Başbakan'ın konuşmasından satır başları;

Bazıları bizim nasıl iş ürettiğimize bakmadan tamamen önyargıları ile hareket etti. 9,5 yıl boyunca bizimle ilgili ön yargıları olan herkesi hayalkırıklığına uğrattık. Onların tüm niyetlerini boşa çıkarttık. Asılsız iddialarını; senaryolarla kışkırtmalar yapanları altüst ettik.

9,5 yıl boyunca millet iradesini özenle koruduk. Mafyalarla, çetelerle mücadele ettik. AB konusunda en güçlü adımları attık. 9,5 yıl boynca tavizsiz bir şekilde demokratikleşme konusunda yol aldık.

Kimsenin dinine, mezhebine karışmadık. AK Parti kimsenin hayat tarzına müdahaleye izin vermedi, bundan sonra da vermeyecek. 75 milyonun yaşam tarzı bizim güvencemiz altındadır. Kimsenin karışmasına da izin vermeyiz.

Biz hiçbir zaman yapıcı eleştirilerden rahatsız olmadık.

AK Parti kaliteli eğitim için mücadele vermiş, sporu, sanatı ve eğitimi en samimi bir şekilde desteklemiş partidir. Ülkemde nereye gittiysem eğitim reformu konusunda aldığım tepki şu: 'Allah sizden rağzı olsun.' Yoğun bir şekilde okul yapmaya başladık. Hedefimiz bütün sınıfların 30'ar kişi olması.

FATİH Projesi hakkında anamuhalefet diyor ki, "Burada 20 milyar dolarlık yolsuzluk var" Eğer böyle bir iddiayı ispatlayamazsan, bizim lügatimizde çok çirkin bir yere oturur. Bu milletin nezdinde cibilliyet tartışması açılır.

Son günlerde tiyatro üzerinden bir tartışma yürütülüyor. Bu tartışma bir tiyatro tartışması değildir. Mesele çok başka, mesele kendilerine küçük iktidar alanları yaratmış seçkincilerin millete tepeden bakma meselesidir. Bunlar Tanzimat'tan bugüne kadar en iyiyi kendilerinin bildiğini iddia ederler. Bunlar kendi ürettiklerinin en iyi sanat olarak adlederler ama Kahramamaraş'ın sözlü sanat ustalarını kaale almazlar. Sanatın arkasına saklanır kendilerini dar kalıplara sıkıştırırlar. Bunlar sanatı toplum için yapmazlar. Sanat toplum için yapılır. Bunlar kendi kast sistemlerinin bozulmasına asla izin vermezler.

Şu birkaç gündür zihinlerinin arkasındakini açıkca söylemeye başladılar. Bunlar bu aziz millete bidon kafalı diyorlardı şimdi de kasaba bürokratı tiyatrocu oluyor diyorlar. Aslında rahmetli Cem Karaca bunlara gereken cevabı vermişti: Bunlar aydın değil yarım porsiyon aydın.

Geçen yıl Devlet Tiyatrosuna harcanan para ne biliyor musunuz? 140 milyon Türk lirası. Gelen ne? 4 milyon Türk lirası. Yıllarca sırtlarını statükoya dayadılar. Kusura bakmasınlar, çok bilmiş hareketlerle millete ve milletin iktidarına parmak sallayarak azarlama dönemleri soan erdi. Milleti hizaya sokma dönemi sona erdi.

Bu ülkede siyasette, bürokraside, hukukda, sanatta AK Parti iktidarıyla beraber kast sistemi sona ermiştir. Hanedanlık bitmiştir. Bu millet artık aşağılamalara boyun eğmeyecek. AK Parti ile birlikte artık bürokrasi halka hizmet etmeye başlamıştır.

Biz ne diyoruz? Biz sizlere sahnelere tahsis ederiz. Senaryoyu beğenirsek destek de oluruz. Ama artık bugüne kadar geldiğiniz anlayış olmayacak. Özel, özerk, özgür olun. Devlet tiyatro sahnesinden çekiliyor, buyrun sahne sizin.

Ordunun şerefli mensuplarına yapılan hakaretler ahlaksızlıktır, kendini bilmezliktir. Yarım porsiyon aydın, demokrasiye müdahale etmiyor diye askerlere saldıranlardır. Millete "bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, ordu göreve, genç subaylar rahatsız" diyenler, Türkiye'de demokrasiyi hazmedemeyenler, TSK'yı hedef almaya başladılar.

Cesaretiyle dünyaya nam salmış bir ordunun mensuplarına ağza alınmayacak hakaretler yapmak, açık söylüyorum zavallılıktır. "Kağıttan kaplanmış, Türk silahsız kuvvetleriymiş" diyenler, açıkca söylüyorum evrensel hukuktan nasibini alamayanlardır.

Yolsuzluk var diyorlar. Yolsuzlukların olduğu AK Parti iktidarında 6 bin 100 km duble yol inşa edilebirlir miydi? Devletin borçlanma faizi yüzde 64'ten yüzde 8 dolaylarına indirdik. Şu anda avrupanın en güçlü bankalarından biri haline geldi bizim Ziraat Bankamız. Biz göreve geldiğimizde kamu borç stoku yüzde 74'tü, şimdi 38,5'a indi.