KASTAMONU (AA) - Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Kazan'ın isminin önüne "Kahraman" sıfatının eklenme sürecini anlattı.

Başkan Ertürk AA muhabirine yaptığı açıklamada, her şeyin yolunda gittiği bir Türkiye'de bu durumdan rahatsızlık duyan iç ve dış mihrakların, 15 Temmuz gecesi düşmanlarının birleşerek Türkiye üzerinde başka bir ülkenin bayrağını dalgalandırmak üzere harekete geçtiklerini söyledi.

Darbe girişimi gecesi için "karanlık bir gece" nitelemesinde bulunan Ertürk, "Ülkede her şey normalken ortaya çıkan bir grup, güçlü iktidara, seçilmiş Cumhurbaşkanına, seçilmiş hükümete, dolayısıyla millete karşı harekete geçti. İlk saatlerde televizyonlardan darbe girişimi, işgal girişimi olduğunu duyuyorduk ama inanmak istemiyorduk ama Cumhurbaşkanımızın sesinden duyunca olayın gerçeğini anladık. Ardından Kazan halkı olarak sokağa döküldük. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu bize güç verdi. Abdestini alan, ailesiyle helalleşen herkes dışarıya çıktı." dedi.

Savaş uçaklarının 4. Ana Jet Üs Üssü'nden kalkarak çeşitli yerleri vurduğunu duymaları üzerine üssün önünde toplandıklarını belirten Ertürk, kısa sürede sayılarının binlere ulaştığını belirtti.

Ellerinde ağır silahlar bulunan askerlerin kendilerine, "Evlerinize gidin, Türk halkı için sorun olacak bir şey yok, PKK'ya, Kandil'e operasyon başlatıldı. Uçaklar onun için kalkıyor." dediklerini aktaran Ertürk, ama buna inanmadıklarını ve üssün önünden ısrarla ayrılmadıklarını kaydetti.

Kazan halkının kararlı olduğunu gören askerlerin kendilerine karşı daha da sertleştiğini ifade eden Ertürk, "O dakikadan itibaren herkes birbiriyle, aileleriyle helalleşmeye başladı. Ya bu meydanda toplanacağız ya da toplanacak bir meydanımız artık olmayacaktı. Ya ülkemizde kendi bayrağımız dalgalanacak ya da 16 Temmuz sabahı hangi ülkenin bayrağının dalgalanacağı belli olmayacak bir gün olacaktı." ifadesini kullandı.

- Üniformalı vatan hainleri

Kararlı olduklarını gören askerlerin durumu komutanlarına aktardığına dikkati çeken Ertürk, şöyle devam etti:

"O sırada üssün yanındaki camiden sela okutmayı başardık. Ardından beklemediğimiz bir gelişme oldu. Türk ve Müslüman sandığımız bu kişiler önce minareyi kurşun yağmuruna tuttu, ardından camiye ateş açtı. Sonra da askerler imamı dışarı çıkardı. Üssü ablukaya alan Kahramankazan halkına da ateş açmaya başlamışlardı. Maalesef 9 şehidimiz, 92 yaralımız oldu. Saatlerce yaralılarımızı, şehitlerimizi alamadık. Allah bir daha o günleri bizlere yaşatmasın. Bizi öldüren, Türk askeri formasını giymiş bir avuç satılmış vatan hainiydi."

Ertürk, ilçe halkının o gece üssü ele geçirmeye kararlı olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

"Orada uçakların kalkmasını engellemek için insanlar ölüme koştu. Kahramankazan halkı, o gece darbe girişiminin merkezine müdahale ederek, darbecilerin kimyasını bozmayı başardı. O nedenle acımasızca ağır silahlarla üstümüze ateş açtılar. Kazan halkının mücadelesi sonucu bomba yüklü büyük uçaklar kalkamadı. Bomba yüklü uçaklar kalkabilseydi Ankara'da, hatta Türkiye'de taş üstünde taş kalmayacaktı. Jet üssünden uçakların kalkmasını dumanlarla engelleyemeseydik son çare olarak içeri girerek yakıt yüklü iki tankeri patlatacak, pisti tahrip edecektik. O gece Azeri'si, Kürt'ü, Laz'ı her kesimden Kahramankazanlılar, hayallerini bırakarak toprakları, bayrakları için ölüme koştu."