Şu sıralarda ülkemizde ve birçok dünya ülkesinde vizyonda olan Marvel Comic Stüdyo'nun efsane ve büyük bir patlama yapması beklenen yeni filmi 'DeadPool' beklendiği gibi ülkemizde ve dünyadada çok büyük bir etki yarattı. Çünkü film o kadar profesyonel ve ustaca yapılmışkı etkilenmemek elde olmuyor. Hem komik hem de aksiyon dolu sahneleriyle izleyenlerini etkileyen Deadpool filmi dünya çapında rekor bir gişe sayısına ulaşacak gibi duruyor. Deadpool bu gidişle dünya gişe rekorunu egale edecek gibi duruyor. Çünkü daha ülkemizde çıkalı ortalama 2-3 gün olmasına rağmen daha şimdiden 50.000 gişe sayısına ulaştığı söyleniyor.
Özellikle sosyal medyada çok başarılı bir pazarlama sürecine imza atan filmden beklentilerimiz yüksekti. Bu beklentileri karşılayıp ötesine geçen Deadpool'u mutlaka izlemelisiniz. Neden mi? Nedenleri sıralamaya başlayalım.



1. Şu ana kadar beyaz perdeye en iyi aktarılan çizgi roman karakterlerinden biri


Her şeyden önce Deadpool'un çizgi roman külliyatıyla biraz olsun tanışmışsanız Deadpool gibi sıradışı bir karakterin sinemaya nasıl uyarlanabileceği konusunda bir takım endişeleriniz olabilir. Fakat çizgi romanlardaki Deadpool sinemaya o kadar başarılı bir şekilde aktarılmış ki çizgi roman sayfalarından fırlamış ve ete kemiğe bürünmüş bir Deadpool duruyor karşınızda. Dördüncü duvarı aşmasından en stresli durumlarda bile absürdlüğünden asla ödün vermeyen laubaliliğine kadar çizgi roman Deadpool'un en sevdiğimiz özellikleri en iyi şekilde perdeye yansıyor.

2. Mizah, mizah ve daha çok mizah...



3. Filmin kendini ciddiye almaması

Filmdeki mizah sadece Deadpool'un, karakter özellikleriyle de sınırlı kalmıyor. Film kendi tarzını ciddiye almayışıyla, senaryosundaki 'saçmalıklarla' dalga geçmesiyle bir yandan çuvaldızı kendisine batırıyor. Zaten bu durum kendi başına bir mizah öğesi oluyor. Bunu örneklemek için ufak bir spoiler vermek zorunda kalacağım. Bir sahnede Deadpool Xavier'ın okuluna gidiyor ve filmde yer aldığını zaten bildiğimiz Negasonic Teenage Warhead ve Collossus Deadpool'u karşılıyor. Bunun üzerine Deadpool "koskoca malikanede sadece siz mi yaşıyorsunuz, yoksa stüdyonun parası başka bir X-Man'ı filme taşımaya yetmedi mi" diyor.

4. Easter egg'ler ve referanslar

Deadpool Özel Gösteriminden Notlar: Deadpool'u Mutlaka İzlemeniz İçin Yeter de Artar 9 SebepDeadpool'un telif hakları da X-Men'in de olduğu gibi FOX stüdyolarında olan bir kahraman. Fakat bu Deadpool'u gerek hakları SONY'de olan Spiderman'e, gerekse Marvel'in kendi stüdyosunun ürettiği Avengers filmlerine acımasız göndermeler yapmasına ya da Ryan Reynolds'un gerçekten bir facia olan DC Comics karakteri Green Lantern'e laf sokmasına engel olmuyor. Daha neler neler var ama filmle ilgili merakınızı taze tutmak adına çok da detaya girmeyelim.

5. Çıplaklık... çıplak kadınlar ve erkekler...

Filmin +17 olduğunu söylemiştik değil mi? Filmde hem Reynolds'u hem de filmi izlemek için yeter de artar nedenlerimizden biri Morena Baccarin'i tüm çıplaklıklarıyla görme imkanı veriyor. Ha, bu arada... Geekyapar'dan okuduğumuz bir habere göre 2016 sonbaharında filmin daha ayıp bir versiyonu Blu-ray ve DVD'ye gelecekmiş... Heyecanla bekliyoruz.

6. Morena Baccarin




Sözler kifayetsiz...

7. Cameo'lar

Öncelikle Deadpool'daki cameo'lar şu ana kadar alıştığınız türden değil. Filmle ilgili daha önce kimlerin, hangi karakterleriyle cameo yapacakları ile ilgili birçok haber, dedikodu dolaştı. Hugh Jackman'ın Wolverine'si ise bunlardan biriydi. "Fakat hiç sandığınız gibi değil" diyerek bu konudaki merakınızı biraz arttıralım :)

8. Jenerik sonu sahnesi (post-credit scene)

Zaten film daha vizyona girmeden iki gün önce Deadpool 2 için imzalar atıldı. Filmin son sahnesinde yeni filmle ilgili çok tatlı bir sürpriz, çok sürpriz bir şekilde duyuruluyor ;)

9. Bir 'origin filmi' sıkıcılığında olmayan bir 'origin filmi'


Gerçekten beyaz perdeye uyarlanan çizgi roman karakterlerinin hemen hemen tüm ilk filmlerinde origin hikayelerini izlemekten siz de bıkmadınız mı? Şu ana kadar kaç kere Hulk, kaç kez Spider-Man, kim bilir kaç kere Superman ve Batman origin hikayesi izledik. Eh, yeter artık! Bilmediğimiz bir karakter olsa bile origin hikayesi izlemekten gına geldi. İnsanlar çizgi roman filmlerine süper kahraman buhranları izlemeye gitmek istemiyor. Eğlenmeye, aksiyon görmeye, kendi buhranlarını unutmaya gidiyor. Eğer Deadpool'a "emeeen, yine mi origin anlatıyolar" diye gitmemeyi düşünüyorsanız... düşünmeyin. Filmin geri dönüşlü anlatışları ve filmdeki dış sesin de Deadpool'a ait olması insana bir origin hikayesi izlediğini unutturuyor. Deadpool'un origin hikayesi öyle güzel ara geçişler ve anlatım teknikleriyle eklemlenmiş ki filme, bu sahneler filmin yüksek temposu arasında rahatlatıcı sekanslar gibi geliyor.

Uzun lafın kısası Deadpool, şu ana kadar izlediğiniz çizgi roman uyarlaması filmlerden çok farklı, çok sıradışı, çok daha kanlı, çok daha terbiyesiz ve... biraz iddialı olacak ama çok daha eğlenceli. Şimdiden iyi seyirler.

Sinemaseverlerin merakla beklediği 'Deadpool' bugün vizyona giriyor. Film Marvel Comics’in ünlü çizgi roman kahramanı “Deadpool“un maceralarını konu alıyor.
Kanser olduğu ortaya çıkan eski bir Özel Kuvvetler askerinin bilinen tedavi yöntemleri dahilinde hayatta kalma ihtimalinin olmadığı anlaşılıyor. Wade Wilson eskisinden daha iyi hale getirilme vaadinde bulunularak Weapon X adlı bir tedavi programının parçası yapılıyor. Ancak programın başarısız olması sonucu Wilson yepyeni bir karakter olarak yeniden hayat buluyor.

Uğur Yüksel’in konu ile ilgili yazısı şöyle: 


Ryan Reynolds’ın hayat verdiği Deadpool, komedi ve aksiyon vadediyor! Yılın merakla beklenen projesi 'Danimarkalı Kız' ise ilginç konusu ve özellikle Eddie Redmayne’in muhteşem oyunculuğuna rağmen Hollywood usulü melodrama dönüşmekten kurtulamıyor. DEADPOOL İlk kez 2009’da 'X Men Origins: Wolverine'de karşımıza çıkan Marvel karakteri Deadpool, kendi filmine kavuşmanın sevinciyle aramızda.

Fazlasıyla gürültülü, kanlı ve çenebaz bir şekilde hem de. Bilmeyenler için hemen tanıştıralım: Deadpool’u çizgi roman dünyasında farklı kılan (eh, hep aynı hep aynı süper kahramanlardan Hollywood bile sıkıldı) bir dolu özelliği var. En bilineni, Deadpool’un bir çizgi romanda olduğunun gayet bilincinde olması ve böylece dördüncü duvarı yıkması! Diğerleri gibi kendini ya da eylemlerini ciddiye almadan, ölümle burun buruna geldiğinde bile (ki gerçekten Ölüm’le yüz yüze geliyor ve kendini ona hayran bırakıyor) kötü esprilerinden bir an olsun vazgeçmeden hayatta kalan biri.

Saçma sapan planlarıyla ilk başta kimselerce ciddiye alınmasa da her zaman en iyi yöntemi bulan, çizgi roman dünyasının en saçma ve komik karakteri de aynı zamanda. Bruce Lee filmlerine ve bilimkurguya hayran kahramanımız, filmde göreceğiniz şekilde ölümsüzlüğü ve hızlıca iyileşebilmesiyle de meşhur. Öyle ki, Wolverine’kinden daha hızlı işliyor bu süreç ve Hulk’ın paramparça ettiği uzuvlarını çabucak bir araya getirip yaşama kaldığı yerden devam edebiliyor.
Bir diğer çekici ve ayrıksı özelliği ise, bildiğimiz diğer süper kahramanlar gibi dünya barışı için değil öldürmek ve para için yaşaması... 

Ne iyi ne kötü anlayacağınız, gerçek bir anti kahraman! Kanser olduğu için çok kısa ömrü kaldığını öğrenip bir askeri deneye katılan Deadpool (adını da bu deneyde başarısız olan deneklerin atıldığı yerden alıyor), kontrol edilemez bir beden bozukluğu sürecine giriyor ve Spider Man’in kıyafetine çok benzer kırmızı bir kıyafetle yaşamaya mahkûm oluyor. Ve tabii, düşmanlarından intikam almaya yemin ederek aramıza katılıyor. İlk kez beyazperdede göründüğünde izlediğimiz Ryan Reynolds, rolünü bırakmıyor ve bu sinir bozucu derecede geveze ve sulu kahramana hayat vermekte eksik kalmıyor. Daha çok oğlan çocuklarına seslenen filmi, koparılan kafalar fantezisi olanlara da tavsiye ederiz.