Bayram namazının ardından merhum Alparslan Türkeş'in Beştepe'deki  mezarını ziyaret eden Bahçeli, burada kendisini bekleyen partililerle tek tek  bayramlaştı. Okunan duanın ardından Bahçeli, Türkeş'in kabrine kırmızı ve beyaz  karanfiller bıraktı ve bakır ibrikle mezara su döktü.

Mezarın başında nöbet tutanların bulunduğu kulübede bir süre oturan  Bahçeli, buradan ayrılırken, basın mensuplarına açıklamada bulundu ve soruları  yanıtladı.


"15 Temmuz kara bir gün olarak tarihe kayıt düşecektir"

Türkiye'nin bu yıl iki dini bayram arasında çok acılı günler  yaşadığını, çok sayıda vatan evladının hayatını kaybettiğini, güvenlik  görevlisinin de şehit olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

 "Ama bunlar içerinde 15 Temmuz vardır ki, Türkiye için kara bir gün  olarak tarihe kayıt düşecektir. Burada da 240'a yakın vatandaşımız, şehidimiz  olmuştur. Bin 600'e yakın vatandaşımız ise yaralanmıştır. Şehitlerimize Cenab-ı  Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz'dan bugüne kadar  geçen süre içerinde bu büyük darbe ve kalkışma teşebbüsünün yaralarını sarmakla  meşgulüz. Türkiye istikrara bir an evvel kavuşmalı, toplumsal hayat kendine güven  duyarak huzur içerinde varlığını sürdürmeli. Bu bakımdan önümüzdeki günlerin  Türkiye için önemli günler olması gerekmektedir. Herkese düşen sorumluluk vardır.  Bu sorumluluğu da yerine getirebilecek bir birlikteliği kurmak lazım. Eleştiri  yapılabilir ama eleştirmenin, gelişigüzel olacak yerde, 15 Temmuz tahribatlarını  ortadan kaldırabilecek bir çalışmaya da ön ayak olması lazım veya uyarıcı bir  özelliği taşıması lazım. Yoksa 15 Temmuz ve sonrasındaki uygulamalardan büyük bir  rahatsızlık duyulduğu ifade edilmektedir, bu doğrudur. Ama bunu ifade ederken  farkında olmadan FETÖ'yü masum kılabilecek cümleleri, demokrasi adına, insan  hakları adına ve buna benzer kavramlar adına kullanmak da doğru değil. Bu  bakımdan sapla samanı birbirine karıştırmayalım derken, fikirdeki sapla samanı da  birbirine karıştırmamak lazım. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü de başka şeylerle  karıştırmamakta yarar vardır."

"Kayyumu seçilmiş üyelere bir darbe olarak düşünmek doğru değil"

Bahçeli, 28 belediyenin yönetiminin değişmesiyle ilgili bir soruya,  "Pozantı'da Belediye Başkanı MHP'dendir. Belediye başkanının gözaltına  alınmasının sonrasında Pozantı Belediye Meclisi orada belediye başkanlığını  kayyum olarak tekrar atanmış olan şahsa vermiştir. Diğerleri ise yeniden kayyum  ataması şeklinde olmuştur. Tabii bu kayyumu herhangi seçilmiş üyelere karşı bir  darbe olarak düşünmek doğru değildir. İki bayram arasında ne olmuşsa, biraz daha  geriye giderek 20 Temmuz 2015 ile bugün arasındaki belediye hizmetlerinin nasıl  olduğu hendekler nasıl kazıldı, PKK nasıl himaye edildiği dikkate alınarak  değerlendirme yapmak lazım. O bakımdan bu belediyelere karşı eğer bir terörle  mücadele esas alınmışsa yapılan doğrudur. İsterse Milliyetçi Hareket Partisi  belediyesi de olmuş olsa yapılan doğrudur." yanıtını verdi.

"Anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmalar sürüyor"

Yeni anayasa çalışmalarında gelinen son durumun ne olduğunun sorulması  üzerine Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

 "Çalışma üç partinin değerli temsilcileriyle bayram öncesine kadar  sürdürülmüştür. Bazı konularda uzlaşma sağlanmıştır. Çalışmanın sonucunda bir  prensip kararına daha varılmıştır. 'Bu çalışmayı liderlere de sunalım, onların da  görüşlerini aldıktan sonra Meclis 1 Ekim'de açılacaksa hazır hale getirelim'  denmiştir. Bu konuyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Basında, ana muhalefet  partisinin Başbakanla görüşme talebi olmuştur şeklinde haberler yer alıyor.  Gazeteler hemen yazıyor, acaba üç lider bir araya mı gelecek. Bu talebi ortaya  koyan Sayın Kılıçdaroğlu, kabul eden Sayın Başbakan. Milliyetçi Hareket Partisi  belki de aralarında özel görüşme olacak, buna niye gitsin ki?"