Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin Menbiç’ten çekilmesi için geri sayım başlarken, Türk ve ABD askerleri arasında sahada çıkabilecek muhtemel sorunların çözümüne yönelik olarak, “Stuttgart formülü” öne çıkarıldı. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun 4 Haziran’da Washington’da yaptıkları görüşmede, iki ülkenin ortak çalışma grubunun 25 Mayıs’ta Ankara’da oluşturduğu Menbiç sorununun çözümüne yönelik yol haritası onaylandı. Yol haritasında belirlenen ön hazırlık takvimi çerçevesindeki toplantı, 12-13 Haziran’da Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan ABD’nin Avrupa Komutanlığı’nın (European Command) karargahında yapıldı. Bu toplantının ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti telefon görüşmesi yaptı. 14 Haziran-4 Temmuz tarihlerini kapsayan ikinci takvim dilimi çerçevesinde de ilk somut askeri adım 18 Haziran’da atıldı. Türk zırhlı birlikleri, 18 Haziran’da Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesindeki Cerablus ilçesi ile Menbiç cephe hattını birbirinden ayıran Sacur Çayı’nın civarında devriye görevinde bulundu. Devriye görevi Menbiç bölgesindeki ABD askerleri ile koordineli olarak yapıldı. Türk ve ABD askerleri, 18 Haziran’dan itibaren Menbiç kırsalında altı kez koordinasyon içinde devriye görevinde bulundu. 

5. devriye görevinin yapıldığı 26 Haziran’ın ertesi günü 27 Haziran’da Akar, Scaparrotti ile bir telefon görüşmesi daha yaptı. Bu görüşmede de ağırlıklı olarak Menbiç yol haritası çerçevesinde belirlenen güvenlik prensiplerinin uygulanması konusu ele alındı.

‘NATO’nun geleceği’

Suriye’de görev yapan ABD birlikleri, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Orgeneral Joseph Votel’e bağlı bulunuyor. Ancak TSK’nın, Menbiç ile ilgili görüşmeleri ve sahayla ilgili askeri diplomasiyi karargâhı Stuttgart’ta bulunan Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (EUCOM) ile yürütmesi dikkati çekti. EUCOM Komutanı Orgeneral Scaparrotti, daha önce ABD Senatosu’nda bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı değerlendirmede, ABD’nin Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olması gerektiğini vurgulamıştı. Scaparroti’nin, ABD Savunma Bakanlığı’na da, “Eğer YPG’ye desteğimiz sürerse NATO’nun geleceği tehlike altında” görüşünü aktırdığı ortaya çıkmıştı. ABD basınında ise Votel’in Türkiye ile Suriye’deki ilişkilere sadece askeri açıdan baktığı ve uzun vadeli stratejik çıkarları gözardı ettiği yorumları yapılmıştı.