İSTANBUL (AA) - Medicana Çamlıca Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Yalçın, stabil olmayan kalp hastalarının oruç tutmasının sakıncalı olabileceğini bildirdi.

Doç. Dr. Murat Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, kan yağları üzerine olumlu etkileri bulunan oruç tutmanın, kötü huylu kolesterol olan LDL kolesterol ve Trigliserid seviyelerini düşürdüğünü, iyi huylu kolesterol olan HDL kolesterol seviyelerini artırdığını ifade etti.

Bu etkilerin haricinde, oruç tutmanın çeşitli kalp hastalıklarına farklı şekillerde etki edebileceğine dikkati çeken Yalçın, bu nedenle kronik kalp hastalarının oruç tutmadan önce mutlaka kalp kontrollerini yaptırarak konuyla ilgili uzman görüşü almaları gerektiğini kaydetti.

Yalçın, stabil kalp hastalarının, doktorlarının onayıyla genellikle oruç tutabileceğini ancak stabil olmayan kalp hastalarının oruç tutmasının sakıncalı olabileceğini vurguladı.

Yalçın, yeni kalp krizi veya akut koroner sendrom yaşayan, yeni stent takılan, baypas operasyonu geçiren, kontrolsüz hipertansiyon ve semptomatik kalp yetmezliği olan, kalp kapak protezi bulunan, ritim bozukluğu nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların oruç tutmasının riskli olabileceğine işaret etti.


- Oruç tutan kalp hastalarının dikkat etmesi gerekenler


Doç. Dr. Murat Yalçın, kontrolsüz hipertansiyonu olan hastaların uzun süren açlık ve susuzluk sonrası tansiyon değerlerinin daha da yükselebileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Yine tansiyon yükselmeleri sırasında gerekli olan dil altı ilaçları oruç tutanlarda sorun olmaktadır. Kontrol altındaki hipertansiyon hastaları doktoruna danışarak oruç tutabilir. Yeni kalp krizi geçiren veya stent takılan hastaların bir yıl boyunca düzenli ikili kan sulandırıcılar kullanmaları gerekmektedir. Bu nedenle bu hastaların oruç tutması sakıncalıdır. Ayrıca, uzun süren susuzluk nedeniyle vücutta oluşan sıvı eksikliği kan akışkanlığını azaltarak bu hastalarda pıhtılaşmaya eğilimi artırabilir. Bir yıldan sonra doktor onayı ile bu hastalar oruç tutabilirler. Bunun yanında kronik stabil kalp damar hastalıkları nedeniyle aspirin kullanan hastalar doktorunun onayını alarak oruç tutabilir. Semptomatik kalp yetmezliği hastalarının oruç tutması kalp yetmezliğinin kötüleşmesine neden olabilir. Bu nedenle bu hastaların oruç tutması sakıncalıdır. Yine stabil kalp yetmezliği hastaları doktorların onayı ile oruç tutabilir."

Hastaların oruç tutarken yaşayacakları her sorunu mutlaka doktoruyla paylaşması gerektiğini aktaran Yalçın, "Sıcak ve uzun günlerde aşırı fiziksel aktiviteden ve sıcağa maruz kalmaktan uzak durmalıdırlar. Uzun süren susuzluk sonrası iftar ve sahur arasında günlük gerekli miktarda, yani 2 litre su tüketilmelidir. Uzun süren açlık sonrası iftarda aşırı miktarda ve hızlı yemek tüketilmesinin bazı sakıncaları olabilir. Özellikle yağlı ve ağır yemekler sonrası mide bağırsak sisteminin artan kanlanma ihtiyacını sağlamak amacıyla kalp zorlanabilmekte. Bu durum, kalp krizi gibi durumları tetikleyebilmektedir. Bu nedenle günlük ihtiyacımız olan kaloriyi, daha dengeli yiyecekleri iftarla sahur arasına yayarak ölçülü miktarda tüketerek almak önemlidir." ifadelerini kullandı.