Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, Fırat Kalkanı harekatının Türkiye’nin güçlü iradesini gösterdiğini belirterek, "Türkiye, yıllardır planlanan güvenli bölgeyi fiilen oluşturuyor" dedi.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, operasyonun amacını ve operasyonun gerçekleşmesini tetikleyen unsurları İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Operasyonun pek çok kesim için bir sürpriz olduğunu söyleyen Arı, "Türkiye’nin bu konudaki hassasiyeti bilinen bir durumdu. Ancak darbe girişimimin ardından gündemde Türkiye’nin daha çok içine kapanacağı, bölgesel anlamda pasif duruma düşeceği şeklinde açıklamalar söz konusuydu. Diğer taraftan ABD ise Türkiye’nin PYD konusundaki hassasiyetine açıklamalarında destek veriyordu ancak sahada PYD’yi desteklemeye devam ediyordu. ABD, PYD’yi DAEŞ ile mücadelede bir unsur olarak görüyordu. Tüm bu koşullarda Cerablus hattının PYD tarafından ele geçirilmesi Türkiye’nin kırmızı çizgisiydi" şeklinde konuştu.

"OPERASYON, RUSYA İLE NORMALLEŞMENİN BİR ÜRÜNÜ OLABİLİR"
Açıklamalarında operasyonun tetikleyici bir unsuru olarak Rusya ile ilişkilerde olumlu gelişmeler yaşanması olabileceğine değinen Arı, "Yakın zamanda gerçekleşen Putin, Erdoğan görüşmesi Türk - Rus ilişkilerinin farklı bir boyuta taşındığını gösteriyordu. Bu sayede Türkiye bölgede tekrar hava operasyonlarına başladı. Yapılan açıklamalar gösteriyor ki, operasyon 3 temel hedefe kilitlendi. Bu hedefler, DAEŞ’in bölgeden temizlenmesi, sınır güvenliğinin sağlanması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması oldu. Suriye’nin parçalanma ihtimali Türkiye için muhtemel bir güvenlik açığıydı. Suriye’nin bütünlüğünün korunması Türkiye için bir güvenlik tehdidini de ortadan kaldırıyordu" diye konuştu.

"DIŞ AKTÖRLER, TÜRKİYE’NİN TOPRAK İSTEMEDİĞİNİ ANLADI"
Yapılacak operasyonun derinliği hakkında endişeleri olan Rusya, İran gibi aktörlerin de artık Türkiye’nin bu operasyonlarla Suriye’de bir toprak alma amacının olmadığına ikna olduklarını söyleyen Arı, "Gelinen noktada Rusya, İran gibi aktörler Türkiye’nin hassasiyetini anladılar. Zaten halihazırda Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması hakkında da bir mutabakat var. Son olarak ikili ilişkiler ile Türkiye muhataplarının endişelerine son vermiş gözüküyor. Açıkça ortada ki, Türkiye’nin Suriye’de bir toprak iddiası yok" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE, GÜVENLİ BÖLGE HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR"
Türkiye’nin yıllardır bir güvenli bölge oluşturma idealinin olduğunu söyleyen Arı, sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Bu istenen güvenli bölge Türkiye için bir tampon bölge özelliği taşımasının yanı sıra mülteciler için de bir motivasyon olacak. Suriye halkı da bu oluşturulması muhtemel güvenli bölgeye dönebilecek. Belki erken bir açıklama olabilir ancak operasyonun gidişatı fiili olarak orada bir güvenli bölge oluşturulacağını gösteriyor diyebilirim."

"OPERASYON, GÜÇLÜ İSTİKRARI GÖSTERDİ"
15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminin ardından Türkiye’nin kısa sürede böyle ciddi bir operasyon gerçekleştirmesinin ulusal anlamda önemli bir irade göstergesi olduğuna dikkat çeken Arı, "Türkiye ulusal güvenliği söz konusu olduğunda hem içeride hem de dışarıda eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirebilecek kadar güçlü bir iradeye sahip olduğunu gösterdi. Yakın zamanda yaşanılan travmanın etkileri devam ederken ve TSK hakkında endişeler varken bu operasyonun başarı ile sürdürülmesi bir güç gösterisi oldu" şeklinde konuştu.
(İHA)