Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Hatay Dörtyol’da AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun oğlunun polis memurlarını teşhis ettiği ve çok tartışılan görüntüleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arınç, bu konuda Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve içişleri Bakanı İdris Naim Şahin’ın bu konuda Bakanlar Kurulu’na bilgi sunduğunu söyledi.

Olayla ilgili görüntü ve fotoğrafların insana üzüntü verdiğini ve şık bir davranış olmadığını belirten Arınç, ancak olayın başı ve sonuyla değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Birbiriyle bağlantısız konuları ayıklamak gerektiğini belirten Arınç, basının bir kısmının sadece olayı olduğu kadar ele almadığını başka illiyet bağı kurarak başka kurumları ve kişileri zayıflatmaya çalıştığını söyledi.

Kendisinin de Hatay kongresine katıldığında, milletvekilinin oğlu İstemi Kağan Türkolu’nun nikah şahidi olduğunu belirten Arınç, “İstemi Kağan Türkoğlu’nun nikahında nikah şahitliği yapmak bir siyasetçi açısından ne kadar kötü bir olaydır; bunu takdirlerinize sunuyorum. Biz arkadaşlarımızın, tanıdıklarımızın, yol arkadaşlarımızın, akrabalarımızın düğünlerine gittiğimizde bize ikramda buluyorlar ve nikah şahitliğini teklif ediyorlar. Eğer Sadullah Ergin arkadaşımız da Şanlıurfa cezaevindeki olaylar çıkmasaydı ve o gün oraya gitmeseydi şüphesiz o da benim yanımda şahitlik yapacaktı. Yani bir insanın sonra vuku bulan bir olayla ilgili olarak, ‘işte onun nikah ahitliğini de zaten bu adam yapmıştı’ şeklinde takdim edilmiş olmasını büyük vicdansızlık olarak görüyorum” dedi.

“EMNİYET MÜDÜRÜNÜN YAPTIĞI İŞGÜZARLIK, BECERİKSİZLİK”

adli olaylarda meselenin birçok yönü olduğunu, bir savcının arp olayı üzerine suçluların teşhisini isteyebileceğini belirten Arınç, ancak bu teşhisin usulüne göre yapılması gerektiğini söyledi. Arnıç şöyle devam etti:

“Bizim gördüğümüz zaman nefret ettiğimiz fotoğraf nedir? Emniyet mensupları sıra sıra dizilmişler, ellerinde numara var. Bir tanesi rütbeli ve emniyet müdürü ona ‘sen rütbeni çıkar’ diyor. Şimdi bir milletvekili oğlu, yanında danışmanı ve karşısında sıra sıra dizilmiş polisler. Bu çok küçültücü, aşağılayıcı bir davranış; bunu kabul etmek mümkün değil. Milletvekilimizin bu olayda ne kadar dahli var bilmiyoruz. Yani ‘git oğlum onlara bu işin hesabını sor’ demiş olabilir mi, Emniyet’e telefon ederek ‘gerekeni yapın’ demiş olabilir mi? Bugüne kadar böyle bir kanıt olmadı. Emniyet Müdürü işgüzarlık yapmış olabilir mi? Evet olabilir. Çünkü bir teşhis, bir yüzleşme yapılacaksa bunu şartları bellidir. Evet, gerçekten rütbe farkı olmadan, arada bariz farkları ortadan kaldıracak bir düzenlemeyle insanlar karşıya gelir, ama siz o an orada olmazsınız. Yani bir cam arkasından yüz üze gelmeyecek şekilde bir yüzleşme yapılabilir. Burada polis memurlarına karşı, onları bir suçlu gibi dizerek, karşılarına da birini çıkarıp ‘hadi bakalım bunlardan hangisi’ demek doğru değil, yanlıştır, aşağılayıcı bir davranıştır.

Burada emniyet müdürünün yaptığı işgüzarlıktır, beceriksizliktir, bence yakışıksız bir davranıştır. Milletvekili çocuğunun oraya gitmesi, yanına danışmanını alması da doğru değildir. Kaldı ki kendisine vuran kişiyi tanıdığına göre yüzleşmeye de gerek kalmamıştır.”

TÜRKOĞLU’NA İSTİFA İŞARETİ

Arınç, emniyet müdürünün milletvekili oğlunu kollayacak bir tarzda, adeta onun talimatıyla harekete der hale gelmenin doğru olmadığını vurgulayan Arınç, “Yarın Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantımız var. Sayın Başbakanımız bu konunun incelenmesi ile ilgili talimat vereceğini ifade etmiştir” dedi.

Geçen dönem AK Parti milletvekili olan Fevzi İşbaşaran’ın alkollü şekilde polislere hakaret ettiğini belirten Arınç, İşbaşaran’ın ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini ve ihraç edileceği gün kendisinin istifa ettiğini hatırlattı. Arınç, “Bu olayı da affetmemiz mümkün değildir. Olay araştırılacaktır ve sonuçları size bildirilecektir.