SAMSUN (AA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, "FETÖ'nün içinde yer alan çoğu insan bu ülkeye hizmet ettiklerini düşünüyordu ama bunların en büyük zaafı, akıllarını başkasının iradesine verip oluşumun içinde yer almalarıydı. Birey olmaktan çıkmışlardı." dedi.

Bilgiç, ÖMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Siyasi Sosyal ve Kültürel Boyutlarıyla 15 Temmuz ve FETÖ Çalıştayı"nın açılışında, akademik camianın gerçeği arayan ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasıyla yükümlü bir camia olduğunu söyledi.

Dünyaya hakim olmaya çalışan güçlerin kendilerine sorun çıkarabilecek ülkeleri istemeyeceğine, bu tuzaklara düşülmemesi gerektiğine işaret eden Bilgiç, "FETÖ'ye mensup olan insanlar bu toplumun birer ferdi. FETÖ'nün içinde yer alan çoğu insan bu ülkeye hizmet ettiklerini düşünüyordu ama bunların en büyük zaafı, akıllarını başkasının iradesine verip oluşumun içinde yer almalarıydı. Birey olmaktan çıkmışlardı." diye konuştu.

Örgüt üyelerinin "en üstten gelen emirleri yerine getiren asker" olarak hareket ettiğini, yaptıkları işin doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmadıklarını vurgulayan Bilgiç, emirlerin kendilerini vatan haini noktasına getireceğini öngöremediklerini belirtti.

Toplumda çeşitli grupların içinde bulunan insanların birey olarak özelliklerini korumalarını gerektiğini vurgulayan Bilgiç, şunları kaydetti:

"Aklını bir başkasına teslim etmeden bir yere mensup olmanın kişiyi yanlışa getirmeyebileceğini düşünüyorum ama bizim gibi toplumlar, bir yapının içerisine girdiği zaman artık fanatik bir mensubu oluyor. Kendisine ne emredilirse, emredenlerin kerameti olduğunu kabul ederek hedefe ulaşmak için her yolu mübah kabul edebilmekteler. Bunları iyi irdelememiz gerekiyor. Allah'ın bize teslim ettiği aklı kimseye teslim etmememiz gerekiyor."

- ''15 Temmuz darbe girişimi, bir işgal ve terör girişimidir"

Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman da 15 Temmuz darbe girişiminin özgün ve ders alınması gereken bir olay olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin özellikle 1945 yılından sonra çok partili siyasal yaşamında sürekli darbelerin yaşandığını hatırlatan Keyman, şöyle devam etti:

"Türkiye'de yaşanan bütün darbelere baktığımızda ve önceki darbelerle karşılaştırdığımızda, 15 Temmuz darbe girişiminin çok özgün bir yapısı vardır. Çünkü darbeler genelde siyasi istikrarsızlığın olduğu dönemlerde olur. Koalisyon dönemlerinde, ülkenin yönetilemediği, siyasi istikrarın olmadığı dönemlerde oluyor ama bakıyoruz, Türkiye'de siyasal istikrar var. Hatta 2002 yılında iktidara gelen çok güçlü bir parti var. Siyasi istikrarın olduğu bir dönemde darbe yapılmaya kalkışıldı. Önceki darbe çalışmalarından ters bir durum var. Ekonomik sorunu bulunmayan, darbeyi gerektirecek zemini olmayan, hatta ekonomik ve istikrarın sürdürülebilirliğinin bulunduğu bir dönemde darbe yapılmaya çalışıldı."

Keyman, 15 Temmuz darbe girişimi ile Türkiye'nin bölgesinde önemli bir aktör olmamasının amaçlandığının altını çizerek, geçmişte uygulanan terör faaliyetleri ve çeşitli girişimlerin başarısızlığının 15 Temmuz'u oluşturduğunu anlattı.

2015 yılı sonu ve 15 Temmuz 2016 öncesindeki döneme dikkat çekerek Türkiye'nin bir yıl içinde çok büyük üç saldırı ile sarsıldığını aktaran Keyman, şunları söyledi.

"Bunlar Meclisin önünde yapılan saldırı, Kızılay'daki saldırı ve garda yapılan saldırı. Bunların hepsi Türkiye'nin 11 Eylül saldırısıydı. Türkiye'nin siyasal merkezine saldırıldı. Bugün Afrin operasyonun başarılı olması, Türkiye'nin 15 Temmuz'a vermiş olduğu yanıtla da ilgilidir. 15 Temmuz, Türkiye'de sadece yönetimi ele geçirmekle ilgili değildir. Aynı zamanda Türkiye'nin bağımsızlığını ortadan kaldırmakla ilgili bir darbe girişimidir. Türkiye bu darbeyi püskürtmeseydi biz Afrin operasyonunu, Fırat Kalkanı operasyonunu yapamazdık. Böyle bir koridorun oluşmasında da söz sahibi olamayacaktık. 15 Temmuz darbe girişimi, bir işgal ve terör girişimidir."

Yarın sona erecek çalıştayda 4 oturumda FETÖ'nün sosyolojik, dini ve kültürel boyutuyla ilgili sunumlar yapılacak.

Çalıştayın açılışına Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Samsun Barosu Başkanı Kerami Gürbüz ile fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.