AMASYA (AA) - CİHAN OKUR / MURAT ARSLAN - Türkiye'nin şeker ihtiyacının önemli bölümünün karşılandığı Amasya Şeker Fabrikası'nda hasat dönemiyle pancarın tarladan sofraya zorlu yolculuğu başladı.

Amasya Şeker Fabrikası Müdürü Hasan Çapraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1953 yılında kurulan fabrikanın ülke ekonomisine önemli girdi sağladığını söyledi.

Çiftçilerin yıl boyu emek vererek ürettikleri pancarların fabrikada şekere dönüştüğünü anlatan Çapraz, "Şeker pancarı hayatımızı tatlandırıyor. Bizim ilk amacımız şeker pancarını doğallığını bozmadan, vatandaşlarımızın sofrasına ulaştırmaktır. Bu yıl, 86 bin dekar alanda, 261 köyde, 4 bin 433 çiftçimiz tarafından üretilen 500 bin ton şeker pancarından 57 bin ton şeker üretmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

- Tarladan sofraya uzanan "tatlı" yolculuk

Yaşamın vazgeçilmezleri arasında yer alan şekerin oluşumu, eylül ayı sonundaki hasatla başlıyor. Daha sonra çiftçiler tarafından fabrikaya getirilen şeker pancarlarına, tartılma esnasında içindeki şeker oranının tespiti için kalite kontrol işlemleri yapılıyor. Römorklardan otomatik sistemle alınan numune, şeker pancarındaki şeker oranı yaklaşık 20 dakika süren çeşitli işlemlerin ardından belirleniyor.

 İşlemin ardından fabrika sahasına boşaltılan şeker pancarlarının üzerindeki verimli toprak, tekrar tarlaya ulaştırılması için üreticiye veriliyor. Pancarını teslim eden üretici, ürünü karşılığında alacağı ücreti içeren belgeyi alarak fabrikadan ayrılıyor.

Ön temizleme işleminden geçirilen, toprak ve çamurdan arındırılan pancar, silolara alınıp kanal vasıtasıyla fabrikaya ulaştırılıyor. Kanallarda basınçlı suyla yıkanan pancar, böylece dış etmenlerden temizleniyor.

Kesme makinelerinde belirli oranlarda kıyılan pancar cips haline getirildikten sonra banttan geçirilerek haşlama bölümüne dökülüyor ve şeker pancarının içindeki şekerin sıcak su yardımıyla alınmasını sağlayan difüzyon cihazında 75 santigrat derece sıcak suda tutulan şeker suya geçiyor.

Difüzyon cihazında çekilen gri-siyah renkli ham şerbet, içindeki pancar kırıntılarından temizlenmek üzere ince metal süzgeçlerden geçiriliyor. Mekanik arıtımın ardından şerbetin içindeki diğer maddelerden şekeri arındırmak ve yüksek dereceli şeker elde edebilmek için kimyasal arıtıma tabi tutuluyor. Ham şerbetin kireçle yapılan kimyasal arıtımın ardından şerbet, pişirme istasyonuna geçiyor. Pişirilen şekerli çözeltinin içindeki suyun yüzde 70'i buharlaştırılma ünitesinde buharlaştırılıyor. 

Kristalizasyon işlemi vakum altında çalışan ve bir buhar kamarası aracılığıyla ısıtılan dikey kazanlarda yapılıyor. Vakum kazanlarında pişirimi tamamlanan şeker lapası yatık silindir dinlendirme kaplarına boşaltılıyor. Dinlendirme kapları şeker lapasını sürekli hareket ettirerek şurup ve kristal kütlelerini birbirinden ayırıyor. Kristalleşen şeker daha sonra çuvallanıyor ve ve depolara gönderiliyor. 

Yaklaşık 48 saat işlem gören pancardan elde edilen şeker, tarladan tüketiciye sunulma aşamasına getiriliyor.

Şeker fabrikasında üretim aşamalarının tümü, kalite kontrol işlemine tabi tutuluyor. Uygun saklama koşullarında yüzlerce yıl saklanabilen şeker kristalleri daha sonra fabrikadan satışa sunulacağı merkezlere naklediliyor.