SİNOP (AA) - GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Osmanlı çektirmesi, tirhandil ve pazar kayıkları gibi geçmişte denizlerde kullanılan çok sayıda teknenin teknolojik aletler kullanmadan el yapımı maketini yapan ustalar, mesleğe ilgisizlik nedeniyle yetiştirecek çıkar bulamıyor.

Maket tekne üretiminin Türkiye'deki önemli merkezlerinden Sinop'ta zaman ve sabır isteyen mesleğe ilgi her geçen gün azalıyor.

Babasından öğrendiği mesleğini 40 yıldır sürdüren Doğan Ülgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisinin işiyle tanışmasının çocukluk yıllarına dayandığını söyledi.

İlkokul çağında babasının dükkanına gelerek o zamanlar "kotra" denilen el yapımı tekne maketi yapmayı öğrenmeye başladığını belirten Ülgen, "Bugün kentte usta sayısını toplasanız, 30'u bulmuyor. Bize göre bu mesleğin çok daha yaygın ve nitelikli olması gerekirdi." dedi.

- Halk eğitimi veya meslek liselerinde eğitim verilmesi isteği

Zaman ve sabır isteyen bir meslekle uğraşmanın kendilerini mutlu ettiğini ancak bunun gençlerin pek ilgisini çekmediğini dile getiren Ülgen, şöyle devam etti:

"Ben ilkokula giderken bu dükkanın kokusunu soluyordum. Profesyonel olarak ise yaklaşık 40 yıldır işin içindeyim. 40 yılın öncesinde çıraklık dönemlerimiz de oldu. Şimdi meslek okulları mezunları dahil gençlerin bu işe ilgisi zayıf, hatta çok kötü diyebiliriz. Eskiden yaz dönemlerinde yanımızda çalıştırmak için çırak olurdu ama o günler artık geride kaldı. Bugünlerde çırak bulmak gibi bir şey söz konusu bile değil. Sanata duyulan ilgisizlik ve daha kolay para kazanma isteği nedeniyle ciddi manada eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Bunun için meslek liselerine maket tekne yapımıyla ilgili ders konulması veya halk eğitim merkezlerinde bu konuda kurs düzenlenmesi amacıyla girişimlerde bulunduk ama maalesef sonuç alamadık."

Meslek lisesinde ağaç işleri bölümüne haftada iki saat bile bu konuyla ilgili ders konulmasını başaramadıklarını anlatan Ülgen, kendi buldukları kişilere işi öğretmeye çalıştıklarını anlattı.

- "Kamarası, pervanesi, makarası, ne varsa hepsi el emeği ile yapılıyor"

İşlerinin aslında çok zevkli, keyif veren bir meslek olduğunu vurgulayan Ülgen, "Denizi, tekneyi, ahşabı seven gençler arıyoruz. Çünkü ileriye dönük bir sanat sahibi olacaklar ama gençlerin ilgisi yok denecek kadar az. Bunu bir şekilde aşmamız gerekiyor. Daha modern, çağın koşullarına göre üretim yapmak istiyorsak mutlaka elaman açığımızı kapatmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Ülgen, el yapımı tekne üretmenin ilk şartının sabır olduğuna dikkati çekerek, oyuncak mantığıyla bu işe bakmanın kaliteyi düşüreceğini söyledi.

Sinop'ta üretilen teknelerin büyük çoğunluğunun el yapımı olduğunun altını çizen Ülgen, "Sanılmasın ki üretilen tekneler baskı veya kalıp şeklinde yapılıyor. Öyle bir şey yok. Kamarası, pervanesi, makarası, ne varsa hepsi el emeği ile yapılıyor. Bu yüzden zaman zaman fiyatı insanlara yüksek geliyor. Baskı şeklinde de yaparak satılabilir ama biz ahşaptan bu işin özünü koruyarak yapmak istiyoruz. Üretimimize oyuncakçı mantığıyla değil, alın teri ve el emeği gözüyle yaklaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

Ülgen, vatandaşların hediyelik tekne alırken el emeği ile yapılan tekneleri tercih etmelerinin mesleklerinin devamı açısından önemli olacağını sözlerine ekledi.