Başkan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Islah organize sanayi bölgelerinin yapılması, buralara atık su tesisleri kurulması için harekete geçtik. Tekirdağ'da yer alan 5 adet müşterek arıtma tesisinden Muratlı bölgesindekini devreye aldık. Yerin altından tüneller kazdık. Vadi ve tepekleri aştık.

Arıtılarak temiz hale gelmiş suların Marmara Denizi'ne deşarj edilmesi için, derin deşarj projesini başlattık. Kara boru hattı, mevcut organize sanayi bölgeleri ile bağlantıyı sağlıyor. Ağustos ayında ilk derin deşarj yapılacak.

Bu çalışmaları yerli üretimimiz Lale ile yaptık. Türkiye bu makineleri üretebilen 8 ülkeden biridir. Bu devasa makineyi Türk mühendisleri tasarladı, Türk firması üretti.

Projenin diğer tüneli ekim ortasında tamamlanacak. Bu proje bittiğinde 300 fabrika sisteme dahil olacak. Ergene, bu çalışma ile hayata dönecek. Buradaki tecrübelerimizi diğer havzalarımızda da kullanacağız.

Bu makineyi geçmişte üretmiş olsaydık Bolu Tüneli birkaç yıl içinde bitebilirdi. Salgın döneminde de yatırımlarımızı, projelerimizi durdurmadık.

Tüm öncü göstergeler salgın sonrası ülkemizin büyük bir sıçramanın eşiğinde olduğunu gösteriyor. Ülkesini ve milletini seven herkesi bu istihdam seferberliğine katılmaya davet ediyorum. Salgın sonrası yeniden şekillenecek olan dünyada Türkiye'nin önünün açık olduğu görünüyor.

Haziranın ilk 3 haftasında OSB'lerdeki elektirik tüketimi yüzde 26 arttı. Sipariş ve kapasite kullanım oranları da günden güne artıyor. Haziranın ihracat verileri mayısa göre yüzde 25 fazladır. Avrupa'dan ve başlıca ihracat bölgelerinden gelen veriler olumludur.

Ayağımıza gelen fırsatı değerlendirmek için ülkemizin potansiyelinin tamamını hayata geçirmekzorundayız. Bunun yolu da kardeşliğimize, birliğimize sahip çıkmaktan geçiyor. Son 7 yıldır kardeşliğimize saldırmalarının nedeni budur.

Biz ülkemizin ihracatı, ticaretini artırmak için çalışırken, çalışanların sorunlarına da kökten çözüm üretmek istiyoruz. Kıdem tazminatı çalışmaları da bundandır. Amacımız işçilerimizin kıdem tazminatı hakkını birilerine bırakmadan korumaktır. İşçilerimizin kıdem tazminatı hakları birilerinin insafına bırakılmayacaktır. Hep söylüyorum, işçi sendikaları, işveren sendikaları bir araya gelin çözün. Niye bu işi kendi aranızda çözemiyorsunuz. Kendi aranızda çözemiyorsunuz, işçi ve işverenin karşısında bizi kötü durumda bırakmak mı istiyorsunuz?