İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tarihi bir dönemden geçiyoruz. Attığımız her adım Türkiye'nin geçmiş dönemlerde karşılaştığı sıkıntıları gelecek nesillerin bir daha karşılaşmayacağı şekilde bertaraf etmek. Bu musibetlerden Türkiye kurtulmalıdır. Zeytin Dalı Harekatı da budur, Fırat Kalkanı Operasyonu da budur. Türkiye'de girilemeyen noktalara girilip orada ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandırılması da esas itibariyle budur." dedi.

Bakan Soylu'nun başkanlığında Diyarbakır'da bir otelde 16 ilin vali, il emniyet müdürleri ve il jandarma komutanlarının katılımıyla "Bölge Güvenlik Toplantısı" düzenlendi.

Soylu, toplantıda yaptığı konuşmada, özellikle hava gücüne önemli yatırım yaptıklarını, jandarma ile emniyet birimlere aldıkları insanlı ve insansız hava araçları, keşif uçakları, silahlı insansız hava araçlarına önem verdiklerini, 2 gün önce jandarma envanterine 3 ATAK tipi helikopteri daha eklediklerini söyledi.

Hava araçlarının uçuş sürelerini 2016 ortasından itibaren önemli oranda arttırdıklarını, ATAK tipi helikopterlerde muhteşem bir teknoloji ve konforun bulunduğunu anlatan Soylu, olağan üstü bir uçuş güvenliği ve kalitesiyle beraber "Alparslan 1071", "Osman Gazi 1299" ve "Fatih 1453" olmak üzere 3 helikopteri filoya katıldığını belirtti.

Soylu, 6 insansız hava aracının mayıs ayı başında, 5-6'sının da onun hemen ardından teslim edileceğini bildirerek, böylece Amanoslar Şırnak, Hakkari, Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Karadeniz Bölgesi'nde insansız hava araçlarının tamamını bir şekilde havada tutacaklarını aktardı.

- Kent güvenlik sistemleri tamamlandı

Jandarmanın insansız hava aracı kullanma konusundaki kabiliyetinin dünyada parmak ısırtacak şekilde olduğuna dikkati çeken Soylu, geçen yıl hep Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 22 ilde kent güvenlik sistemini tamamladıklarını bildirdi.

Soylu, "Batıyı ihmal ettik, batıdaki projelerimizi doğuya kaydırdık ve doğuda kent güvenlik denetim sistemlerinin tamamını bitirdik. Bu da bizim için önemli bir avantaj haline geldi. Önlemleri arttırdıkça etkisiz hale getirilen terörist sayısı da arttı. Daha önemlisi bu araçların desteği ile gerçekleştirilen operasyonlarda şehit vermiyoruz. Biz insansız hava araçları ile yaptığımız operasyonlarda şehit vermiyoruz." diye konuştu.

Emniyet, jandarma hatta sahil güvenliğin tüm hava kuvvetlerini birleştirdiklerini, emniyette önümüzdeki zamanda uçak sayısını 28'e çıkartacaklarını, jandarmadaki 11 uçağın sayısını 2020'ye kadar kademeli olarak 38'e çıkarmayı planladıklarını aktardı.

- Göç meselesi

Önemli bir konu başlığının da göç meselesi olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları dile getirdi:

"Öncelikle düzensiz göç konusunda ne tarafa bakarsak 2017'de yakalanan kaçak göçmen sayısı 172 bin 145 kişi, 2018'de de şu ana kadar yakalanan kaçak göçmen sayısı ise 75 bin 284'tür. Terör bölgelerinde neden Zeytin Dalı Harekatı'nı yaptığımız, Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptığımız apaçık ortadadır. Hem Türkiye'ye yönelik hem de Türkiye üzerinden Avrupa'ya yönelik göç baskısını düzeltmek de bizim sorumluluğumuz içerisindedir. Göçmenler konusunda en üst düzeyde yetkililerle bir araya geldik, toplantılar gerçekleştirdik. Toplantılardan elde ettiğimiz sonuçlar çerçevesinde, gerekli sonuçlara hep beraber almaya çalışacağız. Göç meselesiyle ilgiliyle yapmış olduğumuz değerlendirmelerde en nihayetinde ülkemizde kaçak geçişlerin günlük ortalaması 2 bin 347'den, 2018 itibariyle yaklaşık 61 kişiye gerilemiştir. Bu da esas itibariyle büyük Türkiye'nin ortaya koyduğu başarıdır."

- Sınır güvenliği

Bireysel bireysel uyuşturucu ticaretiyle ilgili bir başlık açtıklarına, onun da sınır güvenliği olduğuna işaret eden Soylu, yüksek teknoloji entegre bir sınır yönetimi oluşturmak üzere önemli adımlar attıklarını bildirdi.

Soylu, "Düzensiz göçle mücadele kapsamında Ağrı ve Iğdır'da Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatlarıyla 'Acil Sınır Güvenliği Sistemleri Projesi'ni uygulamaya koyuyoruz. TOKİ ve Bakanlık arasında 30 Ağustos 2016'da imzalanan protokolle 144 kilometrelik yol ve güvenlik duvarının yapımı karara bağlamıştık. Burada iki çift duvar var. Biri beton temelli set teli, diğeri de modüler beton duvar olarak yapıyoruz. Bunun TOKİ tarafından ihalesi tamamlandı ve imara başlandı. Bu duvarlar dört metre yüksekliğinde, sınırımızın bir tarafında da duvara paralel bir yol yapılıyor." dedi. Soylu, ihale bedelinin 185 milyon lira olan bir proje olduğunu vurguladı.

Hatay sınırında sınır geçişlerini kontrol altına alabilmek için 38 kilometre yüksek güvenlikli çit ve bunların üzerine ağlama siperlerinin montajının yapıldığını, bunların yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirildiğini anlatan Soylu, bunların yanı sıra AB destekli entegre sınır yönetimi projesinin de sürdüğünü belirtti.

Bakan Soylu, "Bunlar içerisinde pasaport, optik okuyucularından, termal kameralara, personel eğitiminden, mayın temizliğine, yüksek güvenlikli kulelerden, radarlara, zırhlı gözetleme araçlarına kadar birçok alt bileşen mevcuttur. En son Hakkari'de yaptığımız çalışmada 30 kilometrelik bir alan daha belirledik ve inşallah yakın zamanda onun da çalışmalarına hemen başlıyoruz." ifadelerini kullandı.

- Şimdi kenevir yerine buğday ekiliyor

Uyuşturucunun özellikle en kritik ve en önemli meselelerden olduğunu aktaran Soylu, gençleri zehirleyen ve ülkedeki terör örgütlerinin ana sponsoru konumunda olan uyuşturucuya son yıllarda ağır darbe vurulduğunu söyledi.

Soylu, bu konuda ciddi bir farkındalık oluştuğuna değinerek, şöyle dedi:

"Ama hala çok yolumuz var. Çünkü bu illet maalesef hızlı gelişiyor. Özellikle ucuz kimyasal sentetik uyuşturucuları Türkiye'ye sokmak isteyenlerin amacı sadece para kazanmak değil, genç neslimizin zihnini, sağlığını tüketmek için bir terörizm oluşturmaktır. Ülkemiz, Afganistan'dan gelen doğal uyuşturucu ile batıdan gelen sentetik uyuşturucunun baskısı altındadır. Özellikle PKK'nın uyuşturucu ticaretindeki konumunu bu salonda herkes benden daha iyi biliyordur. 2016'da ele geçirdiğimiz esrar miktarı 129,5 tondu, 2017'de bu sayı 173,3 ton. 2018'in nisan ortasına kadar yaklaşık 30 ton. Yine eroinde 2016'nın toplamı 5,5 ton, 2017'de 15,5 ton, 2018 nisan ortasına kadar 2017'nin tamamına ulaştık.

Bu ortaya koyduğumuz kararlığının koordinasyon içerisinde teknolojiyi en üst seviyede kullanan, istihbaratını iyi yöneten bir çalışmanın ürünüdür. Özellikle uyuşturucu hapta 2016 rakamımız 11.8 milyon, 2017'de 30 milyon, büyük bir rakam. Bu yıl şu ana kadar ele geçirilen 5 milyon. Yasa dışı keneviri ekiminde ise önemli bir azalış elde ettik. 2016'da 81 milyon kök keneviri ele geçirildi. Diyarbakır'ın Lice ilçesinde operasyonlarını yapanlar çok iyi bilirler. Hep birlikte gördük şimdi oralarda buğday ekiliyor. 2017'de bu sayıyı 18,9 milyona çektik. Bu sene içerisinde 33 bin 500 kök kenevir ele geçirildi. Yaptığımız tespitlerde daha önceki kenevirin ekilen tarlalarla ilgili farklı ürünlerin ekildiğini gördük."

Terörle mücadele ettikleri kadar şehirlerin asayişi ve huzurunu da aynı şekilde dikkatli yönetmek zorunlulukları olduğunu anlatan Soylu, "Özellikle son dönemlerde uyuşturucuda iller ne durumda, özellikle mala karşı yapılan suçlar hırsızlık ve diğer suçlarla ilgili ne yapmalıyız, aydınlatma oranımız ne noktada, yeni bir güvenlik konseptine geçtiğimizi söyledik. 81 vilayete 7 bin bekçi alımını inşallah mayısın 15'i gibi ilana çıkacağız." ifadesini kullandı.

Merkezleri bekçilerle takip edeceklerini, gündüz huzurunu aynı şekilde gece de sağlamak istediklerini anlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımızın net talimatı var, düdük çalacak. Bekçi gündüz çalışmayacak, geceleri düdüğünü öttürecek. Vatandaş uyurken gece bekçi kardeşim huzur için güven için sokaklarda dolaşacak. Özellikle ekip sayımızı arttırmaya çalışıyoruz. Ekip sayısı ile hem işin kalitesini hem de karakollara entegre edip mümkün olduğunca asayiş meselelerinin bir şehrin en alt sorunu haline getirme konusundaki irademizi şekillendirmeye çalışıyoruz. Mala karşı olan suçların oranı düşecek, olayların aydınlanma oranı artacak."

- Yol kontrollerinde barkot uygulaması

Soylu, geçen yıl yol kontrollerinde 2 bin 705 noktada 44 milyon aracı denetlediklerini anımsatarak, şu açıklamalarda bulundu:

"En son dün başladık, teknolojiyi koyuyoruz. Jandarma Genel Komutanlığımız ve Emniyet Genel Müdürlüğümüzce başlattık. Nasıl bir markete girildiği zaman alışveriş yapıldığında hemen bir saniyede barkot okuyucuyla alışverişiniz okunabiliyorsa, vatandaşımızı bekletip merkezle görüşmek yerine hemen 1-2 saniyelik zamanda yeni kimlik kartlarıyla beraber onu okuyan barkot okuyucuyla vatandaşımızın işini görüp onun hayatının akışına devam ettiren yeni bir uygulamayı hayata koymaya çalıştık. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yol kontrol noktalarının hemen hemen hepsine barkot okuyucu koyacağız. Neden peki, vatandaş yol kontrol noktalarından geçerken zamanını kaybetmesin ve biz teknolojiyi en üst düzeyde kullanalım diye."

Bakan Soylu, emniyetin 29 milyon parmak izi verisinin olduğunu, onunla ilgili de son çalışmayı yapacaklarını bildirerek, gelecek günlerde bunlar da sisteme yüklenince vatandaşların nüfus idaresinde vakit tasarrufunun artacağını aktardı.

Vatandaşın bir parmak basmayla oradaki işini görüp 5 dakikada ehliyetini, kimliğini, pasaportunu alacağını dile getiren Soylu, "Parmak izi olmayanlar da işletebilir. Bu da bizim tüm birimlerimizin entegrasyonunun sonucudur. Çünkü 92 birim buraya veri aktarıyor ve vatandaş fotoğrafından başka bir şey getirmiyor. Yaklaşık 9 bakanlığın ortak uygulamasıdır." ifadelerini kullandı.

- "Tarihi bir dönemden geçiyoruz"

Şehirlerde huzur uygulamalarının olduğunu, suça, uyuşturucuya, teröre karşı topyekün bir mücadeleye giriştiklerini bildiren Soylu, dünyanın ve Türkiye'nin herhangi bir köşesini güvelik açısından risksiz hale getirmenin temel görevleri olduğunu anlattı.

Çok çalışmak ve riskleri en aza düşürmenin en önemli sorumlulukları olduğunu belirten Soylu, teşkilatı bu anlamda çok başarılı bulduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:

"Büyük bir güvenlik sorumluluğumuz var ama dünyaya göre bunu çok profesyonelce yürütüyoruz. Geçen yıla göre oranla Antalya'ya gelen turistin artma oranı yüzde 55, milletvekili olduğum Trabzon'un yüzde 125, Türkiye'nin yüzde 34 olması. Bunun tek bir karşılığı var güvenli bir Türkiye. Bunu eş zamanlı ve hep birlikte yürütüyoruz bu büyük bir gururdur. Ancak bu bize rehavet veren değil motivasyon sağlayan bir gururdur. Özellikle bahar ve yaz operasyonlarıyla hem kırsalda hem şehirde hem dağlarda aynı motivasyonu yüksek bir kararlılıkla gösteriyoruz. Meselenin içerisinde olduğumuz kadar başarılıyız. Bizim görevimiz içerisinde olmak, sonucu olumlu bir şeklide değiştirmeye yönelik icraatlar sergilemektir.

Tarihi bir dönemden geçiyoruz. Attığımız her adım Türkiye'nin geçmiş dönemlerde karşılaştığı sıkıntıları gelecek nesillerin bir daha karşılaşmayacağı şekilde bertaraf etmek. Bu musibetlerden Türkiye kurtulmalıdır. Zeytin Dalı Harekatı da budur, Fırat Kalkanı Operasyonu da budur, Türkiye'de girilemeyen noktalara girilip orada ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandırılması da esas itibariyle budur. Bu süreci demokrasi içerisinde yönetiyoruz. Bence bu sürecin en önemli noktası budur. Temel hak ve hürriyetlerden hiçbir şekilde taviz vermeden bu süreci demokrasi içerisinde yürütüyoruz. Bir zamanlar bu söz çok denirdi özgürlük güvenlik dengesi. Özgürlük güvenlik dengesi diye bir şey söz konusudur. Bunu bir İçişleri Bakanı olarak söylüyorum. Güvenlik sadece özgürlük için vardır. Hepimizin ailesi, hepimizin çocukları var."

Hür bir şekilde memleketin bütün evlatlarının istediği yere seyahat edebilmesi, istediği işi yapabilmesi ve bu özgürlüklerini teyit edebilmeleri sağlamanın temel görevleri olduğunu kaydeden Soylu, güvenliğin özgürlüğün bileşeni olduğunu aktardı.

Güvenliği sağlarken yapmaları gerekenin vatandaşın hayatını emin ve güvenli bir hale getirmek olduğunu, bunun için çok çaba sarf etmeleri gerektiğini bildiren Soylu, "İnsanlarımızın hayatlarını rahat bir hale getirebildiğimiz kadar aynı zamanda güvenlik endişesi altında değil özgürlük ve hürriyet yüksekliği içerisinde güçlü nesiller yetiştirmeliyiz. Şunu söylemeyin, bütün zorluklar bizim üzerimize mi kaldı? Bin bir başlı kartalı bu kanarya taşır, hiç merak etmeyin. Onun için Allah hepimizin yardımcısı olsun." ifadelerini kullandı.

Basına kapalı devam eden toplantıya, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Çataklı, Diyarbakır, Siirt, Kilis, Bitlis, Bingöl, Osmaniye, Tunceli, Hatay, Batman, Gaziantep, Muş, Şırnak, Şanlıurfa, Mardin, Elazığ, Adıyaman valileri, il emniyet müdürleri ve il jandarma komutanları katıldı.