Anayasa değişikliğine "evet" diyen Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, "FETÖ tarafından makul karşılanması noktasında ses çıkarmayanlar, gençliğin Meclis kürsüsünde olmasını, yasama faaliyetinde bulunacak sorumluluğu üstlenmesini istemiyor olabilirler. Biz istiyoruz ve bu yüzden de ’evet’ diyoruz" dedi.

Memur-Sen, anayasa değişikliğine ilişkin kararını ve referandum sürecinde 81 ilde başlatacağı kampanya ve izleyeceği yol haritasını Grand Ankara Otel’de düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna açıkladı. Toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Milli ve sivil toplum anlayışını meydanlara aktarmaya kararlı olduklarını ifade eden Yalçın, "Örgütlülüğün gücünü, emek mücadelesine adanmışlığın gücünü, milletin ve kamu görevlilerinin sorunlarına çözüm üretmeye odaklanmış akademik hizmet sendikacılığının yerli ve milli sivil toplum anlayışının gücünü sahaya, masaya, meydanlara, öznesi olduğumuz mecralara aktarmakta, yansıtmakta kararlıyız, kararı olacağız" ifadelerini kullandı.

Yalçın şöyle devam etti:

"Bu yılın Mayıs ayı konfederasyonumuz ve sendikalarımız açısından 4’üncü dönem toplu sözleşme yapılacağından Ağustos ayı, üyelerimiz başta olmak üzere kamu görevlileri ve aileleri açısından anayasa değişikliği paketi oylanacağından 16 Nisan ise tüm milletimiz açısından son derece önemlidir."

“EVET’ DİYORUZ”

Memur-Sen’in eylem planı ve gerekçelerini anlatan Yalçın, "Biz hem anayasa değişikliğine ilişkin gerekçeleri hem de tercihimize ilişkin gerekçeleri ’Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet’ buluşmalarında her yönüyle ortaya koymak için bu hafta yollara düşüyoruz. Televizyon programlarında, gazetelerde, panel, seminer ve konferanslarda görüşlerimizi dile getireceğiz. Kendi yayın organlarımızda da bu konuyu işleyeceğiz. Anayasa değişikliği paketine bütün olarak bakıldığında vesayetin feshine ilişkin hem yürütme hem de yargı erki odaklı değişiklikler var. Vesayetin feshine ’evet’ diyerek demokratik hukuk devletinin güçlenmesine ’evet’ tercihinin neresi hatalı olabilir. Yargının demokratik denetimi kanallarının varlığına evet tercihi, ancak yargı sistemine güvenin artmasını istemek olabilir. Suç işlemesi, sanık kürsüsüne çıkması, dağa kaçırılması, Gezi kalkışmasında rol alması, FETÖ tarafından makul karşılanması noktasında ses çıkarmayanlar, gençliğin Meclis kürsüsünde olmasını, yasama faaliyetinde bulunacak sorumluluğu üstlenmesini istemiyor olabilirler. Biz istiyoruz ve bu yüzden de ’evet’ diyoruz. Yasama erkinin yasama faaliyetine yoğunlaşmasını, yasama organı üzerinde yürütme erkinin baskısının kalkmasını, yasamanın yürütmeden bağımsız olmasını doğru buluyor ve ’evet’ diyoruz. Yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve millet tarafından belirlenmesi sistemine ’evet’ diyoruz. İmzasının sorumluluğunu taşıyan, gerektiğinde hesap verme durumunda bırakılan Cumhurbaşkanına ’evet’ demek aklı selimdir. Tek adamlık söylemleri 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Anayasa değişikliği paketinin mevcut hükümlerinde risk ve tehlike oluşturacak bir yanlışlık yoktur" şeklinde konuştu.

(Mustafa Apaydın / İHA)