Atalay Filiz'in aslında Fransa'da okulunu bitirmeden geri döndüğü ailesine bile okulu bitirdiğini söylediği tespit edildi. Atalay Filiz'in, öldürdüğü çocukluk arkadaşı ve sevgilisinin yatak görüntülerini çekerek onları zor durumda bırakmayı planladığını söylediği belirtildi. Şüpheli ifadesi sırasında ailesiyle görüşmek istemedi.
İzmir’de yakalandıktan sonra dün İstanbul’a getirilen Atalay Filiz’in Cinayet Büro Amirliğinde verdiği ifadesinin yaklaşık 5 saat sürdüğü tespit edildi. Ankara’da 16 Eylül 2013’te Göktuğ Demirarslan ve Rus sevgilisi Elena Radchikova ile İstanbul’da 27 Mayıs’ta tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz, sorguda 3 cinayeti itiraf etti. Atalay Filiz'le ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Atalay Filiz’in ifadesinde Galatasaray lisesinden mezun olduktan sonra okumak için Fransa’ya gittiğini söylediği belirtildi. Burada 4 yıl boyunca kalan Atalay Filiz’in okulun son senesinde Erasmus öğrenci değişim programıyla Paris’e gelen daha sonradan öldürdüğü Göktuğ Demirarslan ile aynı evde kalmaya başladığı tespit edildi. Polisteki ifadesinde bu konuda konuşan Atalay Filiz "Okulu bitiremedim ve geri döndüm. Ancak ailem dahil herkese okuldan mezun olduğumu söyledim. Bir süre İstanbul’da ailemin yanında kalmaya başladım. Ancak ailem iş bulmam için ısrar ediyordu. Bana diplomamı soruyorlardı. Bu baskıdan bunalarak, tek başıma Ankara’ya gittim. Orada bir ev kiralayıp, bir de otomobil aldım" dediği belirtildi. Filiz, doktora yapma bahanesiyle Ankara'ya yerleşmiş. 


MEZUN OLAMAMIŞ, AİLESİNİ KANDIRMIŞ

Atalay Filiz, Fransa'daki öğrenim durumu ile ilgili de ailesine doğru söylemediği ortaya çıktı. Filiz ifadesinde, "Fransa'da okulu kredi nedeniyle bitiremedim. Bunu aileme söyleyemedim. Onlar okulu bitirdiğimi zannediyorlardı" dedi.

Filiz, cinayette kullandığı bıçağın yanında olmadığını kaybettiğini söyledi. Polis bu bıçağın kınını Filiz'in çantasında buldu. Filiz, Yunan adalarına geçme niyeti olup olmadığı ile ilgili soruya, "İngilizce, Fransızca biliyorum ama orada Türk yok. Orada gizlenemezdim. Bu nedenle Türkiye'den ayrılmayı düşünmedim." dedi. Filiz, olaydan 4 gün sonra İzmir'de kaldığı öğrenci odasında televizyondan arandığını öğrendiğini söyledi.

ARACINA GİZLİCE YERLEŞTİRMİŞ! 

Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Radchikova'yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz'in, "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim." dediği kaydedildi.  


Atalay Filiz Ankara'daki cinayetlerle ilgili şöyle konuştu: "Olga'nın kayıp olması ile ilgili sürekli beni sıkıştırıyorlardı. İyice ayar oluyordum. 2 telefon aldım. Birini Göktuğ'un arabasına monte ettim. Buradan konum uygulamasından takip ediyordum. Antalya'ya tatile gideceklerdi. Ben de otele gidip yan odada kalıp odalarına kamera koymayı planladım.

VİDEOLARINI ÇEKECEKTİM

Videolarını çekip yayınlayıp onlara zarar verecektim. Bununla ilgili hazırlık yaparken konum Ankara'da sürekli bir yerden geliyordu. Gidip baktığımda otomobilleriyle gitmediklerini anladım. Av tezkeresi ve pompalı tüfek aldım. Nasıl kullanıldığını internetten öğrendim. Olay günü de buluşmuştuk. Yine üzerime geliyorlardı. 43 plakalı Murat 131 araba almıştım. Tüfek bagajdaydı aldım ve ateşledim. Araba 43 plakalı olduğu için Kütahya'ya kaçtım. Burada farkedilmem diye düşündüm. 2 gün burada arabada kaldım. Daha sonra arabayı orada bırakarak İstanbul'a geldim. Sonra geri döndüm araba yerinde yoktu" dedi. 

İNAYETTEN SONRAKİ KAÇIŞ ROTASI BELLİ OLDU

Filiz'in cinayetten sonra Kaynarca'ya, daha sonra Gebze otogardan Adapazarı'na gittiği burada bir gün sahte kimlikle otelde kaldığı, ertesi gün otobüsle Buca'ya geçtiği belirtildi. Filiz'in emniyetteki ifadesinde, "Buca'daki internet kafeden ev araştırıp 50 liraya öğrenci evi buldum. Salı günü öğrenciler diğer odadayken, tüm televizyonlarda kendimi gördüm. Bunun üzerine oradan çıkıp Gümüldere'ye geçtim. Oradaki göletin orada yaklaşık 1 hafta kaldım, böceklerin ısırmasından sonra rahatsız oldum ve Menderes'e gitmeye karar verdim. Bindiğim minibüste bir kişi bana bakarak telefonla konuşunca başka bir minibüse bindim ve polisler beni yakaladı." dediği belirtildi. Atalay Filiz'in, üzerinden çıkan paraları çalışarak kazandığını söylediği, Kayıkçı'yı öldürdüğü bıçağın kendisinde olmadığını sadece kılıfının kendisinde kaldığını belirttiği öğrenildi.  

"ÇAY BAHÇESİNDE ÇALIŞIRKEN MUTLUYDUM"

DHA'nın haberine göre Filiz'in ifadeleri şöyle: İlk başlarda her şey çok güzeldi. Çalışıyordum. Ayda 1250 lira para alıyordum. Neredeyse hiçbir şeye para harcamıyordum. Kaldığım evden yediğimiz yemeğe kadar her şeyimizi karşılıyorlardı " dedi.

"EVİMDEKİ EŞYALARIMI KARIŞTIRMIŞLAR"

Ancak çalıştıkları çay bahçesinin kapandığını anlatan Atalay Filiz "İşsiz kalınca evde oturmaya başladım. Bu sırada oturduğum evin bir odasını Fatma Kayıkci ve ailesi depo olarak kullanıyordu. Bu nedenle evin bir anahtarı onlardaydı. Onların içeri girip eşyalarımı karıştırdığından şüpheleniyordum. Zaman zaman eşyalarımın yerinin değiştiğini fark ediyordum " diye konuştu.

ARANDIĞINI CİNAYETTEN 4 GÜN SONRA ÖĞRENMİŞ

Polis tarafından kimliğinin tespit edildiğini ve her yerin arandığını cinayetten 4 gün sonra öğrendiğini söyleyen Atalay Filiz  "Evde otururken televizyonu açtığımda. Bir anda herkesin beni aradığını öğrendim. Bunun üzerine tekrar kaçmaya karar verdim. Bavullarımı iç içe koyarak bir tek bavul haline getirerek. İzmir, Gümüldür, Özdere kamplar mevkiine geldim. Burada bulunan milli parkın içine girerek saklanmaya karar verdim. Burada karşılaştığım bazı balıkçılara ailemle aramın bozulduğunu bu nedenle tatile çıktığımı söyledim" diye  konuştu.