''Balyoz Planı'' davasına bakan mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanık avukatları ve kendilerine başka avukat atanmasını kabul etmeyen sanıkların bu tutumlarını, ''hakkın kötüye kullanılması'' olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonra başlayan oturumunda konuşan mahkeme heyeti başkanı Ömer Diken, savcılığın daha önceki celselerde esasa karşı verdiği mütalaaya karşın kimi sanık ve sanık avukatlarının beyanlarının alındığını belirterek, çoğu sanık avukatlarının da Nisan 2012'den bu yana bu haklarını kullanmadıklarını ancak Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 188/1. maddesine göre beyanda bulunmalarının gerektiğini ifade etti.
Mahkemenin bugünkü duruşmada bir ara karar verdiğini ve bu ara kararın, yargılamanın tıkanmasını aşma amaçlı olduğunu kaydeden Diken, bir dahaki duruşmayı yakın bir zamana verdiğini ve mahkemenin kısa periyodik aralarda yapılacağını sözlerine ekledi.
Duruşmada taleplere karşı görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Daha sonra taleplere ilişkin mahkeme heyetinin verdiği ara karar, üye hakim Murat Üründü tarafından okundu.
Buna göre mahkeme heyeti, bir çok sanık avukatlarının tepki, yargılamayı uzatma ve yargılamayı kilitleme amacıyla duruşmalara katılmadıklarını hatırlatarak, bu nedenle duruşmaların ertelenmek zorunda kaldığını belirtti.
Avukatlara süre verildiğini belirten mahkeme heyetinin ara kararında, şu ifadeler yer aldı:
''Ancak mahkememizin çabalarının sonuçsuz kaldığı, duruşmaya katılmadıkları, bu nedenle yargılamanın gereksiz yere uzatıldığı ve sürüncemede bırakıldığı, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde, 'herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorundadır, bu hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz' şeklinde düzenlemenin bulunduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 17. maddesinde, hakların kötüye kullanılmasının yasaklandığı, ayrıca hiçbir hukuk sisteminde hakkın kötüye kullanılmasının korunamayacağı, duruşmaya katılmayan sanıklar ve avukatlarının ve kendilerine başkaca bir avukat atanmasını kabul etmeyen sanıkların bu tutumlarının açıkça 'hakkın kötüye kullanılması' olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.''
Heyet, bu gerekçelerle sanık avukatlarına son kez süre verildiğine dikkati çekti.
-Yeni yasa, değişiklik meydana getirmiyor-
Tutuklu sanıkların, elde edilen deliller ve kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların devam etmesi ile 3. Yargı Paketi olarak adlandırılan 6352. sayılı yasada yapılan değişikliğin, tutuklu sanıkların hukuki durumlarında herhangi bir değişiklik meydana getirmediği gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına hükmeden heyet, başka suçtan tutukluyken tahliye edilen Erdinç Yıldız, Mehmet Cem Çağlar ve Mehmet Seyfettin Alevcan'ın savunmalarının alınması nedeniyle duruşmalara gelme zorunluluklarının kaldırılmasını da öngördü.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 16, 17, 23, 24, 27 ve 28 Ağustos 2012 tarihlerine erteledi.
Duruşmaya öğle arası verildiği sırada, duruşmaya girmeyen avukatlardan bazıları, salonun bulunduğu binanın önünde bir basın açıklaması yaptı.
Avukatlar, mahkemenin hukuk dışı uygulamalarla davayı sürdürdüğünü ve avukatların taleplerinin hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini savunarak, bugün gelinen aşamada da mahkemenin aynı tavrını sürdürdüğünü ve sanıkların adil yargılanma haklarının yok sayıldığını kaydettiler.