İSTANBUL (AA) - Moodist Psikiyatri ve Nöroloji uzmanlarından Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının yaklaştığını hatırlatarak " Belli bir miktar kaygı motive edici olmakla birlikte performans artırmaya destek olabilir ancak kaygı miktarı fazla ise olumsuz etkiler ortaya çıkabilmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

26-27 Nisan'da gerçekleştirilecek olan, milyonlarca öğrenci ve ailesinin heyecanla beklediği TEOG sınavı ile ilgili uyarılar yapan Kitapçıoğlu öğrenci ve ailelerine sınav kaygısını yenmeleri için tavsiyelerde bulundu.

Kitapçıoğlu yaptığı yazılı açıklamada sınava sayılı günler kala birçok öğrenci ve öğrenci ailesinin kaygı yaşadığını belirterek, "Öncelikle şunu bilmek gerekir ki kaygı, yaşamımızın olağan bir parçasıdır. Hepimiz zaman zaman önemli bir olay öncesinde veya olay sırasında kaygı duyabiliriz. Burada hepimiz için kritik olan nokta, duyulan kaygının miktarıdır. Evet, belli bir miktar kaygı motive edici olmakla birlikte performans artırmaya destek olabilir ancak kaygı miktarı gereğinden fazla ise birtakım olumsuz etkiler ortaya çıkmaktadır." uyarısında bulundu.

Sınav kaygısının aslında bir performans kaygısı olduğunu ifade eden Kitapçıoğlu, bu performans kaygısının kişinin sınav öncesi çalışma motivasyonunu ve performansını, sınav sırasında ise öğrendiği bilgiyi yeterince yansıtmasını engellediğini aktardı.

Kitapçıoğlu, sınav kaygısı yaşayan kişilerde görülen belirtileri şöyle sıraladı:

"Sınav kaygısı yaşayan kişiler sıklıkla sınav anında ya da öncesinde kalp atışının hızlandığını, terlediğini, midesine ağrı girdiğini ve mide bulantısı yaşadığını ifade etmektedir. Kişinin yaşadığı bu fiziksel belirtiler beraberinde heyecan, korku, panik gibi duyguları ortaya çıkarmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı da kişi sınav öncesinde ders çalışmayı erteleme, sınava girmeme veya sınav anında sınavı yarıda bırakma gibi davranışlar gösterebilir. Burada önemli olan noktalardan biri aile ve çevrenin çocuktan beklentisinin ne olduğudur. Aile ve çevrenin çocuk üzerinde oluşturacağı başarı beklentisi ve çocuğa yansıtacakları kaygı çocuğun var olan performans kaygısını daha çok artıracaktır. Bu nedenle aileler sınav ile ilişkili konuşmalarda dikkatli olmalı ve sınav sonucu ne olursa olsun çocuklarının yanlarında olacaklarını hissettirmeleri gerekir.

Çocuklar için ise sınav öncesi kaygı oluşturacak kişi ve ortamlardan uzak durmak, keyif aldığı ve stres attığını düşündüğü aktiviteler ile ilgilenmek iyi gelecektir. Ayrıca sınav öncesi uyku kalitesini etkileyecek ve heyecanı tetikleyecek içecek ve etkinliklerden de kaçınılmalıdır."

Gerek sınav öncesi gerek sınav sırasında öğrencilerin bedeninde hissettiklerinin felaket değil, kaygının oluşturduğu doğal süreçler olduğuna dikkati çeken Kitapçıoğlu, "Alacağınız sonuç, sizin değil sınavın bir değerlendirmesidir. Sizin hayatınız ve ilişkileriniz sadece bu sınav ve sonucundan ibaret değildir. Sınav öncesi veya sınav esnasında duyduğunuz kaygı size rahatsızlık veriyor ise geç kalmadan bir uzmandan yardım almanızı önerir, tüm öğrencilere başarılar dileriz." değerlendirmesini yaptı.