Bakan Yıldız, Swiss Otel’deki konferansta yaptığı konuşmada fakir ülkelerin sayısının, zengin ülkelere göre 4 kat arttığını ifade ederek, “Son 40 yılda yoksul ülkeler, zengin ülkelerden daha fazla uzaklaştılar. Dünya bir bütündür dedik. Yekpare davranmadığınız müddetçe aynen globalleşen ekonomilerin olduğu bu ortamda ulusallaşan politikaların artacağını göstermektedir. Dünyada bu yapıyı oluşturmak için Türkiye’nin çizdiği enerji politikaları ve stratejileri var.

Bunun başında çevreye rağmen değil, çevreyle beraber yürüttüğümüz politikalarımız var” dedi.

Dünyada, petrol ve doğalgazdan elde edilen kaynaklarla oluşturulan enerji miktarının yüzde 50’ler civarında olduğunu anlatan Yıldız, “Yüzde 30’lar civarında da kömürden gelen kaynaklar var. Nefes aralığımız o yüzde 20’lik bölümde. Bunun aşılması bu dengeyi sağlayarak olacaktır. Çünkü her yeni teknolojinin bedelini bu yapı ödemek zorundadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ve yerli kaynakların enerji politikalarımızın ön plana alındığı bir ortamda bizim mutlaka bunun orta yerini bulmamız gerekiyor. Çünkü çevreye duyarlı olmamız lazım, yeşile duyarlı olmamız lazım. Üç tane medeniyetin yapılıp, yıkıldığı bir ortanda 6500 yıllık tarihinde sit alanları, tabiat ve kültür varlıkları, yeşil alanlar, ormanlar, mera vasfını kaybetmemiş alanların hepsinin arasında bu büyümeyi sağlamamız lazım. Eğer büyümeyeceksek herhangi bir problem yok. Bunu tercih etmiş olan ama zorunlu olarak tercih etmiş olan ülkeler var. Onlar için kirletmeyle alakalı bir sıkıntı görülmüyor. Ama dünyanın büyük çoğunluğu her yaptığı teknolojik yatırımın bedelini çevreyle beraber ödüyor. O yüzden bu ortak fotoğraftaki en önemli kalem bütün bunlara rağmen büyüyeceksek kaliteli yaşamı mutlaka oluşturmamız lazım” diye konuştu.

Bakan Taner Yıldız, AB ve Avrasya’nın enerji sektöründe yüzde yarım civarında küçüldüğünü, buna rağmen Türkiye’nin ise yüzde 9.2 civarında büyüdüğünü ifade ederek şunları söyledi;
“Dünyanın yüzde 1’lik bölümünü kapsayan Türkiye’nin enerji alanındaki yapısını çok iyi regüle etmemiz lazım. Enerji verimliliğiyle alakalı ve yenilebilir enerji kaynaklarıyla alakalı çok ciddi bir atağımız var. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiği elektrik miktarı gerek AB, gerekse dünyanın yenilebilir enerji kaynaklarından elde ettiği miktarın çok daha önünde. Yüzde 25’ler civarında yenilebilir enerji kaynaklarından elde ettiğimiz enerji var. Özellikle Türkiye’nin 54.1 milyar dolarlık enerji kalemlerindeki ithalatının yarısından daha fazlasının yani yüzde 63’lük bölümünün ulaştırma sektöründe kullanıldığını belirtmeliyim.”

Dünyada artık ortak vizyonların ve iklim değişikliğiyle alakalı hedeflerin mutlaka bir mutabakat noktasıyla sonlandırılması gerektiğini vurgulayan Taner Yıldız, “Dünyada 7 milyar ton dünyada kömür tüketiliyor. 3.5 milyar tonunu Çin tüketiyor. Yılda 52 hafta var, her hafta sonunda yeni bir kömür santrali devreye alınıyor. O yüzden Türkiye’de yapılacak kömür santrallerinin toplamının içerisinde çok ciddi bir pay oluşturmayacağını belirtmek isterim ve yüksek teknolojiyle beraber yapacağımız kömür yatırımlarının mutlaka olumsuz şekilde gelişmeyeceğini belirtmek isterim. Her zaman olduğu gibi çevreye duyarlı olacağız, çevreyle, yeşille beraber olacağız ama yerli kaynaklarımızı da bu çerçevede harekete geçirmiş olacağız” dedi.