İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde “kamu görevlilerinin ihmalinin olup olmadığı” yönünde başlatılan soruşturmada, devletin açık sorumluluğunu ortaya koyan çok önemli kanıtlara ulaşıldı. Olay yeri çevresinde konuşlu olan ve cep telefonlarının çalışmasını sağlayan baz istasyonlarının yerinin olaydan bir süre sonra değiştirildiği ortaya çıkarıldı. Buna rağmen kayıtlar TİB’ten elde edilebildi. TİB’den alınan telefon görüşme kayıtlarının incelenmesi sonucunda, Dink öldürülmesinden hemen önce cinayetin işlendiği çevrede 6 kamu görevlisinin bulunduğu anlaşıldı. Bu görevlilerden birisinin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan astsubay olduğu tespit edildi. Ayrıca, Trabzon İstihbarat Şubesi’nin eleman görevine son verdiğini açıkladığı Erhan Tuncel ile teması sürdürdüğü de ortaya çıktı. Tuncel’in elemanlıktan çıkarıldığı tarih ile Dink’in öldürüldüğü gün arasında Trabzon İstihbaratı ile 34 telefon görüşmesi gerçekleştirdiği saptandı. 
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü tarafından yürütülen ve iddianamesi tamamlanma aşamasına gelen “ihmal” soruşturmasında çok önemli delillere ve ipuçlarına ulaşıldı. Savcı Kökçü’nün soruşturmayı devralmasıyla birlikte cinayet dosyasındaki deliller yeniden incelendi. Ancak, bu incelemeler sırasında bazı eksiklikleri tespit eden savcılık yeni bir ekip   oluşturup kamera görüntüleri ve telefon HTS kayıtlarını detaylı incelemeye aldı. 

Görüntüler kayıp
Kamera kayıtlarında yapılan incelemede, Dink’in girip çıktığı bankanın kamera görüntülerinin kayıp olduğu görüldü. Dosyada, görüntülerin banka şubesinden alındığı yönünde tutanak olmasına rağmen görüntülere ulaşılamadı. Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’ndeki telefon kayıtlarının dönemin daire başkanı Ramazan Akyürek tarafından 2011’de imha ettirilmesi nedeniyle cinayetin işlendiği 2007 ile geriye dönük 2006’daki telefon kayıtları bulunamadı. Bunun üzerine, bölgedeki baz istasyonlarından kayıtların alınmasına çalışıldı. Ancak bu çalışma sırasında, baz istasyonlarının bazılarının yerlerinin cinayetten hemen sonra değiştiği ve bu nedenle kayıtlara ulaşılamadığı ortaya çıktı.
TİB’den bulundu

Bunun üzerine, savcılık bu kayıtları Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) resmi yazıyla talep etti. Savcılık, TİB’den 2006 ve sonrasındaki kayıtlar, eldeki telefon kayıtları ve bölgedeki tüm kamera kayıtlarını da kareleme sistemiyle inceleyip telefon HTS kayıtlarıyla örtüştürdü. 
Samast 3 kez aradı

Buna göre Samast’ın, cinayetten önce olay yerine yakın olan bir telefon kulübesinden 12.48’den itibaren cinayet anına kadar üç kez arama yaptığı belirlendi. Ayrıca Samast’ın, İstanbul’a gelmesiyle birlikte İstanbul ve Trabzon’daki Emniyet ve Jandarma birimlerinin geçmişe göre aşırı telefon görüşmeleri yaptıkları anlaşıldı. Bu kapsamda isimleri tespit edilen polis ve jandarma görevlilerinin geriye dönük kayıtları incelendiğinde, aralarında daha önce hiç görüşme olmayan görevlilerin resmi hiyerarşi içinde makam ve görev konumu olmaksızın kısa zaman aralığında sık telefon irtibatları kurdukları belirlendi. 

5 görüşme yapılmış

Bu çerçevede, cinayet soruşturmasında adı geçen Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nde görevli bir rütbeli görevlinin, olay günü 08.10-14.20 arasında Erhan Tuncel’le bağlantısı olan bir polis memuruyla 5 kez uzun süreli görüşme yaptığı ortya çıktı. Aynı rütbelinin, olaydan hemen önce İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli 5 kişiyle ayrı ayrı temas kurduğu anlaşıldı. 

180 ‘patates hat’

Ayrıca bu görüşmelerin bir bölümünü “patates hat” olarak tanımlanan GSM hatları aracılığıyla yapıldığı görüldü. Bu amaçla, askerliğini Trabzon’da yapan Z.İ. isimli kişinin kimliği kullanılarak 180’ne yakın patates hat alındığı, bu hatların bir bölümünün Trabzon’daki kamu görevlileri ve yardımcı istihbarat elemanlarına dağıtıldığı görüldü. Özellikle yardımcı istihbarat elemanlarının kendilerine verilen hatları yine kendilerine ait cep telefonlarına takarak kullanmaları sonucunda kayıtlara girdikleri öğrenildi. 
 
Çapraz takip

Telefon HTS kayıtları ve kamera görüntülerindeki incelemelerde, Dink’i vuran Samast’ın peşinde 6 sivil kamu görevlisinin bulunduğu belirlendi. Cinayet öncesinde ve sonrasında bölgede bulundukları ve Samast’ı çapraz biçimde takibe aldıkları anlaşıldı. Bazı görevlilerin, hem Halaskargazi Caddesi hem de Şafak Sokak üzerindeki kameralara takıldıkları ortaya çıkarıldı. Bu görevlilerden birisinin kimliği net olarak belirlendi. Bu görevlinin, cinayetin işlendiği dönemde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda astsubay olarak görev yaptığı saptandı. 
Tuncel’le irtibat sürmüş
Savcılık soruşturmasında, Dink cinayeti dosyasında adı geçen ve Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi’nde kayıtlı yardımcı istibarat elemanı olarak görev yapan Erhan Tuncel’in 23 Kasım 2006’da elemanlıktan çıkartımasına rağmen irtibatın kesilmediği anlaşıldı. Devletin resmi kayıtlarında elemanlıktan çıkarılmış olarak görünen Tuncel’in, Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi görevlileriyle cinayet gününe kadar 34 kez telefonla temas kurduğu belirlendi.