Cumhurbaşkanı Gül, NATO Zirvesi dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havaalanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Gül'ün yanı sıra, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış katıldı. Gül, yaptığı konuşmada, "Ülkemizin ittifaka üye olmasının 60'ıncı yıldönümünde gerçekleşen bu yılki NATO Zirvesi'nin ana gündemi maddi kaynak kullanımının azami etkinlik sağlanarak ittifakın 21'inci yüzyıl güvenlik ortamının getirdiği tehdit ve sorunların üstesinden gelmesini sağlayacak savunma imkan ve yetenekleriyle mücehhez kılınmasıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bu kapsamda NATO balistik füze savunması sisteminin, akıllı savunma konseptinin, ittifakın savunma ve caydırıcılık yapısının gözden geçirilmesi gibi konuların ele alınacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, "Malumunuz olduğu üzere bu sistemin temel amacı küresel balistik füze yayılmasının beraberinde getirdiği risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesidir. Bu çerçevede Türkiye’de Malatya Kürecik'te bir erken uyarı radarına bir ev sahipliği yaparak ittifak dayanışmasına verdiği önemi de göstermiştir" diye konuştu. Zirvenin bir diğer önemli gündem maddesinin Afganistan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (İSAF) Harekatı'nın sona ereceği 2014 sonrası dönemde NATO'nun Afganistan'daki angajmanın ne şekilde sürdürüleceğinin belirlenmesi olduğunu bildirdi. Gül, "Bu kapsamda ittifaka operasyonlarda destek veren ortak ülkelerde bir araya geleceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, açıklama sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile yapılan görüşmenin içeriğini' sorması üzerine, Gül, "Iraktaki bütün gruplar ve siyasi aktörlerle görüşüyoruz.Onlar Türkiye'yi ziyaretinde Türkiye ile istişareye önem veriyorlar. Dolayısıyla, biz önem veriyoruz çünkü komşumuz. Ayrıca, Kuzey söz konusu olduğunda, terörle PKK'yla mücadelede onların bu işbirliği içerisine divan edilebilmesi de çok önemli" diye konuştu.

Irak'ın kendi içinde yaşadığı çok büyük sorunlar var olduğuna dikkati çeken Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim en başından beri tekrarladığımız bir husus var. Kendi halkıyla ve komşularıyla barışık bir Irak istiyoruz. Bir ülke kendi halkıyla barışık olmazsa, bütün siyasi aktörler Irak’ın kaderiyle ilgili alınacak kararlarda devrede olmazlarsa çok büyük bölünmüşlükler söz konusu olursa o zaman bu ülkenin enerjisi boşa gider. Maalesef bugün böyle bir durum söz konusu, bunu komşusu olarak izliyoruz ve bundan büyük üzüntü duyuyoruz tabii ki. İstikrarsızlık bölgemizde bizim için en büyük tehdittir. Onun için bütün komşularımızdaki istikrara da önem veririz. İstikrarın korunması önce o ülkeyi yönetenlere düşer tabii ki. Onların siyasi anlayışı onları kucaklaması. Irak gibi bu kadar büyük çalkantılardan sonra kendini yeniden inşa eden ülkede bugün karşılaşılan büyük siyasi krizle ilgili bize bilgiler verdi. Biz de görüşlerimizi paylaştık."