İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığıı'nca FETÖ mensubu olmayan askeri öğrencileri korkuyarak ve sindirerek tasfiye ettiği iddia edilen kapatılan Kuleli Askeri Lisesi'nde görevli askeri personel hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında, 1990 yılından 15 Temmuz 2016 yılına kadar bine yakın öğrencinin atılmasına ya da ayrılmasına neden olan rütbeli askerlerin tespit edildikten sonra, FETÖ ile irtibatlarının olup olmadığı araştırılmıştı.

Savcılık bu kapsamda, bu öğrencilerin atılma sebeplerini araştırmak amacıyla askeri lise kayıtları ile başarı durum belgelerini yetkili mercilerden istemişti.

Yürütülen bu soruşturma kapsamında yeni bir gelişme yaşandı. Kuleli Askeri Lisesi'nde mezuniyeti beklenmeden ilişiği kesilen öğrenciler hakkında gerçeğe aykırı işlem yapan üst ve amirlere operasyon düzenlendi. Sahte rapor vererek öğrencilerin atılmalarını sağlayan doktorların da aralarında bulunduğu 16 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilere yönelik arama ve yakalama işlemi sürüyor.

Bilindiği gibi Cumhuriyet Başsavcılığına intikal eden bilgi ve belgelere göre FETÖ/PDY mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki konum, etkinlik ve hakimiyetlerinin giderek hız kazandığı tarihlere tekabül eden dönemlerden itibaren bu sayının askeri bir eğitim kurumunda olması gereken başarı ve disiplin standartları ile izah edilmeyecek biçimde artış gösterdiğinin tespit edildiği kaydedilmişti.

Yine ağırlıklı olarak 2008-2016 yılları arasında Kuleli Askeri Lisesinin değişik yönetim kademelerinde görev yapan rütbeli personelin önemli bir bölümünün de, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen menfur darbe girişimine bizzat iştirak etmek veya FETÖ/PDY mensubu olmaktan dolayı adli soruşturma ve kamu görevinden çıkarılmakla neticelenen idari tasarruflara tabi tutuldukları bildirilmişti.

Bu kapsamda kapatılan Kuleli Askeri Lisesinde 15 Temmuz 2016 tarihine kadar görev yapan askeri personel hakkında, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nda düzenlenen, "Askeri hizmete ilişkin bir konuda sahte evrak düzenlemek", "Memuriyet nüfuzunu başkasına zarar verecek biçimde suistimal", "Astlarının hizmetini lüzumsuz yere güçleştirmek", "Astlarına suç işlenmesi hususunda emir vermek ve bu suçun işlenmesine bizzat iştirak etmek", "hak edilmemiş disiplin cezasını kasten vermek", "Komutanlık görevini ihmal ederek gerçekte önleyebileceği bir suçun işlenmesine göz yummak", "Memuriyet görevini kötüye kullanmak" ve TCK'nın 96. maddesinde yer alan "18 yaşından küçük çocuğa eziyette bulunmak" suçlarından soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.