İşte Çakıcı’nın Edirne F Tipi Cezaevi Kanalıyla Uyap Üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na yazdığı o mektup…
 
Sayın Cumhurbaşkanım;
 
Ankara’da gerçekleşen Rusya, batılı emperyalistlerin uzun yıllardır by-pas yapmak isteyen sözde demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarını gündeme getirip, ülkemizde ve İslam coğrafyasındaki 176 yıldır sosyolojik savaşı,40 yıldır ülkemizde ve yaşadığımız coğrafyada haince planlarını yerli işbirlikçilere uygulatmaktadırlar.
 
Kemdi ülkelerinde bir bomba patladığı zaman küresel düzeyde bir araya gelip; İslam’a, insanlığa düşman olan günümüzün haricileri İslam adına terör uygulayan bu teröristler de iplerinin onların elinde olmasına rağmen hem dinimizi hedef alıp dünyada Türk ve İslam düşmanlığını dile getirmektedirler. Batı'nın ve Rusya’nın şımarık piç çocukları olan PKK’LI terörist hainlerin özgürlük savaşçısı gibi dünyaya lanse eden taşeron PKK’nın stratejik ortağı olan Rusya devlet başkanı Putin dünkü taziyelerinde Türk halkının acısını, Türkler gibi bende yaşıyorum diyerek basın açıklaması yaptı.Suriye’de Türkmenleri katleden, Suriye’deki mazlum Müslümanları, masum sivilleri katlettikleri zaman vicdanlarında acıyı hissetmiyorlar mıydı ?
 
Kuzeyimizdeki kutup ayısı ve mesai arkadaşları Avrupa Birliği geriye dönük bu milleti iyi araştırmalılardır.Bunlar herhalde devletimizi Muz Cumhuriyeti zannediyorlar.Bilmedikleri bir şey var.Bölücü vatan hainlerinin dışında her türlü politik iç sorunların unutulup tek vücut halinde devletin yanında bu milletin olacağını ya biliyorlar, ya da bilmek istemiyorlar.7 Haziran’dan beri sizin ve devletimizin dik duruşu sömürgeci batı ve yerli işbirlikçileri ürkütmektedir.Siz dik durduğunuz sürece inanın bu millet sizi asla yarı yolda bırakmaz.
 
Devletimizin ve aziz milletimizin başı sağolsun, bütün dualarımız aziz şehitlerimizin, dün hunharca ölen sivil vatandaşlarımızın üzerine olsun. Yaralılara da rabbimden sağlık niyaz ederim.
 
Devletimiz söz konusu olunca, geçmişte sahada alan çalışmalarında bulunan Medrese-i Yusufiye’de yüksek lisans ve doktorasını yapan, Türkiye’nin her yerindeki sakalı aklaşmış “Aksakallı”ların devletin yanında olacağına emin olunuz.
 
Sayın başbakanımıza, kabine üyelerine TBMM’ deki devletin ve milletin bekası için gönül vermiş partisi ne olursa olsun tüm milletvekillerine ve meclis başsağlığı diler
 
Orada terör örgütünün Rusya’nın sözcülüğünü yapanlar ya devletin yanında olmalılar ya da erkek gibi dağda terörist,şehirde eylem koyan bölücü hainlerle aynı safta olduğunu erkek gibi ifade etsinler.
 
60 kişi, bakıyorum terör örgütüne güvenerek mecliste sürekli devletimize ve milletimiz dil uzatmaktadırlar.Bu topraklara bağlı olan Türkiye’nin her yerindeki Kürt kardeşlerimiz dünyadaki en yakın akrabamızdır.Bu terör örgütünün meclisteki siyasi uzantısı Müslüman Kürt kardeşlerimizi savunmak onlara mı düşmektedir.
 
Onların ve Türkiye’deki her etnik unsurun Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı kaldığı sürece savunucuları Türkiye Cumhuriyeti devletidir.Eğer onlar mecliste safını belli etmeyip bu terör eylemlerini desteklediği sürece her biri bir aksakallı ile karşılaşabilir.
 
Yıllar evvel Fransa’da Marsilya cezaevinde yatarken Abdullah Öcalan’ın Nairobi’de yakalanıp Türkiye’ye getirilirken uçaktaki sözlerine dünya şahittir.
 
Gözleri açıldığı an vücut diline yansıyan ölüm korkusuyla “annem Türkmen’dir,devlet benden ne yardım isterse yapmaya hazırım” diyen bu korkak nasıl Kürtlerin lideri olabilir.Biz millet olarak düşmanımızın erkeğine bile adam deriz.O korkak yiğit olsaydı derdi ki ben Kürt oğlu Kürdüm canım milletime feda olsun diyemeyen bu onursuz, Kürt kardeşlerimizin değil kaypak terör örgütünün, olsa olsa batının ve basının şişirdiği karton liderdir.
 
Sayın Cumhurbaşkanım,makamınıza aziz milletimize saygılarımla arz ederim.
 
Alaattin ÇAKICI