İmralı’da tutuklu bulunan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Av. Mazlum Dinç, Öcalan’ın, "Artık sabır taşı çatlamıştır. Dilerim ki bir hafta içerisinde müzakere süreci başlar" dediğini söyledi.
İmralı dönüşü Gemlik Jandarma Komutanlığı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Dinç, devam eden diyalog sürecinin müzakere sürecine geçmediğini söyledi. Hala hükümetin ve devletin HES’ler, barajlar, kalekollar inşa etmekte olduğu belirten Dinç, "Süreç bu şekilde ilerleyemeyecek. Öcalan, güvenlik gerekçesiyle yapılan HES’lerin ve barajların ve bunların en büyüğü olan Ilısu ve Silvan barajını Hiroşima ve Nagazaki’deki olaya benzetti. Çünkü bunların hiçbir ekonomik değerinin olmadığı ve buna son verilmesi gerektiğini iletti. Son olarak da artık sabır taşının çatladığını ve bir hafta içerisinde müzakere sürecinin başlamasını diledi" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili ise Öcalan’ın şu değerlendirmeleri yaptığını ifade eden Dinç, "Selahattin Demirtaş’ın alacağı başarının çözüm ve müzakere sürecinin başlaması açısından da çok büyük bir önemi var. Herkesin bu çözüm sürecine aktif şekilde katılmasını ve Selahattin Demirtaş’ın başarısı için çalışması gerektiğini söyledi" dedi.
Çözüm sürecinin AK Parti tarafından seçim malzemesi olarak kullanılması seçim endeksli yaklaşılmasını ciddi şekilde eleştiren Öcalan’ın bu durumu kabul edilemez olduğunu ifade eden Dinç, "Çok da seçime endekslememek gerekir. Kendi içerisinde çok da uzun süre sürecin, bir an önce müzakerenin başlaması gerekir. Öcalan aslında barışın yürütücüsü. Türkiye’de yıllardır devam eden akan kanın durması ve köklü olan Kürt sorununun demokratik çözümü için barışçıl yollarla çözümü için aslında çaba içerisinde. Bu kanallar açılmadıktan sonra aslında Öcalan’ın ifade edebileceği çok da fazla bir şey yok" diye konuştu.
Öcalan’ın şartları ile ilgili değerlendirmede bululan Dinç, "Sağlığından, güvenliğinden hatta özgürlüğünden biz sorumluyuz. Aslında sağlık sorunları devam ediyor. Bu koşulların başlı başına var olan süreçte üstlendiği rolünü tam olarak yerine getirmede çok zorlandığını gördük. Bir an önce Öcalan’ın koşullarının da düzeltilmesi gerekiyor. Çok ciddi sağlık sorunlarını gözlemliyoruz. Bu noktada, böylesi süreçte temel aktör olduğu için bir an önce koşullarının da düzeltilmeye gidilmesi gerekiyor. Kaldı ki Öcalan, tutuklu, hükümlü de değil aslında. Biz yıllardır bunu dile getiriyoruz. Hukukta şu vardır, bir kişinin tutuklu hükümlü, meşru bir şekilde tutulmasının temel kıstası, tarafsız ve bağımsız bir mahkeme tarafından verilen bir kararla tutulması gerekiyor. Öcalan’ın tarafsız ve bağımsız bir mahkeme tarafından yargılanmadığını böylesi bir kararla tutulmadığını herkes biliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bunu tescilledi. Bu anlamda Öcalan’ın özgürlüğü için mücadelemizi yoğun şekilde sürdüreceğiz" diye kaydetti.
(İHA)