ZONGULDAK (AA) - ERDİNÇ AKSOY - Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) yanı sıra özel firmaların faaliyet gösterdiği Zonguldak'ta, kömür üretimi nedeniyle yerleşim yerlerinin altındaki galerilerde adeta ikinci bir şehir varlığını sürdürüyor.

 Kömür işletmeciliğine başlandığı 1848'den bugüne kadar 400 milyon tonu aşan taş kömürü üretilen havzada, TTK'nın 5 müessese müdürlüğü ile özel firmaların açtıkları galerilerde kömür üretimi yapılıyor. 

Havzada 13 aspiratör vasıtası ile dakikada 54 bin metreküp hava emilerek 85 tali vantilatör vasıtasıyla  yerin altı havalandırılıyor.

Bölgedeki 10  bin civarındaki maden işçisi, 3 vardiyada girdiği kömür ocaklarında 8 saatlik üretim faaliyetleri sırasında her türlü ihtiyaçlarını da yerin altında gideriyorlar.

Yemeklerini ocakta oluşturdukları sofralarda yiyen madenciler, kilometrelerce uzunluktaki karanlık dehlizlerde mesaileri süresince ayrı bir yaşam sürüyorlar.

Ramazan ayında sahurlarını yerin altında yapan işçiler, oruçlarını madende açıyorlar, yeni yılı da dualarla burada karşılıyorlar.

Kentte yerleşim alanlarının yüzde 90'ı toplam 61 kilometrekarelik alanı kapsayan Kozlu, Üzülmez ve Karadon üretim bölgelerinin üzerinde yer aldığından yer altı ve yer üstünde binlerce insan mesai yapıyor.

Madencilerin işçi asansörleri ve ardından bindikleri fayton denilen demiryolu aracıyla ilerledikleri galeriler, yerleşim yerlerinin altına uzanan üretim alanlarıyla Zonguldak'ı "iki katlı şehir" haline getiriyor.

Yer üstünde günlük yaşamın olağan koşuşturmasındaki insanlar ile yer altında kömür çıkartmak için kazmasını doğanın bağrına saplayan madenciler, 166 yıllık kömür kentini farklı kılan en temel özellikleri arasında yer alıyor.

Havzada tespit edilen 1 milyar 310 milyon ton taş kömürü rezervi düşünüldüğünde kentin altının daha uzun yıllar kazılmaya devam edilmesi bekleniyor. 

- Yer altı boşluklarının sonucu: tasman

Şehirdeki yerleşim alanlarının altında yapılan üretim faaliyetinin doğal sonucu olan tasman (madencilikte yer altında oluşan boşlukların, yer üstünde meydana getirdiği çöküntü), yapılarda işlevi azaltan, hatta yapıyı kullanılamaz biçime getirecek ölçüde "çok hafif" ile "çok şiddetli" dereceler arasında değişen hasarlara yol açabiliyor.

Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, galeri açıklarının yer üstüne yansımasının tasman şeklinde olduğunu söyledi.

Ocak açıklığı düşünüldüğünde Zonguldak'ta yer altında ikinci bir hayat olduğunun söylenebileceğini vurgulayan Kutoğlu,  "Yıllardır buradan kömür çıkartılıyor. Madenciliğin gereği olarak üretim faaliyetlerinin yer üstüne belli bir etkisi oluyor. 300 kilometreyi kapsayan ocak açıklığındaki bazı galeriler üretim yapıldıktan sonra terk ediliyor. Dehlizlerde zamanla çökmeler de yaşanabiliyor. Üretimin derinliğine bağlı olarak bu çökmelerin yüzeydeki etkisi değişiyor. Yer üstüne yakın alanlarda çalışıldığında tasmanın etkisi artıyor" ifadesini kullandı.