Tv8'de Erkan Tan'ın bugünkü konuğu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu oldu. Gündemi değerlendiren Tanrıkulu, "Uzaya uydu göndereceksiniz, Gemlik'ten İmralı'ya bir koster gönderemeyeceksiniz." diyerek hükümeti eleştirdi.

Tanrıkulu'nun konuşmasından satır başları:

ÖCALAN'A AYRI DAVRANAMAZSINIZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarla görüştürülmemesini eleştirdi.

"Adı, sıfatı, aldığı ceza ne olursa olsun tutuklananların tutulma ve cezaevi koşulları hukukun güvencesi altındadır. Sadece ulusal hukukumuz değil uluslar arası hukukunda güvencesi altındadır. Eşit davranmak zorundasınız. Cezaevi koşulları hukukun güvencesi altındadır. Bizim ceza infaz yasamız var. Ayrı davranamazsınız. Yasadan kaynaklanan haklarını kullandırmak zorundasınız. Koster bozuk avukat gönderemiyoruz diyorlar. Uzaya uydu göndereceksiniz, dünyanın en büyük ordusuna sahip olacaksınız, Gemlik'ten İmralı'ya bir koster gönderemeyeceksiniz."

BAŞBAKAN AÇIK AÇIK KÜFÜR ETTİ

Sezgin Tanrıkulu'na Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında Kılıçdaroğlu'na yönelik ağır eleştirileri hatırlatılınca Tanrıkulu:

"Bahtsız bedeviden sonraki cümleyi burada söylemeyeyim ama argoda ne anlama geldiğini herkes biliyor ve Başbakan bunu kendi grup toplantısında, Yüce Meclis'in çatısı altında söyledi. Seviyeyi bu kadar düşüren bu kadar açık küfreden bir Başbakan olamaz. Açık açık küfür etti. Bunu Ana Muhalefet liderine söylüyor. Eleştirebilirsiniz ama küfür olamaz. Küfür siyasetin dili olmamalı. Maalesef Başbakan Kasımpaşalılığını Meclis'te de sürdürüyor. Acaba Başbakan bu cümlenin devamını kendi aile ortamı içerisinde söyleyebilir mi? Orada söylemeyeceği bir sözü bütün milletin önünde Ana Muhalefet liderine söyleyemez." dedi.

KÜFÜRDEN KURTULDUK

Türkiye'nin bütün meselelerini çözümsüz bırakıyorlar ve bu çözümsüzlük üzerine siyaset yapıyorlar. Türkiye'yi kutuplaştırdılar. Başbakan o yüzden bu dilde konuşuyor. Allahtan 3-4 gündür yurtdışında. Burada olsaydı yine bir şey söyleyecekti. Küfürden kurtulduk.

CEVAEVİNDE ÖLMEK DIŞARDA ÖLMEYE BENZEMEZ

Terör örgütü PKK'nın talimatıyla başlayan ve BDP'nin de desteklediği cezaevlerindeki açlık grevlerini de değerlendiren Tanrıkulu, şunları söyledi:

"Cezaevinde ölmek dışarıda ölmeye benzemez. Açlık grevi ve ölüm orucuyla ölmek hiç benzemez. İnsanın kendi canı üzerinden eylem yapmasını hayatım boyunca kabul etmedim. Bizim bu işi bir ölüm, geri dönülmesi imkânsız bir rahatsızlık olmadan sonlandırmamız lazım. Siyasal talepleri var bunlar bir tarafa ama bizim insani ve vicdani olarak başta siyasetçiler olmak üzere bu işin sonlanması için duyarlı olmamız lazım. Bu noktaya biz getirmedik. Ana Muhalefet olarak hiçbir katkımız yok. Bu noktaya getiren bu hükümet. Açlık grevi yapmayacakları bir ortamı sağlayacaksınız. 10 yıldır siz iktidardasınız."