Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli sürecinin, Ekim sonunda tamamlanacağını söyledi. İktidar yetkililerinin görüşleri şöyle:
Yöntemi istişare ediyoruz
Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli 2 yol var. Ya Anayasa değişikliği ya da dosya bazında ele almak. Hangi yöntemin uygun olacağı konusunu şu an istişare ediyoruz. Çok uzun bekleneceğini sanmıyorum, fezlekeler gelir. Ekim sonuna kadar hem karara varılmış, hem de kararın sonucunu yerine getirmek mümkün olacak. Şiddetle araya mesafe koyma sınırını aşmış olan, bütün evrensel sistemlerin reddettiği, cezalandırdığı bir harekete, düşünce ve eyleme, kayıtsız kalmamak gerekiyor. Bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu da hukukun gereğidir, hakkın teslimidir. En ileri demokrasilerin bile sınır şiddet noktasına geldiğinde, gereken müeyyideleri uyguladığını ve ret ettiğini biliyoruz.
Adamların hallerine acıyorum
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Komisyondaki 757 dokunulmazlık dosyasından 579'u BDP milletvekillerine ait. 22 milletvekilinin bu kadar dosyası var. 'Suç makinesi' dediğim zaman kızıyorlar. Ee suç makinesi, yine söylüyorum. Bunlarla alakalı geçen dönem ve bu dönem Meclis iktidar ve muhalefetiyle 'Bu dosyaların üzerine çok gidilmesin, hoşgörü olsun' dedi, toplum tolere etti. Ama şimdi dağa gidip teröristlerin sırtını sıvazlayıp hasretle kucaklaşmak, 'Hadi aslanlarım çarpışın arkanızdayız' demektir. Efendim, 'Anayasa Uzlama Komisyonu'ndan çıkarız' tehdidi var. Çıkarsa çıksınlar. Ne olacak yani? Bu tablo vekillik değildir. Dünyada böyle bir vekillik anlayışı yoktur. Anadolu'dan yeni geldim, Anadolu bu anlamda gerçekten çok gergin. Bizim dokunulmazlığı kaldırma sebebimiz, mahkum etmek ya da bunun yolunu açmak. Parti kapattırmak zinhar değil. Yaptıkları hak mücadelesi değil. Zaten PKK taşeron örgüt. Belediye başkanları ve milletvekillerinin kim olacağını da onlar belirliyor. O zaman iradesi olmuyor bu adamların, acıyorum hallerine.
MHP'nin önerisi çelişkili
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ MHP'nin önerisi, amacı tam karşılayan bir öneri olarak görülmüyor. Bir yandan 'Hem yargılansınlar hem ceza alsınlar' deyip, öte yandan da 'Bunlar Meclis çalışmalarına devam etsinler' demek büyük bir çelişki. Terör örgütünü mü temsil ediyorlar yoksa kendilerine oy veren milleti mi temsil ediyorlar diye baktığımızda, milletin temsilinden yoksun bir yaklaşım ortaya koyuyorlar. Milletin temsilini gerçekleştirmeyenlerin, bunun yerine terör örgütünün adeta temsilcisi gibi hareket edenlerin, milletin temsilcileriyle ilgili hususlarla alakalı değerlendirme yapmasını doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum.