Şşike sürecinin sorumlularının bağırarak, çağırarak haklı duruma geçemeyeceklerini vurgulayan Trabzon Fikir Kulübü basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;


"Türkiye’de sportif barışın altına dinamit koyanlar, suçu başkalarına yükleyerek, bağırıp çağırarak sorumluluktan kurtulamazlar.  Suçlular cezasını çekmeden sportif arenada huzur aramak beyhudedir. Türk sporuna, tarihin en utanç verici sürecini yaşatanların kahraman muamelesi gördüğü yerde, ahlak sahibi insanların ADALET çığlığı kulaklarında çınlamaya devam edecektir.

3 Temmuz 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en büyük şike operasyonuna şahit olmuş ve on binlerce sayfalık belge ve delil eşliğinde bu şikeye karışanlar Türk yargısına havale edilmiştir. Yüz yıla yakın hapis cezası yatması beklenen şikeciler, bir gece yarısı yapılan kanun değişikliği ve TFF’da kurul ve yönetmeliklerin değiştirilmesi ile dışarı salınmıştır. Bu hukuk katliamı bağırsakları temizlenen Türkiye’de sportif arenadaki çetelerin Türk sporunu teslim alması ile sonuçlanmıştır. Tüm bu katliam yaşanırken “Sözde Türk Aydını” ise başını kuma gömerek olanı biteni sadece izlemiş ve mağdur ile zalim arasındaki farkı dahi görmezden gelmiştir

Şike sürecinin baş aktörleri Türk spor camiasında daha etkili ve güçlü pozisyonlara gelirken, sürecin baş mimarları adeta hukuk devletine meydan okurcasına TFF’yi basabilmekte, medyaya ve futbolun diğer paydaşlarına ayar verebilmektedir. Süreci yönetmesini beklediğimiz kurum ve kuruluşlar ise fiilin unutulması için süreci zamana yaymayı tercih etmektedirler.

Geçtiğimiz Pazar günü 1461 Trabzon takımı ile FB Kulübü arasında oynanan Türkiye Kupası gurup maçından sonra FB Kulübü’nden yapılan talihsiz açıklama ve hemen ardından şike sürecinde de aktif görev alan belirli mahfillerin yürüttüğü PR kampanyası  suçluların güçlü olmaya cesaret edebildiği olaylara en iyi örneklerden biri olarak karşımıza çıkmıştır.

Hırsızlık ve dolandırıcılık gibi adi suçlardan sayılan şikeyi suç olarak görmeyen zihniyet, hakkını hukuk yolu ile aradığı halde egemenlerin gücüne yenilen Trabzonspor taraftarının ahlaklı isyanını küçük görmeye çalışmaktadır. Unutulmamalıdır ki toplumsal bir linçe tabi tutulmaya ve ötekileştirilmeye çalışılan bir camia, milyonların gözü önünde çalınan hakkını sadece hukuk yollarına riayet ederek aramaktadır. Şikeden rahatsız olmayıp pet şişeden rahatsız olanların, Trabzonspor camiasının dünyaya emsal teşkil eden bu ahlaklı isyanından rahatsızlık duyması bizleri şaşırtmamaktadır.

Bu vesile ile 1461 Trabzon- FB maçında meydana gelen sportif ahlaka yakışmayan olayları da tasvip etmediğimizi ve olaylara karışanların, tahrik edenlerin cezalandırılmasını beklediğimizin bilinmesini isteriz.
Yine bugün ulusal bir gazetede şike ve şikecileri aklamak üzere yürütülen PR kampanyasının profesyonel ellerinden çıktığı her halinden belli olan bir haber-yoruma yer verilmiştir. Şike suçlularını kamuoyuna mağdur ve şirin göstermek ve Trabzon şehrini ve de insanlarını karalamak üzere kurgulanan bu haber ve yazıların arkasındaki güçlerin kim ve kimler olduğunu isim isim bilmekteyiz.

Türkiye kamuoyu bilmelidir ki; Trabzon Fikir Kulübü 5 bin yıllık bir kadim medeniyet şehrinin emeklerini çalarak, hukuksal katliamlara tabi tutarak ötekileştirenlerden kanun ve demokratik haklar çerçevesinde hesap sorulacaktır. Bin yıl sürecek bu ahlaklı isyan önüne kattığı her türlü pisliği tarihin karanlık dehlizlerine gömecektir.

Tarih, Trabzon şehrinin bedeli ne olursa olsun sermayeye, güce ve baskıya boyun eğmediğine şahittir ve şahit olmaya devam edecektir.