Ankara’da bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili bulguları inceleyen Adli Tıp'ın raporu tamamlandı.

Aslında bu üçüncü Adli Tıp raporu. Daha önce Adli Tıp’ın hazırladığı raporlar vardı ancak Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19 Temmuz tarihli talebiyle Adli Tıp İhtisas Kurulu rapor hazırladı.

Raporda iki önemli tespit dikkat çekti. İncelenen numunelerin pozitif olmasının kesin bir cinsel birlikteliğe işaret etmediği vurgulandı. Söz konusu numunenin kan, idrar gibi diğer vücut sıvılarında da bulunabileceği belirtildi.

Şule Çet’in sağ el tırnaklarından alınan DNA örneklerine ilişkin değerlendirme de dikkat çekti. O örneklerin, sanıklardan Berk Akand’ın DNA’sı ile uyumlu olduğu ancak miktarın çok düşük olduğu vurgulandı. Bu bulaşmanın bir boğuşma ya da mücadele ile meydana gelip gelmediğinin ayrımının yapılamayacağı vurgulandı.

Tırnaktan elde edilen örneklerin, el sıkışma, Berk Akand’ın dokunduğu telefon, bilgisayar tuşlarından da bulaşabileceği belirtildi.

Ayrıca sanık Akand’ın bir şekerleme paketini eliyle açamadığı için ağzıyla bu paketi açmaya çalıştığı daha sonra pakete Şule Çet'in de dokunduğu belirtildi.

Sanık ifadesinde de yer alan bu durumun DNA bulaşmasının sebebi olabileceği üstünde duruldu.