15 Temmuz darbe girişiminin bir numarası olarak gösterilen Adil Öksüz, çıkartıldığı mahkemece salıverilmesinin ardından sırra kadem bastı. Öksüz’ü öğrencileri Fetullah Gülen’e benzettiklerini, kendisine ’Fetullah Gülen 2’ dediklerini söyledi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde yakalanan tek sivil olan ve çıkartıldığı mahkemede ‘Tarla bakmaya gelmiştim’ deyince 21 dakika gibi kısa bir sürede serbest bırakılan ancak daha sonra FETÖ’nün ‘Hava Kuvvetleri imamı’ olduğu iddia edilen Adil Öksüz sırra kadem bastı. Darbe girişiminden sonra başlatılan adli soruşturmalar çerçevesinde hakkında yakalama kararı çıkartılan akademisyen Adil Öksüz’ün salıverildikten sonra uçakla Ankara’dan İstanbul’a, oradan da ‘SIR’ plakalı aracıyla Sakarya’nın Akyazı ilçesindeki kayınpederinin evine geldiği ortaya çıktı. Öksüz’ün otomobiliyle geldiği Akyazı ilçesinde bulunan kayınpederinin yayla evleri dahil çok sayıda evde arama yapıldı. Adil Öksüz’ün aynı gün kayınpederinin evinin garajına bırakarak kaçtığı ’34 SIR 49’ plakasıyla dikkat çeken otomobili de didik didik arandı. Araç arama yapıldıktan sonra çekici yardımıyla garajdan çekildi.

“KENDİ ARAMIZDA ’FETULLAH GÜLEN 2’ DİYORDUK"
Sade yaşantısıyla dikkatleri üzerine çekmeyen Öksüz’ü görev yaptığı Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde dersine girdiği öğrencisi Muhammet Tayyip Sosyal anlattı. Öksüz’ün öğrencileriyle ilişkisi zayıf olan bir öğretim görevlisi olduğunu belirten Soysal, “Derse geldiği zaman genellikle öğrencilerle iletişimi zayıf olan, dersi donuk anlatan bir tipti. Zaten öğrenciler arasında kendisi için ‘Fetullah Gülen 2’ diyorduk. Konuşması olsun, üslubu olsun, hal ve hareketleriyle kendisi bizzat ondan ders aldığını, onu taklit ettiğini açık ediyordu” dedi.

“HABERLERDE GÖRDÜĞÜMÜZDE BÜYÜK ŞAŞKINLIK YAŞADIK"
Okuldaki yaşantısına bakarak Öksüz’ü böyle bir girişimi yürütebilecek biri olarak görmediklerini ifade eden Soysal, “Biz öğrenciler arasında kendisinin Fetullah Gülen sempatizanı olduğunun bilincindeydik. Bu doğrultuda paralel yapıya mensup olduğunu da düşünüyorduk. Şimdi de kendisini açık etmiş bir vaziyette ortaya koydu. Böyle bir kalkışma içerisinde bulunabileceğini tahmin bile etmedik. Çünkü kendisi okulda bu tarzda faaliyetler yürüttüğüne dair bir izlenim bırakmıyordu. Arkadaşlarla haberlerde gördüğümüz zaman büyük bir şaşkınlık yaşadık. Aynı zamanda Adil Öksüz’ün böyle bir kalkışma yapması ve okulla anılması da bizleri çok üzüyor” diye konuştu.

“FETÖ’CÜ SUAT YILDIRIM DÖNEMİNDE YETİŞTİLER"
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay ise, Adil Öksüz ve onunla birlikte açığa alınan 9 kişiyi Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne yerleştiren ismin bir yıl önce yurt dışına kaçan ve adı FETÖ’nün 73 örgüt yöneticisi arasında olan fakültenin kurucu dekanı Prof. Dr. Suat Yıldırım olduğunu söyledi. Günay, gerek Adil Öksüz, gerekse onunla birlikte açığa alınmış 9 kişinin hiçbir zaman fakülteyi temsil etmediğini ifade etti.
Yaklaşık 6 yıldır fakültenin dekanı olarak görev yapan Günay, Adil Öksüz’ü bu örgüte mensup gibi görünen ancak çok fazla etliye sütlüye karışmayan, sakin, akademik kariyeri parlak olmayan, derslerine gelip giden, polemiğe girmeyen birisi olarak tanımladı.

“KALKIŞMAYI YÖNETECEK YETENEKTE BİRİ GİBİ GÖZÜKMÜYORDU"
Günay, “1993-1995 yılları arasında FETÖ’nün 73 örgüt yöneticisi içerisinde bulunan fakültenin kurucu dekanı Suat Yıldırım döneminde fakülteye yerleştirilenler arasında böyle bir misyonu üstlenecek biri varsa öncelikle akla gelen kişi Adil Öksüz değildir. Kamuoyunda öne çıkan Davut Aydüz, Muhittin Akgül gibi aktörler var. Ancak Adil Öksüz’ün de Suat Yıldırım tarafından fakülteye alındığı için o yapıya sempatizanlığı olduğunu, bir şekilde irtibatlı olduğunu herkes biliyordu. Ama tavır ve davranışları, yetenekleri bakımından, bizde bıraktığı izlenim bakımından kalkışmayı yönetecek ya da kendisine atfedilen işleri yapacak bir performansta gözükmüyordu. Bunları yapmış olması hepimizde şok tesiri bırakan bir durumdur. İnşallah en kısa zamanda yakalanır” dedi.

“ÖĞRENCİLER GÖNÜL RAHATLIĞIYLA FAKÜLTEMİZİ SEÇSİN"
Günay, 17-25 Aralık’tan sonra gerek üniversite genelinde, gerekse de fakültede örgüte mensup olduklarını düşündükleri kişilere yükseltme yapmadıklarını, idari tüm süreçlerden de dışladıklarını söyledi. Tercih süreciyle ilgili öğrencilere seslenen Günay, “Hem akademik özellikleri hem de insani özellikleriyle fevkalade hocaların bulunduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Öğrencilerimizin de gönül rahatlığıyla fakültemizi tercih etmelerini bekliyorum. Kısa zamanda bu imajı üzerimizden atıp, yine akademik başarılarıyla konuşulan fakülte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
(İHA)