CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için şöyle konuştu: "CHP olarak 76 milyona Cumhurbaşkanı seçmek istiyoruz."
CHP İl Başkanı Devrim Kök, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in iş dünyası ve parti örgütleri ve belediye ziyareti için Antalya’ya geldiğini söyledi.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP Antalya İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında konuştu. Tekin, Antalya’da iş dünyası, sivil toplum örgütleri ile bir araya gelerek ülkenin sorunlarını ve Soma maden faciasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Tekin, gazetecilerin "Soma’daki madeni denetlemekle yükümlü kurumun müdürüne üretim artışından dolayı bir lüks otomobil hediye edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Son dönemlerde Türkiye’de yaşanan iş cinayetleri sadece Soma ile değil, son 10 yıldır yaşanan bu sorunlar bizi dünya birincisi yaptı. İş cinayetlerine baktığınızda 70 ile 80 kişi arasında kişi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Bunlara iş kazası demek istemiyorum, bilinçli şekilde oluyor. Elbette iş kazası olur. Dünyadaki bütün kriterlere baktığınızda iş kazaları hayatın her alanında olduğu gibi orada da olabilir."
Maden ocağında bir iş kazası değil iş cinayeti olduğunu anlatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 10 yıl, 2005 yılından itibaren CHP’nin parlamentoda iş yaşamı ile ilgili verdiği kanun teklifi ve soru önergelerine baktığınızda dehşete kapılırsınız. Hatta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na bir arkadaşımız çok geçmiş tarihte bir soru soruyor, ’İLO sözleşmesini neden imzalamadınız?’ Bakan da, ’Bizim İLO Sözleşmesine ihtiyacımız yok. Bizim yasalarımız buna cevap veriyor’ diye karşılık veriyor.
CHP Manisa milletvekillerinin hazırlamış olduğu Soma’ya özgü, çeşitli kurumlardaki acıların yaşanmaması için defalarca kanun teklifleri verdiklerini anlatan Tekin, şunları söyledi: "tamamı raflarda kaldı. Hiç kimse merak etmesin bu sadece burada kalacak değildir. O teftişe giden memurun lüks otomobili değil, önümüzdeki günlerde bu kirli ilişkilerin insan canının ne kadar basite alındığını, kirli işlere emel edildiğini hepimiz göreceğiz. Arkadaşlarımızın çok ciddi çalışmaları var. O çalışmaları önümüzdeki hafta kamuoyu ile paylaşacağız."

"SOMA CHP’NİN NAMUSU OLACAK"
Soma’daki faciaya değinen Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "Manisa’ya özel söylüyorum. Çok somut, arkadaşlarımızın hazırladığı bu tekliflere baktığınızda doğrusu bütün bu olup bitenlerden sonra, bu teklifi reddeden ellerin, o eller kendi vicdanlarına o ellerini nasıl koyacaklar doğrusu düşünüyorum. Özellikle Manisa milletvekilleri. CHP’nin vermiş olduğu o teklif değerlendirilebilseydi. Belki bu acılar yaşanmayacaktı. Malasef orada sadece orada denetleyen müfettişler değil, baştan sona çok büyük kirliliklerin olduğunu göreceksiniz. Yaralar taze olduğu için bu meseleyi siyasallaştırmak istemiyoruz. Ama Soma CHP’nin namusu olacak, sona kadar da takip edecektir. Bunu herkes bilsin. Oradaki yolsuzluklar başta olmak üzere ve sadece oraya özgü değil bütün yolsuzlukları kamu oyu ile paylaşacağız."
Tekin, bir gazetecinin "Cumhurbaşkanlığı için Yılmaz Büyükerşen ve Deniz Baykal’ın ismi geçiyor. Başka isim var mıdır?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Cumhurbaşkanlığı söz konusu olunca CHP’de yüzlerce aday sayabiliriz. Mesele CHP’nin mutfağından aday çıkarmaksa onlarca figür sayabiliriz. Ama bizim temel sıkıntımız CHP olarak arzu ettiğimiz 76 milyona Cumhurbaşkanı seçmektir. Sosyal medyaya yasak geldiğinde kaçak elektrik kullanır gibi kaçak tweet kullanmayacak bir Cumhurbaşkanı arzu ediyoruz. Yargı by pass edildiğinde kendisini kalkan edebileceği, insanların özgür düşüncesini ifade ettiğinde ’Evet’ bu ülkenin Cumhurbaşkanı var. Anayasal görevi de budur. Benim arkamda durur diyebilecek bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Bir iş dünyasında bir insan yasakçı anlayış karşısında üç cümle kullandı diye Başbakanın, ‘Vatan hainisin’ diyemeyeceği bir Cumhurbaşkanı arıyoruz. Ertesi gün o Cumhurbaşkanı, Başbakana cevap verecek. Anayasa Mahkemesi Başkanı sadece hukukun gereği olarak bir konuşma yaptığında gayrimilli ilan etmeyecek bir Başbakan ev Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Yoksa CHP’nin mutfağında çokça aday var. Bütün bu süreci Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, STK’lar ile sendikalarla kanaat önderleriyle tartışarak Türkiye’nin özlediği bir Cumhurbaşkanı adayını görecektir. Söz konusu CHP olunca aday çoktur. Havuz medyası, aday çıkardılar, çıkaramadılar şeklinde siyasi partileri bir yarışa sokmak istiyor. CHP ne yapacağını biliyor."
Tekin, internet yasasını eleştirerek yeni dünya düzeninin yasakçı, anlayışa kapalı olduğunu dile getirdi.

"KAMERA GÖRÜNTÜLERİ ÇIKAR"
Tekin’e, "Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın, Başbakan Erdoğan’ın Soma’daki bir markette bir kişiye yumruk attığı iddiasına cevabını inandırıcı buluyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Tekin de buna şu cevabı verdi:
"İddia değil arkadaşlar neden iddia diyorsunuz. Çok net. İddia değil belgedir. Gördüğümüze mi inanacağız, Bülent Arınç’a mı inanacağız. Ben gördüğüme inanırım çok somut çok net, hatta bu çekimi yapan kendilerine yakın medya grubu nasıl kamuoyuna yaydı. Çok merak ediyorum. Fotoğraflara baktığınızda bu şiddete maruz kalmış kardeşimizin ifadelerine baktığınızda Başbakan nasıl ve niçin tokat attığını ifade etmiş. Markete bakın bir şey şeffaf görmek istiyorsanız, kusurunuzun olmadığını ifade etmek istiyorsanız. Açın o kameraları gerçekten öyle değilse başta ben Başbakandan özür dileyeceğim. Polis neden el koydu. Hangi hakla o kameraya el koydu. Bu şiddete maruz kalmış vatandaş hakkını nereden soracak. Başbakanın etrafındaki iki bin polise mi soracak. Yargıç kime soracak o kameraya bakacak. O kamera bir gün çıkar. Hani Beşiktaş Meydanı’nda yüz kişi saldırmıştı, camide içki içilmişti filmleri gibi kapalı kalmayacaktır."
Tekin, "CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz’ın istifa etmesini nasıl buluyorsunuz?" sorusuna da, şöyle karşılık verdi: "Bir kadın duyarlılığı içinde Soma’ya gidiyorsunuz. Büyük bir acı ile karşı karşıyasınız. Ama bu meselelerden dolayı siyasal bir duruş yok, siyasetçi bir fatura ödemiyor, bir kadın duyarlılığı içinde, ‘Ne oluyor kardeşim bu kadar çaresiz miyim’ demiş. Son derece doğaldır. İstifalar tek taraflıdır. Ama asıl dramatik olay tartışılması gereken konu. Sabahat Akkiraz istifa edemez. Gürsel Tekin de karar alsa istifa edemez. Benim istifa edip etmememe Tayyip Erdoğan ve şürekası karar verecek. Böyle bir demokrasi olur mu? Hani siz 12 Eylül dönemindeki bu bütün yasalarla hesaplaşacaktınız? Siyasi partiler yasası maalesef o 12 Eylül dönemindeki bunların tam üstüne oturduğu geçmişteki partilerde öyle oturmuştu. Sonra buzla tuz olup gittiler. Bu yasa milletvekilinin istifa etmesini genel kurula bağlamış. Yani parlamentoda sayısal çoğunluk sizin istifa etmenize karar verirse edebilirsiniz. Etmezse edemezsiniz. Türkiye’nin siyasetinin hangi demokratik boyutta olduğunu da bu vesileyle Sabahat hanım duyurmuş oldu. Geçen İngiltere’de bir milletvekili bizim 17 Aralık’çılara da ibret olsun, kendi danışmanına 40 pauntluk bir harcama yaptığı için kamuoyuna yansıtıldı ve milletvekilliğinden istifa etti. Biz de öyle milletvekili olmak istiyoruz."

İL YÖNETİMİ AÇIKLAMASI
Tekin, "İl yönetimi değişecek mi?" sorusu üzerine, 81 ilin tamamını dolaştığını ifade etti. CHP’nin bundan sonraki sürçte iç sorunları olmayacağını anlatan Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu herkes bilmelidir. Aile sorunlarını kendi iç mekanizması içinde çözecek. Medya CHP’yi eleştirmenin karşılığı olmadığı için çok basitçe eleştirilebiliyor. Hâla öyle fütursuzca eleştiri oluyor ki; 1 Mayıs günü onlarca arkadaşımızla gaz altında inip inim inlerken bir partili arkadaşımla tartışmamı Soma’dan birine hakaret etmiş gibi veren bir medya ile karşı karşıyayız. Bu soruların hiçbiri AKP’lilere sorulmuyor. Bu iç meselemizi çözeceğiz. Bu partide o örgüttü görevden alma, bu partide son bulacaktır. Daha kurumsal bir kimliğe sahip olacağız. İl Başkanını neden görevden alacağız. İl başkanları, parti görevlileri birilerinin talimatı ve özlemeleri ile ya da istememezliğiyle görevden alınmaz. Burası kurumsal kimliği olan bir partidir. Ülkenin bu kadar meselesi varken CHP’nin iç meselesi dışında başka bir konu yok mu?"
Toplantıya Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç de katıldı.
(İHA)