Denizli’de yaşayan 9 yaşındaki Mustafa Mert, 2 yaşından bu yana lösemiyle mücadele ediyor. Akciğeri iflas eden ve solunum yetmezliği çeken küçük Mustafa, oksijen tüpüyle yaşam mücadelesi veriyor.
Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde yaşayan Mehmet (34), Fatma (32) Keçili çiftinin 9 yaşındaki çocuğu Mustafa Keçili, 2009 yılında 2 yaşındayken anne ve babası tavuk çiftliğinde çalıştığı sırada üç tekerlikli motordan düşmesinin ardından hastalıklarla mücadele etmeye başladı. Düştükten sonra dizinde morluklar oluşan Mustafa, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Küçük Mustafa’nın, muayene edildikten sonra dizindeki beyaz küre değerleri yüzde 98 oranında, normal bir insanın on katından fazla çıktı. Değerlerin tekrar ölçülmesi için Afyonkarahisar Üniversitesi’ne götürülen talihsiz Mustafa’nın değerleri burada da yüksek çıkınca, Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Burada 2 yıl tedavi gördükten sonra Mustafa’ya KML Lösemi teşhisi konuldu. İki defa ilik nakli olan Mustafa Mert, yoğun bir kemoterapi tedavisi gördü. Akciğerleri de iflas eden Mustafa Mert, solunum yetmezliği nedeniyle oksijen tüpüne bağlı yaşam mücadelesi veriyor. Zorlukla yürüyen ve 5 litrelik tüple dışarı çıkmak zorunda kalan 9 yaşındaki Mustafa, iyileşerek arkadaşları gibi yürüyerek okula gitmek, onlarla oyun oynamak istiyor.

"GEZMELERE BEBEK ARABASINDA 5 LİTRELİK TÜPLE GÖTÜRÜYORUM"
Mustafa’nın ilk naklinin 2013 yılında Temmuz ayında gerçekleştirildiğini söyleyen anne Fatma Keçili, "Birinci nakilden sonra üç ay geçti ve Mustafa’nın vücudu relaps oldu ve 2014’ün nisan ayında Mustafa’nın ikinci nakli yapıldı. Bu süreç içerisinde Mustafa’nın aldığı yoğun ilaçlar, kemoterapiler, onun vücudunda solunum yetmezliğine neden oldu. Şu anda Mustafam 9 yaşında, hastalığı 7’nci yılına girdi ve Mustafa oksijen tüpleriyle yaşamak zorunda kaldı. Ne koşabiliyor, ne yürüyebiliyor, ne hızlı hareket edebiliyor, Mustafa sürekli oturmak zorunda. Gezmelere giderken, bebek arabasıyla taşıyorum ve bebek arabasında mutlaka bir 5 litrelik oksijen tüpü bulunduruyoruz. Onun dışında kesinlikle Mustafa’yı dışarı çıkaramıyorum ve bu da onun için çok kötü bir şey, tabi anne olarak benim için de kötü bir şeydir. Dokuz yaşında, ben de istiyorum ki, koşsun, hoplasın, zıplasın" dedi.

"ONUN OYNAMASINI VE OKULA KENDİSİ GİTMESİNİ İSTİYORUM"
Mustafa’nın eğitimi için öğretmenlerin eve geldiğini belirten anne Keçili, "Birinci sınıfı evde eğitim alarak bitirdi. Mustafa’nın en büyük isteği, tabi anne olarak benim de en büyük hayalim, koşsun, oynasın, okula gitsin arkadaşlarıyla birlikte, en büyük isteğimiz budur. Çeşitli kurumlardan, kuruluşlardan, yardımsever insanlardan destek alarak, Mustafa’nın iyileşmesi için gerekli yerlere, başka yerlere, başka hastanelere götürmek istiyorum" diye konuştu.

"SADECE BİR DOKTORUN UMUTSUZ KONUŞMASIYLA OTURAMAM"
Çocuğunun hastalığına seyirci kalmak istemediklerini ve umutlarını kaybetmediklerini vurgulayan Fatma Keçili, "Mustafa’nın hastalığıyla ilgili doktorlarımızdan, Denizli’nin içinden de olabilir, dışarıdan da olabilir, bunun tedavisini bilen, eden doktorlarımızdan da, destek bekliyorum. Maddi olarak da doktorun dediği şartlarda, Mustafa’nın iyileşmesi için ona ev ortamı hazırlamak, ondan sonra da gerekli yerlere götürüp tedavisini sürdürmek istiyorum. Bu yurt içi olur, yurt dışı olur fark etmez, mutlaka bir yerde vardır bunun çözümü. Mustafa’yı iyileştirecek bir şeyler vardır, bir yerlerde. Antalya’daki doktorumuzun umutsuz konuşmasıyla ilgili evde oturmuyorum. Bu konu üzerindeki uzman doktorlarımızdan da, destek bekliyorum" ifadelerini kullandı.

"YETKİLİLERDEN DESTEK İSTİYORUM"
Daha önce aynı hastalığa yakalanan birilerinden tedavisinden örnek alınarak oğlunun da tedavi edilmesini isteyen anne Fatma Keçili, "Bana da bir çare bulunsun istiyorum. Benim de oğlum, sağlığına kavuşsun, koşsun, oynasın, benim en büyük isteğim budur. Tabi bütün bunları da maddi sıkıntımız olduğu için yapamıyorum. Bu yüzden büyüklerimizden yetkililerimizden, büyük kuruluşlarımızdan, belediye başkanlarımızdan maddi destek bekliyorum" dedi.
(İHA)