Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, New York Times gazetesinin İstanbul'da koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin resmi açıklamalardaki rakamlardan fazla olduğu iddialarıyla ilgili bir soru üzerine açıklama yaptı.

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), Türkiye'nin koronavirüs salgınında gerçek ölü sayılarını gizliyor olabileceğini iddia etmişti. Gazete, İstanbul'da 9 Mart-12 Nisan tarihlerinde son iki yılın ortalamasına kıyasla 2 bin 100 daha fazla ölüm yaşandığını belirterek, bu durumun salgındaki ölü sayısının daha yüksek olduğu anlamına gelebileceğini öne sürmüştü. Bu haberle ilgili bir soru üzerine açıklama yapan Koca, iddiaları reddetti.

"MEMLEKETLERİNE DEFNEDİLECEKLER SALGIN NEDENİYLE İSTANBUL'A DEFNEDİLDİ"
Koca İstanbul'daki ölüm sayılarının yüksek olmasının nedeninin normalde memleketlerine defnedileceklerin salgın nedeniyle İstanbul'a defnedilmesi yüzünden yükseldiğini belirterek "Söz konusu ölüm haberi Türkiye karşıtlığı üzerine kurgulanmış bir haber. Biz bugüne kadar şeffaf bir şekilde bütün bilgilendirmeleri DSÖ'ye yaptık. İki hafta öncesinde niye bir değişiklik oldu, PCR testini yapamayan ülkelerin olduğunu, bu ülkelerin bu bildirimi nasıl yapacağı sorusu gündeme geldiği için ikinci bir kod tanımlaması yapıldı. PCR testini yapamayan ülkeler için diğer kod açılmış oldu. İstanbul özelindeyse bildiğiniz gibi koronavirüs kurulu bir karar almıştı. Bundan böyle il dışına vefat edenlerin bulaşıcı hastalık ölüm raporu olanların il dışına defnedilmemesi. Daha önce vefat edenler kendi memleketlerinde bu defni yaparken, buna izin verilmedi. Dolayısıyla herkes İstanbul'da defnedildi. O nedenle yer yer bazı mezarlıklarda kalabalıklar olmuş olabilir." dedi.

"ÖLÜM BELGESİNİ DÜZENLEYEN BİR HEKİM, BAKANLIK TANIYI KOYMUYOR"
Koca, New York Times'ın iddialarıyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü: Toplamda baktığımızdaysa Türkiye'deki ölüm oranlarının ne olduğu. Ben sadece bununla ilgili rakam vereceğim. 2009 yılında toplam Türkiye'de ölüm sayısı 152 bin 289. Son 5 yıl içinde yıllık ölümde artış oranıysa yüzde 2,89. 2019'da 152 bin 289 olan ölüm sayısını baz aldığımızda 2020'de bu ortalama yıllık artış oranıyla 156 bin 684 beklenen ölüm. Artış oranı ilave ederek söylüyorum. Gerçekleşen ölüm sayısı 153 bin 766, 1 Ocak-20 Nisan arası, nerede artış? Bu ölüm belgesini düzenleyen, tanıyı koyan kişi o kurumda çalışan hekim. Bakanlık buradan o tanıyı koymuyor. O ölüm belgesini düzenleyen kişi hepimizin güveneceği hekimlerimiz. Gerçekten şu dönemde dünyada yatak sayısı boyutuyla Avrupa bizim 2 katımıza yakın yatağa sahip ve bu yataklarında şu an yer bulamıyor. Fuarlarda, AVM'lerde, stadyumlarda yeri geldiğinde hasta takip ediyor. Huzurevlerindeki hastalarını hastanelerine yatırmıyor.

"YATAK DOLULUK ORANI DÜŞÜK BİR TÜRKİYE'DEN ÖLÜM ORANLARININ NASIL YÜKSEK OLMASI BEKLENİYOR"
Biz ise hastalarımızı sonuna kadar hastanelerimizde takip ediyoruz ve yatak doluluk oranımız yüzde 30. Yatak doluluk oranı bu kadar düşük olan bir Türkiye'de ölüm oranlarını nasıl yüksek bekliyorsunuz. Bunun Türkiye'deki sağlık sisteminin ve 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın bu dönemdeki başarısı olduğuna emin olun. Sağlık çalışanlarımıza lütfen güvenelim. Bu dönemde dünyadan farklı olarak bu kadar vaka sayısıyla, bu kadar sağlık kuruluşlarının yükünü azaltan, tedavide farklı bir yaklaşım içinde olan sağlık sistemimizle gurur duyalım. Hekimlerimizin bu dönemde destan yazdığından emin olun. Hepimiz konuşurken vicdani bir sorumlulukla bu sözleri söyleyelim. Güvenilirliği zedelememesi gerekiyor. Sistemimizle önümüzdeki dönemde, haftalarda dünyaya yaptığımızı yayınlarla da gösterdiğimizde ne demek istediğim daha anlaşılır olmuş olur.