RİZE (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İstiyoruz ki Türkiye’nin her coğrafyasında, her evinde huzur olsun, bereket olsun, her evde güzel şeyler anlatılsın." dedi.

Arhavi Belediyesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, ilçenin kendisi için ayrı bir yeri olduğunu söyledi.

Vatandaşlarla Arhavi'deki bir anısını paylaşan Kılıçdaroğlu, "Şimdi torun sahibi olduğum kızım o zaman 1 yaşındaydı ve Arhavi'de denizin kenarında bir fotoğraf çektirmiştik. Dolayısıyla Arhavi benim için özel bir yer taşıyor." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, işsizlikle ilgili de değerlendirmede bulunarak, şöyle devam etti:

"İşsizlik geldi 8,5 milyona dayandı. 8,5 milyon işsiz olur mu arkadaşlar? 17 yılda 8,5 milyon işsiz. Az önce bir kadın geldi yanıma 3 çocuğu var ve üniversiteyi bitirmişler, işsizler. Sorumlusu kim? O kadın mı? Hayır. Onun görevi çocuklarını okutmak mı, okutmuş. Boğazından kesmiş okutmuş, her türlü imkanı sağlamış. 'Üniversiteyi bitirsin daha iyi hayat standardı yakalasın' diye. Bir annenin umudunu kursağında bırakmaya kimin hakkı var? Sarayda yaşayanların hiçbirisinin işsizlik ve para sorunu yok. Bir elleri yağda, bir elleri bağda."

Kılıçdaroğlu, daha sonra Arhavi Belediye Başkanı Vasfi Kurdoğlu'nu makamında ziyaret ederek, kendisiyle bir süre görüştü.

Buradaki programın ardından Hopa Belediyesine ziyarette bulunan Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı Taner Ekmekçi ile bir araya gelerek sohbet etti.

Kılıçdaroğlu, daha sonra belediye binası önünde kendisini bekleyenlere yaptı konuşmada da Suriyelilerden şikayet edildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Şu soruyu özellikle AK Parti'ye oy veren kardeşlerimin düşünmesini isterim özellikle, neden biz Suriye'ye girdik, neden biz Suriye'ye silah soktuk. Neden Müslümanı Müslümana kırdırdık. Neden insanlar Suriye'de birbirlerini öldürüyorlar. Saldıranlar 'Allah Allah' diye saldırıyor, öbür taraftan saldıranlar da onlar da 'Allah Allah' diye saldırıyorlar. Birisinin elinde Rus silahı, öbürünün elinde Amerikan silahı, kim kazanıyor? Rusya kazanıyor, Amerika kazanıyor. Kim kaybediyor İslam dünyası kaybediyor. Bunu AK Parti'ye oy veren kardeşlerimin düşünmesi lazım. Neden, neden yapıyoruz biz bunları, bunu aşmak zorundayız. Suriye ile derhal barışmalıyız, Mısır ile derhal barışmalıyız. Suriye'de iç savaşı derhal sona erdirmeliyiz, iç savaşı sona erdirdikten sonra Suriyelilere her türlü yardımı yapmalıyız ve onları kendi ülkelerine huzur içinde göndermeliyiz. Eğer biz bunu yaparsak Orta Doğu'nun en saygın ülkesi haline geliriz."

Ülkücülere de seslenen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Öyle ya onlar diyorlar ki biz ülkücüyüz. Herkese söylerim. Bayrak benim bayrağımsa herkes ülkücüdür. Vatan benim vatanımsa herkes ülkücüdür, hiç bir endişem yok ondan ama şunu sormak isterim. Vatandaşlığı dolarla satılığa çıkaran bir hükümete ne denir? 'Bastır parayı al evi sana Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı vereyim' diyorlar. Bunu niye söylüyorum kendisine, milliyetçi diyen ülkücü kardeşime sesleniyorum. Ben buna karşıyım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı para ile satılamaz onun onuru vardır, kimliği vardır. Para ile satılıyorsa ve sen ona destek veriyorsan ben o kişiye kusura bakmasın ülkücü falan demem. Milliyetçi de demem. Para ile milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik bizim 6 okumuzdan birisidir. Asalet devri demektir, vatan sevgisi demektir, bayrak sevgisi demektir, milliyetçilik ırkçılık demek değildir. Gazi Mustafa Kemal'in söylediği bu bayrak benim bayrağım, bu vatan benim vatanımsa herkes milliyetçidir kardeşim. İşin özü budur."

- "Siz ona güvendiğiniz sürece bizde güveneceğiz"

Kılıçdaroğlu, ardından Kemalpaşa Belediyesini ziyaret ederek, burada da Belediye Başkanı Ergül Akçiçek ve belediye görevlileriyle bir süre görüştü.

Daha sonra belediye binasının balkonundan vatandaşlara hitap eden Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerdeki desteklerinden dolayı Kemalpaşa halkına teşekkürlerini iletti.

Heyecanlı ve hizmet etmek isteyen bir belediye başkanlarının olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Siz ona güvendiğiniz sürece bizde güveneceğiz. Siz onu taşıdığınız sürece biz de başımızın üstünde taşıyacağız. İstiyoruz ki Türkiye’nin her coğrafyasında, her evinde huzur olsun, bereket olsun, her evde güzel şeyler anlatılsın. Üzüntü var, dert var biliyorum. Ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Hiç kimse şunu aklından çıkarmasın, eğer bu ülkeden bütün bu krizler aşılacaksa herkes bilmeli ki bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi var. "