8 Ocak tarihinde Beyazıt Öztürk'ün programına bağlanan Ayşe Çelik isimli kadının söylediği sözlerden dolayı programın sunucusu Beyazıt Öztürk ve program sorumlusu Kadir Tunalı hakkında "terör örgütü propagandası" suçundan soruşturma başlatılmıştı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından yürütülen soruşturma sonucunda Beyazıt Öztürk hakkında takipsizlik kararı verildi.
Takipsizlik kararında, Ayşe Çelik'in 8 Ocak 2016 tarihinde Beyazıt Öztürk'ün sunduğu Beyaz Show programına telefonla katıldığı anlatıldı. Ayşe Çelik'in programda terör örgütü propagandası yaptığı belirtilen kararda, Olay nedeniyle Beyazıt Öztürkün alınan savunmasında programın seyri esnasında bağlanan kişinin çocuk, ölüm gibi sözlerden bahsetmesi üzerine stüdyodaki uğultunun etkisiyle söylenenleri tam anlamadığı, bu sırada konuşulanlara hakimiyetini kaybettiği, daha sonra konuşmanın nereye gittiğini tam anlayamamakla birlikte toparlamaya çalıştığı, alkışları bu nedenle yaptırdığı şeklinde savunmuştur denildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:"8 Ocak 2016 tarihinde Kanal D isimli televizyon kanalında yayınlanan Beyaz Show isimli programda terör örgütü propagandası yapıldığı iddiasıyla ilgili olarak cumhuriyet başsavcılığımızca 9 Ocak tarihinde soruşturma başlatılmıştır. Program CD'si incelenmeye alınmış olup;Program sorumlusu, canlı yayına bağlanan ve program sunucusu soruşturma kapsamına alınmıştır."Beyaz Show'da canlı yayında PKK propagandası Beyaz'dan ilk açıklama Neden hep Doğan Medya trolleniyor? Kanal D'den 'Beyaz Show' açıklaması

Olay anındaki davranışları incelendi

Beyazıt Öztürk'ün olay anındaki durumunun anlaşılabilmesi için olay anı davranış ve hareketlerinin davranış bilimleri uzmanı Yücel Sözer'e izlettirilerek rapor alındığı belirtilen takipsizlik kararında, Gelen raporda Beyazıt Öztürk'ün önce şaşkınlık yaşadığı, sonra adı geçen şahsı anlamaya ve dinlemeye çalıştığı, yayının ilerleyen sürecinde ise yüz ifadelerinde şaşkınlık duygusunun yerini üzüntünün aldığı, devamında ise rahat tavırları ile süreci kontrol altına almaya çalıştığı görülmüştür ifadeleri yer aldı.
Beyazıt Öztürk'ün 19 Ekim 2011 tarihinde 24 şehit haberi üzerine 21 Ekim 2011 tarihli programını iptal ettiğinin tespit edildiği belirtilen takipsizlik kararında, Yine şüphelinin programdan bir sonraki gün aynı televizyon kanalının haber programına çıkarak, olay nedeniyle üzüntüsünü ve özrünü beyan ettiği, program sırasında konuya hakimiyetini kaybettiği ve kontrolü elinden kaçırdığını bu nedenle böyle bir olayın meydana geldiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Şüphelinin program sırasında bağlanacak kişinin mutabık kalınan soruların dışında konuşma yapacağını bilmediği, metnin dışına çıkan Ayşe Çelik'in beyanlarının niteliğini o anda tam fark edemediği, dolayısı ile kasıt olduğuna dair yeterli, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmış olup, şüpheli hakkında kamu adına yürütülen kovuşturmaya yer olmadığına denilerek, takipsizlik kararı verildi.
Mesai bitiminden sonra Bakırköy Adliyesi'ne gelen Öztürk, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt'a ifade verdi. İfade işlemi yaklaşık 1,5 saat sürdü.Beyazıt Öztürk, ifadesinde, yaklaşık 20 yıldır Kanal D'de eğlence tarzında şov programı yaptığını söyledi. Zorunluluktan 1-2 programın banttan yayınlandığını aktaran Öztürk, diğer programlarının canlı olduğunu ve yayın geciktirme uygulanmadığını söyledi.Beyaz Show'da canlı yayında PKK propagandası Sözü edilen programa kadar yanlışlıkla dahi olsa hakaret içeren ya da argo bir hitapla karşılaşmadığını aktaran Öztürk, bazen bu ihtimali sezdiğinde ortaya söz atarak konuyu değiştirdiğini ifade etti.Bahse konu programa bağlanan Ayşe Çelik'in sözlerinin seyirciler tarafından alkışlandığını dile getiren Öztürk, "Herhalde seyirci de tam olarak benim gibi ne denilmek istenildiğini anlayamadı'' ifadesini kullandı.

Seyircinin de anlamayarak alkışlaması ve bağlanan kişinin de öğretmen olduğunu söylemesi üzerine doğal olarak devletin öğretmeninin kötü bir şey söylemeyeceği ön yargısıyla o anda aklından şehitler, yaralılar, öğretmenler, çocuklar gibi binbir türlü düşünceler ile kendi iç sesini dinlediğini belirten Öztürk, "Bağlanan kişinin söylediğini, tüm samimi kalbimle duymadığımı belirtirim" savunmasını yaptı.Sunucu Öztürk, ''Zaten televizyondaki izleyici, gerek konuklar gerekse seyirciler arasında uğultu ya da konuşma, alkış veya hareketlilik nedeniyle benim duyduğum sesleri duymamaktadır. Dolayısıyla telefon konuşmasını da bir taraftan doğru anlamaya da odaklanmaya da çalışıyoruz.

Bir nevi soğuk üzerine sıcak şok etkisi gibi basiret bağlanması yaşadım. Böyle bir olay başıma hiç gelmemiştir'' diye konuştu.Kesinlikle herhangi bir terör eylemini, terör örgütünü veya cinayeti, öldürmeyi övmesinin ve bu duruma prim vermesinin mümkün olmayacağını savunan Öztürk, ''Ben de bir polis çocuğuyum ve polislerin, güvenlik güçlerinin ne şartlar altında görev yaptıklarını bilirim, bilerek yaşadım ve hayatımın her anında zaten hissettim. Dolayısıyla bir şehit haberi, anne haberi, bir çocuk haberi, bir öğretmen haberi duyduğumuzda ben de tüm insanımız gibi aynı duyguları ve acıyı paylaşırım'' ifadesini kullandı.Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Ocak 2016'da Kanal D'de yayınlanan "Beyaz Show" isimli programda "terör örgütü propagandası yapıldığı" iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.

Yayın sorumlusu ve öğretmene 5 yıl hapis istemi
Programın yayın sorumlusu olan Kadir Turnalı'nın, kendi beyanına göre telefonla bağlanacak kişilerin, sorulacak sorularla ilgili metin üzerinde mutabık kalındıktan sonra kendileri tarafından arandığı, 3 dakika 24 saniye süren konuşmanın seyri esnasında mutabık kalınan metin dışına çıkıldığını fark etmesine rağmen, sunucuyu prompter veya diğer hiçbir araçla uyarmadığının anlaşıldığı, dolayısı ile Ayşe Çelik'in beyanlarının sürdürülmesine sonuna kadar izin verildiğinin tespit edildiği belirtildi. İddianamede Ayşe Çelik'in ve Kadir Turnalı'nın Terör örgütü propagandası suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması istendi. İddianame, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkemenin iddianameyi 15 gün içinde kabul veya reddetmesi yönünde karar vermesi bekleniyor.