ZONGULDAK (AA) - GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde yaşayan serebral palsi hastası 10 yaşındaki Boran Tekin, annesinin eğitime olan hassasiyeti sayesinde okul sıralarında teneffüs edemediği atmosferi sınıfa çevrilen odasında yaşıyor.

Yasin ve Eda Kerim Tekin çiftçinin tek çocuğu olan, 1 yaşındayken serebral palsi (beyin felci) tanısı konulan küçük Boran, ailesinin özverisi ve Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) uygulanan "evde eğitim hizmeti" sayesinde zihinsel ve fiziksel aktivitelerde gelişme gösteriyor.

Anne ve babasının gayretiyle sınıf ortamına çevrilen odasında haftada 5 gün toplam 20 saat eğitim gören Boran, odasında harf ve sayı çalışmalarının yanı sıra fiziksel etkinlik uygulamaları da yapıyor.

- "Üzülüp, iç çekmenin hiç kimseye faydası yok"

Anne Eda Kerim Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıldır evde eğitim hizmeti aldıklarını söyledi.

Ebeveyn olarak ellerinden geldiğince çocuklarına destek olmaya çalıştıklarını anlatan Tekin, "Oğlumun yürüme, konuşma ve tutma hareketlerinde sıkıntısı var. Fizik tedaviye, özel eğitime gidiyor. Her şeyi göstererek, ufak tefek kelimeler çıkararak yapabiliyoruz. Sayıları biliyor. Artık farkındalığı arttı. Her şeyi takip edebiliyor. Gördüğü her şeyi gösterebilir." diye konuştu.

Anne Tekin, öğretmeniyle okula da giden Boran'ın diğer öğrencilerle vakit geçirdiğini ve bunun da kendisini özel hissettirdiğini ifade etti.

Oğlunun odasını sınıf gibi hazırladıklarını ifade eden Tekin, şöyle konuştu:

"Boran harfleri, sayıları, görsel bütün her şeyi, müzik dinlemeyi çok seviyor. Öyle olunca, eve de öğretmen gelince biz onları özgür bıraktık. Şartlarımız da uygundu. Atatürk köşemizi oluşturduk. Daha sonra resimler; 23 Nisan'ı, 29 Ekim'i hatırlatacak afişler yaptık. Öğretmenlerimiz sayıları, günleri, haftaları gösterecek etkinlikler yaptı. Ne yapmak istiyorlarsa biz ortam yarattık, iş eğitimcilerimize kaldı. Çok şükür güzel oldu. Umarım diğer çocukların da böyle fırsatları ve şansları olur."

Tekin, bu durumu yaşayan ailelerin çok büyük desteğe ihtiyaçları olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Farkındalıklar artıyor ve giderek iyiye gidiş var. Etraftakilerin 'Ne olmuş?' demesinin hiç kimseye bir faydası yok. Sadece destek olunmalı. Bu konuda yardımcı olunması gerekiyor ama üzülüp, iç çekmenin hiç kimseye, hiçbir şekilde faydası yok. Bu çocuklarımızın sadece hem fiziksel hem de ruhsal anlamda desteğe ihtiyaçları var. Zaten gerekeni yetkililer düşünüyorlar, yapıyorlar."

- Öğretmenini ailesi gibi görmeye başladı

Boran'ın öğretmeni Sibel Can Kocadayı, birlikte hem fiziki etkinlikler yaptıklarını hem de harf ve sayıları tanımaya çalıştıklarını dile getirerek şöyle devam etti:

"Çoğu harfi tanıyor. Sadece katıştırma kısmında sıkıntımız olduğu için zaman zaman ona dair şeyler yapıyoruz. Bunun dışında dinleme ve izletmeyi de kavratmaya çalışıyorum. 5 veya 10 dakika boyunca bir şeyleri izleyebilmesini sağlamaya çalışıyorum. Geçen sene dikkatli bir şekilde dinlememiz bizim için zordu. Bu sene bunu kitaplarla pekiştiriyorum ve dinlemesini sağlayabiliyorum. Harflerini hepsini tanıttık. İstediği nesneyi kavrayıp tutabiliyor. Bunun dışında Boran'a güven verici ortamlar hazırlamaya çalışıyoruz."

Kocadayı, evde eğitim uygulamasının öğrenci açısından çok büyük faydaları olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:

"Onun sevdiği, bildiği ortamlarda ona faydalı olabilecek şeyleri öğretmeye çalışıyoruz. Faydası, Boran'ın öğretmenini ailesi gibi görmeye başlaması. Bu ortamda evde kapalı kalmadan hem eğlenip hem de öğrenmeyi teşvik etmiş oluyoruz. Burası bizim için mükemmel bir kaynak. Boran'ın ailesinin sağladığı imkanlar güzel olduğu için güzel çalışmalar yapabiliyoruz. İlk başladığımızda sadece kitapların resimlerine bakma alışkanlığımız vardı. Artık kitapların sadece resimlerine bakmıyoruz, bol bol kitap okuyoruz."