Arınç, bu operasyonun aynı zamanda Kur'an kursları ve hafızlık eğitimini de içine aldığını kaydetti.

Arınç, Manisa temasları kapsamında Ensar Vakfı Manisa Şubesi'nin açılışına katıldı.

Açılışta yaptığı konuşmada, kendisinin bir siyasetçi olarak yaptığı gözlemi, çok sayıda insanın paylaştığını belirten Arınç, şunları kaydetti:

''28 Şubat sürecinde birilerinin emir ve talimatıyla 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim aslında imam hatip okulları ve onun orta kısımlarına yönelik bir operasyondu. Aynı zamanda Kur'an kurslarını ve hafızlık eğitimini de içerisine alıyordu. Çok gözyaşı döktük, çok üzüldük, çok ağladık. Çocuklarımız perişan oldu. Onunla birlikte yine üniversitelerdeki kılık kıyafet ayrımcılığı, yine başka şeylerle karşımıza çıktı. Sabrettik, milletimizden gücümüzü aldık, hiç bir zaman küsmedik. Elbet bir gün günümüz gelirse bu yanlışlıkları düzelteceğimize de Allah'ın önünde söz verdik. Çok şükür ki bugün 10 yıl geçtikten sonra yeni bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız. Bu kod adı 444 olan 4 4 4 olan yeni bir sistem. Aslında bizim temelimizde bu var. Çünkü ben okurken de ilkokul vardı, orta okul vardı ve lise vardı. Ama 1997-98'lerde gelen zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkarılması bir öğrenciyi 8 yıl aynı sınıfta okumaya mecbur ediyor. Yönlendirmeyi ortadan kaldırıyor, kademeyi yok sayıyordu. Şimdi kademeli, kabiliyetine göre isteğine göre yönlendirmeli bir eğitim sistemini getirdik.''

Arınç, bütün engellemelere rağmen milletin imam hatip liselerine olan sevgisinin hiç bitmediğini, her yerde bu okulun binalarını içindeki sıralara varıncaya kadar yaptığını kaydederek, Milli Eğitimin hükümet olarak öğretmenini atadığını, müfredat programını tespit ettiğini belirtti ve ''Aslında korkulacak, endişe edilecek bir şey yoktu. Lisede ne varsa, imam hatipte de o vardı'' diye konuştu.

-''Yaşantıma bakarak olsa olsa imam hatiplidir dediler''-

Parlamentoya 1995 yılında girdiğini hatırlatan Arınç, o dönemde bazı dergilerin her yerde bir irtica korkusu yaymaya çalıştığını ifade ederek, ''Parlamentoya 158 kişi girmiştik. Bunların hangisi imam hatipli diye kafalarına göre bir araştırma yapmışlar. Birinci sıraya da beni yazmışlar. Ben imam hatip lisesi mezunu değilim, Manisa Lisesi mezunuyum. Düz lise mezunuyum ama lafıma bakmışlar, ibadetime bakmışlar olsa olsa bu imam hatipli demişler'' dedi.

Meslek liseleri bahane edilerek ima hatip okullarının önünün kesilmeye çalışıldığını ifade eden Arınç: ''Yıllarca bunun mücadelesi yapıldı. İmam hatipte okuyanlara, imam hatipte okumak isteyenlere cenaze yıkayıcıları sözünden başka bir etiketi layık görmeyenler ve o okulları itilmiş, kakılmışların veya fakir ve yoksul insanların çocuklarının ancak okuyabildiği bir okul olarak görenlerin daha sonra bu okul mezunlarının Siyasal'dan, Ortadoğu'dan, Boğaziçi'nden mezun olduktan sonra çok başarılı birer bürokrat, birer bilim adamı olarak Türkiye'ye kazandırıldığını gördükten sonra büyük bir zorbalıkla önleri kesildi. Bu olayları yaşadık. Geriye dönecek değilim. Biz intikamcı değiliz. Hiç bir zaman bunu yapanlara beddua da etmedik. Bu bir sınavdı. Ama imam hatipler bugün aynı isimle yollarına daha güçlü bir şekilde devam ediyor'' değerlendirmesinde bulundu.

-Ensar Vakfı, ismine uygun çalışmalar yapmak üzere kuruldu-

Ensar Vakfı'nın Türkiye'de uzun yıllardır çok önemli hizmetler yaptığını belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, hizmet eden herkese teşekkür etti ve şunları kaydetti:

''Ensar, Mekke'den gelenlere başta Peygamberimiz olmak üzere kucağını açan ve her şeyini onlarla paylaşan, güzel insanların bize bıraktıkları hatıralar. Muhacir ne kadar önemli, Allah için hicret etmişse Ensar da o kadar önemli, Peygamberimizi karşılamış, bağrına basmış, sahip çıkmıştır. Ensar Vakfı gerçekten ismine uygun, arkadaşlarımızın ilmi, ahlaki çalışmalar yapmak üzere kurdukları bir vakıf. Aslında imam hatip neslinin de Türkiye'de sürdürmesi ve o neslin ilelebet Türkiye'de bir ışık gibi parlaması için kuruldu. Yani adı Ensar da olsa Türkiye'de bir zaman hor görülen, alay edilen, yolu, önü kesilen bir neslin aslında bu memleket için ne kadar önemli olduğunu, o insanların Türkiye'ye ne büyük hizmetler yaptığını, eğitim açısından, bilim, ahlaki çalışmalar bakımından imam hatim mezunlarının, orada okuyanların ve okuyacak olanların Türkiye için ne kadar lüzumlu olduğunu göstermeye matuf bir vakıf olarak kuruldu. Ben şahsen böyle biliyorum.''

Arınç, kürsüde konuşurken, bir öğrencinin yeni eğitim binası istediklerini dile getirmesi üzerine de Manisa'ya yakışır çok güzel bir imam hatip lisesi yapacaklarını kaydetti.