Görev yaptığı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde darp edilen Dr. Mustafa Bolatkale, rektörlükten talimat almadıkları gerekçesiyle olaya müdahale etmeyen polis ekipleri ve idari yönetim hakkında yargıya başvurduğunu söyledi. Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Recep Atçı ise, "Bu kişilerin hekime şiddeti, bu eylemlerin amacını bitirmiştir." dedi.

Sağlık-Sen İzmir Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Dr. Bolatkale, cezaevlerindeki açlık grevlerine destek vermek amacıyla üniversiteside eylem yapan ve terör örgütü PKK lehine slogan atan bir grubun, kendisine saldırdığını dile getirdi. Olay bölgede güvenliği sağlamak amacıyla bulunan ekiplerin önünde olmasına rağmen müdahale edilmediğini belirterek, konuyu yargıya taşıdığını dile getirdi. Saldırıda sol eli kırılan ve 4 saatlik ameliyatla eline plak ve 4 tane vida koyulduğunu belirten Bolatkale, "Görevim başındayken öğle arasında kantine çay almaya gittim. Sıraya girdim, yanıma iki üç kişi geldi. Bana, 'Sen bizi tanıyor musun?' gibi birkaç soru sordular, hakaret ettiler. Sekiz on kişi tarafından çembere alındım. Kafama, gözüme, kollarımın çeşitli noktalarına tekmeler geldi. Aldığım darbeler sonucunda elim kırıldı." dedi. Polis ekiplerinin müdahalede bulunmadığını söyleyen Mustafa Bolatkale, "İki gün ortopedi servisinde yatmama rağmen ne üniversitenin rektörü ne dekanı ne başhekimi bir geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Ben vefat etseydim, acaba o zaman cenazeme gelirler miydi? Bu eylemler amacını aşmıştır. Üniversitede güvenlik açığı mevcuttur." şeklinde konuştu.

Sağlık-Sen Şube Başkanı Atçı ise şunları kaydetti: "Hekime şiddet uygulamak, açlık grevlerine destek eylemlerinin neresindedir? Savaşta bile hekime saygı duyulurken bu kişilerin hekime şiddeti, bu eylemlerin amacını bitirmiştir. Bu eylemlerin insani yanı kalmamıştır artık. Cezaevlerinde bu eylemlere katılanların da sağlık kontrollerini yapan hekim değil midir?"