ZONGULDAK (AA) - Ereğli ilçesinde muhtarlar, sivil toplum örgütü üyeleri ve vatandaşlar, Uzunmehmet'in 1829'da taşkömürünü bulmasının ardından deneme amaçlı yaktığı iddia edilen değirmenin çevresinde temizlik yaptı.

Ereğli'ye bağlı bölgedeki mahalle ve köylerin muhtarlarının yanı sıra sivil toplum örgütleri ve vatandaşlardan oluşan bir grup, Uzunmehmet'in taş kömürünü bularak ilk ateşe attığı Neyrendere mevkisindeki Köseağzı Değirmeni'ne uluşarak çevresinde incelemede bulundu.

Uzunmehmet'in doğup büyüdüğü Kestaneci Mahallesi Muhtarı Ahmet Özer, gazetecilere yaptığı açıklamada, son dönemlerde Uzunmehmet'in hurafe olduğuna dönük söylemler olduğunu söyledi. 

Uzunmehmet'in kömürü bulmasıyla ülke ekonomisinin altın çağını yaşadığını ifade eden Özer, "Uzunmehmet'in hurafe olduğu iddialarıyla toplandık. Sivil toplum örgütlerimizle birlikte konuyu masaya yatırdık. Uzunmehmet için birlikte mücadele etme ve çalışma kararı aldık. Uzunmehmet'e sahip çıkacağız. Kömürü bulduğu Neyrendere mevkisindeki Köseağzı Değirmeni bakımsızlıktan yıkıldı. Bu değirmeni yeniden orijinal hale getirebilmek ve yeni bir değirmen yaparak kültürün yaşatılmasını istiyoruz. Muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar olarak bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.

Balı Mahallesi Muhtarı Hüseyin Yılmaz da Kestaneci Mahallesi'nde doğup büyüyen ve Neyrendere mevkisinde de taşkömürünü bulanarak ülke ekonomisine kazandıran Uzunmehmet'e sahip çıkacaklarını belirterek, "Kömürün bulunduğu alan, tarih açısından önemli. Kömürün ilk yandığı değirmen bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yıkıldı. Bu alan artık ormanlığa dönüştü. Değirmenin orijinal halde yeniden yapılmasını ve kültürümüze sahip çıkılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. 

Grup, daha sonra kalıntılarını bulduğu değirmen çevresinde temizlik çalışması yaptı.

- Uzunmehmet'in öyküsü

Uzunmehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yılları arasında geçiyor.

Öyküde, Uzunmehmet'in kömürü buluşu şöyle anlatılıyor: 

''Uzunmehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzunmehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. 

Uzunmehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzunmehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.

Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzunmehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzunmehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.

Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzunmehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzunmehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür.''