istiyoruz ki dün gerçekleştirilen açık bir şiddet ve vahşet gösterisidir” dedi.
“Açıkça sorumlularını kınıyoruz ve buradan bütün bu saldırıyı gerçekleştirenlere, bu kayıplara yol açanlara yönelik bir soruşturma başlatılmasını istiyoruz” diyen Kürkçü,
“Madenciler arasında hem bu ocakta meydana gelen katliam hem ondan sonraki süreçlerle ilgili ortaya saçılan resmi bilgilere kesin ve derin bir inançsızlık vardır. Kimse gerçek ölüm rakamının 301 olduğuna inanmıyor. Herkes gerçek rakamın daha yüksek olduğunu kendi görgü ve bilgilerine, kendi tanıdıklarına dayanarak söylüyor. Yakınlarını madende arayan ve bulamayan insanlara yakınlarının Soma’yı terk ettiği, İzmir’e ya da Aydın’a gittiği söyleniyor. Çağdaş Hukukçular Derneği’ne bugüne kadar 11 kişi ocakta bulunan yakınlarının geri dönmediğini bildirerek başvurmuş durumdalar. En azından şuan için 301+11 daha maden ocağında hayatını kaybetmiş olması olasılığı olan insan olduğu bilgisi bizde var. Bir kere her şeyden önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan ve AFAD’dan gerçek sahici ve yadsınamaz bilgilerle karşımıza çıkmalarını istiyoruz. Bugün AFAD sayılar açıkladı biliyorsunuz. AFAD bu ocaktan sağ çıkanların listesini açıkladığını söylüyor, oysa merak edilen kimlerin sağ çıktığı değil, kimlerin hayatını kaybettiği. Üstelik sağ çıktığı iddia edilen çok büyük bir bölümünün aslında ocağa hiç girmedikleri ya da ocağa kurtarma maksadıyla girdiği bütün Soma’da konuşulan temel hakikat. Ocakta çalışan ve sağ kurtulanların hepsi haftalardır başlarına böyle bir şeyin geleceğini beklediklerini söylediler. Onlara sordum, bu her zamanki madenci sezgisi mi, madenci kuşkusu mu, zaten her zaman böyle bir olasılıkla evden çıktığınızı düşünerek mi böyle söylüyorsunuz dedim. Hayır dediler. Artan sıcaklık madende ve havanın artan ölçüde kötüleşmesi bize kötü bir şeyler olacağını düşündürüyordu. Zaten bu haberleri okudunuz. Hayatını kaybeden teknisyenlerden birisi bu enerji nakil ve dağıtım sistemlerinin ocağın yüküne dayanmadığını ve bunların çökeceğini çoktan söylemişti. Bunları biliyoruz. O nedenle bu katliam sürecinde gerçekleşmiş bulunan ihmallerin tamamının hem iş veren hem de Çalışma ve Enerji Bakanlığı’ndan ortaya konmasını istiyoruz. İşçiler aşırı çalışmadan şikayet etmişlerdir. Eskiden insan taşımakta kullanılan konviyörlerin kömür taşımak için kullanıldığını, durmaksızın daha yüksek üretim için işçilerin baskı altında tutulduğu işçiler tarafından ifade edildi. O nedenle bu ocakta meydana gelen bu facianın denetim sorumluluklarının yerine getirilmemesi, gerekli teknik donanım ve ekipmanın sağlanmaması, gerçek bir kontrol müessesinin ocakta olmaması ve işçilerin ve sistemin aşırı çalıştırılması yüzünden olduğuna dair işçi kanaatini tatmin edecek bir soruşturmanın yapılıp yapılmayacağı bizim esas sorunumuzdur” diye konuştu.
(İHA)