Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve KTÜ Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, vücutta bağışıklık kazanma yöntemleri olarak aşı olmak, enfeksiyon geçirmek ve plazma verilmesi olduğunu söyledi.

Özlü, Covid-19 virüsüne karşı ise bu yöntemlere yeterince güvenilemeyeceğini belirterek "Enfeksiyonu geçirenlerin çoğunluğunda Covid-19'a karşı vücutta antikor oluşmasına rağmen koruyuculuk kesin olarak bilinmiyor. Bazı hastalıklarda ömür boyu, bazılarında ise 3-4 ay koruyuculuğu oluyor. Covid-19'u geçirenlerde de tekrar enfeksiyon olacak mı yoksa kalıcı mı, bu sorunun cevabını henüz tam olarak bilmiyoruz. Virüse karşı etkili ve güvenilir bir aşı henüz bulunmadı. Bulunacak aşının ise etki süresi de bilinemeyecektir" dedi.

'Gerçekçi bir beklenti değil'

Duyarlı immun hücreler yoluyla da vücutta bağışıklık gelişebileceğini ancak Covid-19'da bu hücrelerin ne kadar etkili olduğunun bilinmediğini belirten Özlü, “Salgının yoğun olarak yaşandığı ülkelerde bile virüse karşı antikor oluşmuş kişilerin oranı yüzde 7'lere ulaşabiliyor. Bizde ise rakamlar çok daha düşük. Enfeksiyonu geçirerek bağışıklık kazanmanın da bu salgını durdurmada gerçekçi bir beklenti nedeni olamayacağı açığa çıkıyor ve bu bağışıklığın ne kadar koruyucu olduğunu bilmiyoruz. Enfeksiyonu geçirenler yeniden hastalanabilirler. Bu konuda raporlar ve bulgular var. 'Ben hastalığı geçirdim, atlattım, korunmama gerek yok' diyemeyeceklerini söyleyebiliriz. Aşı ve enfeksiyon geçirerek bağışıklık kazanmakta virüsten korunmak için yeterince güvenilir bir yöntem değil. Yine hastalığı geçiren kişilerden alınan plazma ve antikorlar hasta kişilere verilerek pasif bağışıklık oluşturuyor. Ancak bu yöntemin her hastada etkili sonuç vermiyor" diye konuştu.

'Kendimizi korursak virüse yakalanmayız'

Virüsün hızlı mutasyon geçirebildiği belirten Özlü, "Aşıyla da elde etseniz, hastalığı geçirerek de elde etseniz kazandığınız bağışıklık uzun süre etkili olmayabilir. Virüsler hızlı mutasyon geçirerek genetik yapısını değiştiriyor. Virüse karşı bağışıklık kazanmak yerine maske, mesafe ve hijyene dikkat ederek virüse yakalanılmamasına odaklanılmalı. Şu anda hepimizin üzerinde yoğunlaşması gereken husus virüsten korunmak. Salgın devam etsin ama biz kendimizi korursak virüse yakalanmayız. Hepimiz dikkat edersek de salgını durdururuz. Hepimiz buna dikkat edersek virüs bulaşmaz, 15-20 gün içerisinde de virüs kaybolur gider, salgın da durur” ifadelerini kullandı.