"Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) bugün gerçekleştirdiği referanduma ilişkin hangi adımı atmayı planlıyor Ankara?" sorusu üzerine Yıldırım, başta komşu ülkeler İran ve Türkiye olmak üzere Birleşmiş Milletler'e tabi hemen hemen bütün ülkelerin bu referanduma karşı görüşlerini ortaya koyduklarını belirtti.

IKBY'nin bir inatlaşmaya gittiğini ve referandumu gerçekleştirdiğini ifade eden Yıldırım, başından beri referandumun gayrimeşru olduğunu, sonuçlarının hiçbir şekilde tanınmayacağını, yok hükmünde olduğunu açıkça ifade ettiklerini söyledi.

Dün itibarıyla Irak Merkezi Yönetimi'nin bir güvenlik toplantısı yaptığını ve bir karar aldığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O kararda başta İran ve Türkiye olmak üzere bundan böyle sınır geçişleri, havaalanları, enerji nakil hatları, boru hatları gibi konularda muhatabın sadece kendileri olduğu ve ilgili ülkelerin verecekleri kararda, yapacakları uygulamalarda muhatabın Bağdat olması gerektiği konusunda bize bilgilendirme yaptılar. Bunun anlamı şu: Esasen anayasaya göre böyleydi zaten ancak anayasada bölgesel yönetim fiili durum oluşturduğu için Irak'ın da kendi sorunlarına yoğunlaşmasından dolayı bu noktada fazla bir şey yapamadılar. Kriz artık zirve yaptı, dönülmez bir noktaya geldiği için bundan sonrası hiç hoş olmayan, rahatsız edici gelişmelerin de olacağı bir sürecin başlangıcı bölgede. Ümit ederiz ki böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. Ama inatla Kerkük gibi, Musul gibi, yani anayasayla tanınmış sınırlar dışında da bu referandumu yapma inadı bir anlamda sıcak bir çatışmaya da zemin hazırlamıştır. Bunun da bedeli oradaki günahsız, sivil insanlara olacaktır. Bu bakımdan bizim bundan sonraki adımlarda Irak Merkezi Yönetimi'ni daha fazla, doğrudan muhatap alarak ona göre kararlarımızı vereceğiz."

Irak'ın kuzeyine yönelik yaptırımlar
Yaptırımlar konusuna değinen Yıldırım, "İlgili bakanlıklardan oluşan bir ekip bunların detaylarını çalışıyor ve çok geç olmadan bu adımları atacağız, gerek hava sahasıyla ilgili, gerek sınır kapılarının nasıl yönetileceğiyle ilgili... Burada zorluklarımız var, bunlardan bir tanesi sınır kapılarında fiilen şu anda Peşmerge oranın yönetiminde. Irak onlardan sınır kapılarını teslim etmelerini istedi. Bunlar teslimatı yapacaklar mı, yapmayacaklar mı, orada nasıl bir gelişme olacak, onu takip etmemiz lazım. O yüzden Bağdat'la daha sıkı bir diyalog içinde bu süreci yürütmemiz gerekiyor. 

Hedefimiz bölgede yaşayan insanlar değil. Bizim ulusal güvenliğimize karşı tehdit olarak gördüğümüz, bu referandum konusunda inat edenlerdir. Kürtler ile bunları birbirinden ayrı tutalım. Kimse zannetmesin ki biz Kürtlere karşı bir tavır içindeyiz. Bizim nüfusumuz içinde Kürtler, Türkmenler, Lazlar, Çerkezler, her meşrep ve mezhepten, Zazalar, Araplar, insanlar var. Biz bunlarla aynı bayrak altında, aynı devlet sınırları içinde bir millet olarak birlikte yaşıyoruz. Sorunumuz yok. Bizim takıldığımız konu, ayrımcılık hareketini körüklemektir, kışkırtmaktır. Bunlar tabiatıyla birinci derecede Irak için tehlikelidir, ikinci derecede komşu ülkeler bakımında sorundur. Biz 40 yıldır bunun bedelini ödüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Yaptırımların askeri ayağını merak ediyorum. Ne kadar hazırız?" sorusu üzerine Yıldırım, Türkiye'nin 40 yıldır terörle mücadele ettiğini, egemenlik hakkından doğan meşru sıcak takip meselesinin olduğunu vurguladı.

Bu takiplerin devam ettiğini, bunların olayla bir alakasının bulunmadığını dile getiren Yıldırım, "Biz sınırlarımızın güneyindeki PKK terör kamplarına her zaman hava harekatı yapabiliriz, yapıyoruz da nitekim. Bundan sonraki işin askeri boyutu. Diyelim ki hudut kapısından Bağdat'a geçiş yapacağız, buna karşı bir engelleme, bir sıkıntı oluşursa tabii ki biz gerekli güvenlik tedbirlerini almak zorundayız. Bunu da Irak Merkezi Hükümeti'nin koordinasyonuyla yapacağız. Eğer Türkmenlere karşı orada büyük bir kıyım, yok etme hareketi bu vesileyle tekrar başlatılırsa buna da duyarsız kalmamızı kimse beklemesin." dedi.

"Irak bizden destek talebinde bulunursa yerine getiririz"
Başbakan Yıldırım "Kerkük gibi şu anda anayasa bakımından bölgesel yönetime ait olmayan yerlerin hem referanduma dahil edilmesi hem de bir oldubittiye tabi tutulması ihtimaline karşı Irak Merkezi Hükümeti ile koordinasyon halinde bir çalışma içine gireceğiz. Bizim buradaki oldubittiye kayıtsız kalmamız düşünülemez. Ama bunu Irak ile beraber yapmamız lazım. Nihayet Irak'ın toprağıdır, hükümranlık hakkı oradadır ama onlar bu konuda bizden destek talebinde bulunursa tabiatıyla biz bunu tereddütsüz yerine getiririz." diye konuştu.

"Barzani'nin işler yolunda gitmezse çalacağı kapı burasıdır"
Binali Yıldırım: "(Barzani'nin referandum konusundaki ısrarı) Gaz verenler vardır. 'Bağırır çağırırlar, sonunda iş düzelir' diye gaza getirenler olduğunu düşünüyorum ama unutmasın ki sırtını sıvazlayanlar, gaz verenler, işler yolunda gitmezse hiç tanımazlar. Geleceği, çalacağı kapı burasıdır çünkü coğrafya böyle diyor." dedi.

TSK'nın Irak sınırındaki tatbikatı
Başbakan Yıldırım "(TSK'nın Irak sınırındaki tatbikatı) Irak'tan da askeri personel, subay, uzman düzeyinde katılım olacağı konusunda bir bilgi var." dedi.

"Vatandaşlarımız rahat olsun savaşa falan girdiğimiz yok"
Başbakan Binali Yıldırım "Şimdi de Afrin'in güneyinde ve çepeçevre Afrin'in etrafında İran, Rusya, Türkiye bir çatışmasızlık alanı oluşturmak için birlikte adım atıyoruz.  Bunları 'savaş' diye nitelemek yanlış olur. Keza Irak tarafında da aldığımız tedbirler, bu anlamsız, sözde referandum kararından sonra oradaki terör unsurlarının daha da cesaretlenerek ülkemize yönelik faaliyetlerini arttırmalarını önlemeye yönelik. Vatandaşlarımız rahat olsun savaşa falan girdiğimiz yok. Endişe havası oluşturmayalım. Bunlar noktasal operasyonlardır." diye konuştu.

'Kadir Topbaş'ın yerine ilçe belediye başkanlarından biri gelir'
Başbakan Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başakın Kadir Topbaş'ın istifasıyla ilgili, "Yerine ilçe belediye başkanlarından biri gelir muhtemelen. Bu hafta sonunda doluyor süre, 10 günlük süre istifadan itibaren. 28 Eylül'de İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi toplanacak, seçim yapacak, bir arkadaşımız görevi, boşalan koltuğu doldurmuş olacak. Muhtemelen ilçe belediye başkanı." dedi.

TEOG sınavı
Başbakan Yıldırım, TEOG sınıvının kalkmasıyla ilgili şunları söyledi:

"TEOG kalkıyor, bu sene uygulanmayacak. Bunun yerine Milli Eğitim Bakanlığı üç tane çözüm üretiyor. Bunların artıları, eksileri çalışılıyor. Birinci yöntem, her lisenin kendi sınavını yapması. İkinci yöntem, ortaokul sertifikasyon sistemi. Üçüncü yöntem de ortaokul bazlı yerleştirme. Burada ağırlıklı olarak adrese dayalı kayıt sistemi, yüzde 50'si belki toplam öğrencilerin. Bir kısım okullar da ortaokul mezuniyet ortalamasını arayabilir. Bir, hiç bir şey aramayanlar var, adresi en yakın olan gidip kaydolacak. Bazı okullar diyebilir ki 'Ben ortaokul mezuniyet ortalaması' arayacağım. Bir de bazı okullar, kendi sınavını yapar, kendi sınavını yapar ama o sınavın mutlaka Bakanlığın gözetiminde olması lazım."

Orta Vadeli Program çarşamba günü açıklanacak
Başbakan Yıldırım, Orta Vadeli Programın çarşamba günü ilgili bakanlar tarafından açıklanacağını belirterek, "Orta Vadeli Programda, 2017 büyüme hedefimiz yüzde 5,5.  2018'de de 5,5, 2019'da da 5,5, 2020'de de 5,5 olacak. İstikrar bu. İşsizlik oranı, bu yıl için 10,8 gibi görüyoruz. 2018'de 10,5, 2019'da 9,9, 2020'de 9,6. Enflasyon 2017'de 9,5, 2018'de 7, 2019'da 6, 2020'de 5." şeklinde konuştu. 

Varlık Fonu
Varlık Fonu'na atamanın önümüzdeki günlerde yapılabileceğini ifade eden Başbakan Yıldırım, üzerinde çalışıldığını, bu hafta olmasa da haftaya olabileceğini kaydetti.

Asgari ücret
Başbakan Yıldırım, asgari ücretle ilgili olarak da "Asgari ücretin vergi dilimi değişmesinden kayıplar vardı, onu ortadan kaldıracak ve değişmeyecek şekilde düzenleme yapıyoruz. Bunun farkını biz bütçeden karşılayacağız. Kimse asgari ücretin altında ücret almayacak, yıl sonuna kadar." dedi.

Emlak vergi değerleri
 Yıldırım "Bazı belediyeler emlak vergi değerlerini astronomik artırdılar, yüzde 3 bin. Böyle bir şey yok ki memlekette, bu vatandaşa zulümdür. Buna bir tahdit getiriyoruz yasayla. Öyle kafasına göre artırım olur mu? Kızıyor adama, 'Bu mahalle, bu sokak bana az oy verdi', bas vergiyi. Böyle bir şey yok. Yeniden değerleme oranının yüzde 50 fazlasını geçemeyecek." dedi.