TRABZON (AA) - Trabzon'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan ve darbe girişimi sırasında emrindekilere, askeri personele müdahale etmemeleri yönünde talimat verdiği öne sürülen eski Çocuk Şube Müdürü Ali Hallaç'ın yargılanmasına başlandı.

Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, terör örgütü üyeliği suçundan tutuklu bulunan Ali Hallaç ve avukatı ile tanıklar katıldı.

Hallaç, savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. 15 Temmuz'da Trabzon Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü olarak görev yaptığını belirten Hallaç, mesaisinin saat 17.00'de bittiğini ve o akşam eşiyle alışveriş merkezine gittiklerini kaydetti.

Darbe girişimi olduğunu televizyondan öğrendiğini ileri süren Hallaç, telsizi açtığında TOMA'ların Emniyet Müdürlüğüne sevk edildiğini anladığını, bunun üzerine aradığı astsubay olan komşusunun "Darbe oluyor. Beni acilen göreve çağırdılar. Seni çağırmadılar mı?" dediğini anlattı.

Sorumlu emniyet müdür yardımcısının arayarak kendisine talimat vermediğini ve göreve çağırmadığını savunan Hallaç, daha sonra çağrılmadan kendisinin emniyete giderek personeli göreve çağırdığını söyledi.

Hallaç, "Arkadaşlara 'Kimse fevri hareket etmesin, asker gelirse kimse askere kurşun sıkmasın.' dedim. Bu cümlemi bitirir bitirmez memurlardan C.Ş. birden bire celallenmeye başladı. Yüksek sesle 'Nasıl kurşun sıkmayacağız müdürüm? İnsan hayatta bir defa ölür. Gerekirse ölürüm, canımı veririm. Az önce Kocaeli Emniyet Müdürlüğünden bir arkadaşımı aradım. Onlar Kocaeli Emniyet Müdürlüğü tarafından asker gelirse kafalarına sıkın talimatı verildi. Ben de aynısını yapacağım.' dedi." ifadelerini kullandı.

Gözaltına alındıktan sonra emniyette alınan ifade tutanağıyla kendisine iftira atıldığını iddia eden Halaç, dönemin TEM şube müdürü ve tutanağı düzenleyen memurlardan şikayetçi olduğunu bildirdi.

Hallaç, üzerine kayıtlı 3 telefon hattı bulunduğunu, bunlardan birini kendisinin kullandığını, diğerlerinin eşi ve kayınpederinde olduğuna dikkati çekerek, ByLock ve Eagle programlarını kullanmadığını savundu.

- Tanık ifadeleri

Tanık C.Ş, beyanında, akşam saat 22.30 civarında bir arkadaşının arayarak "Olanlardan haberin var mı?" diye sorması üzerine televizyonu açtığında Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördüğünü ifade etti.

Şube nöbetçisinin kendisini arayarak darbe girişimi olduğunu ve hazır olması gerektiğini, her an çağrılabileceğini söylediğini aktaran C.Ş, şu bilgileri verdi:

"Aradan bir saat geçtikten sonra tekrar beni aradı, emniyette toplanmamız gerektiğini söyledi. Evden çıktım, yürüyerek şubeye gittim. Emniyete vardığımda saat 00.30-01.00 arasıydı. O ara Ali Hallaç yanımıza geldi. Kalkışma ile ilgili Ankara ve İstanbul'un biraz karışık olduğunu söyledi. Sonra yanımızdan ayrıldı. Nereye gittiğini bilmiyorum. 15-20 dakika sonra tekrar yanımıza gelerek 'Çocuk Şube Müdürlüğü personeli şu binanın köşesinde toplansın.' dedi. Kendisi askeri bir darbenin, bir kalkışmanın olduğunu söyledi. Askerin silahlarının olduğunu, emniyet binasına girecek olurlarsa çocuk şube personelinin silah kullanmamasını söyledi."

C.Ş, bunun üzerine kendisi ve aynı şubede görevli M.K'nin karşı çıktığını, daha sonra Ali Halaç'ın "Tamam." dediğini vurguladı.

Tanık M.K. da darbe girişimi sırasında müdürleri Ali Hallaç'a kendisinin de tepki gösterdiğini söyledi.

Tanıklar ve sanık avukatının dinlenmesinin ardından cumhuriyet savcısı, sanığın, üzerine atılı suçların vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu nazara alınarak tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Ali Hallaç'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, ByLock programına ilişkin tespitlerin yapılması gerekçeleriyle tahliye talebinin reddi ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.