TRABZON (AA) - Trabzon'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine tepki amacıyla siyasi parti, dernek, vakıf, sendika gibi 150'yi aşkın sivil toplum kuruluşu tarafından ortak deklarasyon yayımlandı.

Milli İrade ve Demokrasi Platformu çatısı altında bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarınca imzalanan 3 sayfalık deklarasyon metninde, Türkiye'nin 15 Temmuz'da, aziz milletin kendi bağrından çıkarttığı ve Mehmetçik adını verdiği Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensubu gibi görünen fakat vatana ihanet çetesi olan küçük bir azınlığın gerçekleştirmeye çalıştığı alçakça bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığı anımsatıldı.

Açıklamada, Türk milletinin kaynakları ile vatanı ve milleti korumak için her türlü imkan sağlanan ordunun içine gizlice sızabilen bu hain çetenin, ellerindeki silahlarla halkın üzerine ateş ettiği, devletin kurumlarını bombaladığı, kendilerine karşı çıkan vatansever askerleri, polisleri ve sivil vatandaşları şehit ettiği kaydedilerek, başta Cumhurbaşkanı, hükümet ve Türk milletine karşı suikast girişiminde bulunulduğu ve dahası milletin Meclisini defalarca bombaladıkları anımsatıldı.

Tarihte eşi görülmemiş hain ve katil güruhunun bu alçakça saldırısının, kendilerinin de yetiştiği ülkeye ve vatandaşlara karşı yapıldığına işaret edilen açıklamada, "Böyle bir kanlı terör eylemiyle darbe girişiminde bulunanların ve onların bağlı bulunduğu okyanus ötesindekilerin bu zamana kadar ülkemize verdiği zararların bedellerini hem bu dünyada hem de ebedi hayatta ödeyecekleri hepimiz tarafından bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ihanetini yapan bu şer güçlerine karşı tüm yaptırımların değerlendirilmesini talep ediyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, 15 Temmuz'da yurt dışından verilen talimatla yurt içindeki asker kıyafetlerini giymiş teröristlerce yapılan alçakça kalkışmanın halk tarafından büyük bir tepkiyle karşılaşınca hainlerin, canlarını ortaya koyan güvenlik kuvvetlerine ve ordunun asli unsurlarına teslim olmak zorunda kaldığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Milletimiz, hürriyet ve demokrasiye olan bağlılığını hayatı pahasına ortaya koyarak bütün dünyaya örnek olmuştur. Bir grup hain tarafından hangi kurum işgal edilmişse oraya giden, kendisine kurşun sıkılmasına rağmen yolundan dönmeyen yüce Türk milleti ilelebet payidar olacaktır. Aynı şekilde ülkemizin her yerinde ve Trabzonumuzda da haince girişilen bu terör eylemi lanetlenmiş ve halkımız gerek şehir meydanından gerekse ilçe meydanlarında alanları doldurarak, 'beni yöneten Meclis'i ben belirlerim, benim görevime kimse kalkışmasın, benim de imanım, hürriyetim için vereceğim canım ve kanım vatan müdafaasına yetecektir' mesajını dünyaya vermiştir."

- "Birlik ve beraberliği zedeleyecek hareketlerde bulunmamalıyız"

Halkın bu terörist darbe girişimine karşı sergilediği kararlılığın, Türkiye'de demokrasinin daha da yerleşmesi ve gelişmesi adına son derece önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bütün dünya bilmelidir ki bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, milli iradeye, Gazi TBMM'ye, devletimizin kurumlarına uzanacak her el, karşısında halkımızı bulacaktır." ifadesi kullanıldı.

Deklarasyon metninde, bu vatan haini azınlık terör grubu dışında, onlarla mücadele eden komuta kademesindeki tüm subay, astsubay ile on binlerce ordu mensubu askerleri ve emniyet müdürleri ile on binlerce polisi Türk milletinin evlatları olarak bağırlarına bastıkları dile getirildi.

TBMM'de bulunan tüm siyasi parti gruplarının darbe girişimine ortak bir tavır ve dille karşı durmalarının, uçak bombaları altında Meclis'te toplanmalarının ülke adına son derece önemli olduğu belirtilen açıklamada, Gazi Meclis'e şükran ifade edildi.

Açıklamada, ülkenin her yerinde ve Trabzon'da da tüm siyasi partilerin, asker ve sivil kamu iradesinin, sivil toplum kuruluşlarının, darbeye karşı durmasının demokrasi, özgürlük, cumhuriyet için en büyük garanti olduğuna işaret edildi.

Bu ortak tavır ve ortak dilin, milleti ve milli iradeyi daha da güçlendireceği vurgusu yapılan deklarasyonda, "Aynı tavrı vatanımızın her yerinde ortaya koyan yüce milletimize, tüm sivil toplum kuruluşlarımıza ve başından beri temel insan hak ve özgürlükleri için canla başla gayret gösteren yasama yürütme ve bağımsız yargının yanında dördüncü demokrasi kuvveti olduğunu samimiyetle ispatlayan yerel ve ulusal basın yayın kuruluşlarına ve bütün çalışanlarına halkımız adına minnet ve takdirlerimizi sunuyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, hadiseler sonrası bütün siyasi partilere düşen sorumluluk bilinciyle hareket ederek üslubun birliği, beraberliği ve kardeşliği pekiştirecek ve 79 milyon vatan evladını kucaklayacak tarzda olmasına dikkat çekilerek, asla ötekileştirecek, milletin birlik ve beraberliğini zedeleyecek hareketlerde bulunulmaması gerektiği belirtildi.

Türkiye'nin şehitlerin acısını yaşadığı büyük demokrasi imtihanından yüreği yaralı fakat başı dik çıktığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ülkemiz, devletin kurumlarına sızmış, amacı ülkesine hizmet değil, bağlı bulundukları güç odaklarına uşaklık yapmak olan hainleri temizleyerek yoluna daha güçlü ve daha emin adımlarla devam edecektir. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimizi, yaralı gazilerimizi ve mücadele eden tüm kahramanlarımızı milletçe daima yüreğimizde yaşatacağız ve asla unutmayacağız. Trabzon halkı adına şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyoruz. Aziz milletimize geçmiş olsun diyoruz."