CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal'ın cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirirken "Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın, olmaz" sözlerine MHP lideri Devlet Bahçeli'den tepki geldi. Bahçeli, sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu:

Dilin kemiği yok derler,doğrudur;ama kemiksiz de olsa vurdu mu yatırır. Dil gönülden beslenmedikçe dirlik getirmez,getirse de dengeli olmaz. Büyük düşünürümüz Yusuf Has Hacib; gözünü kollarsan gönül dilemez. Gönül dilemezse hiçbir şeye tutsak olmaz, diyor, ne güzel söylüyor.

HALT EDİYOR, GÜNAHA GİRİYOR

Mevlana, garez gelince hüner kaybolur,yüzlerce perde iner gönülden göze derken,eksik bırakıyor. Garez olunca dil de yanılır, yanlışa çakılır. Dili bozulmuş birisi, “beşer şaşar, böyle bir yetkiyi Peygambere versen bozar diyebiliyor”, elbette halt ediyor, günaha giriyor. 16 Nisan Referandumundan dolayı uykuları kaçanlar ille de kulp bulacaklar ya, ama hesapları ters tepiyor, Allah ayaklarını dolaştırıyor.

SEÇİM YAPILDI, IRKÇILIK VE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI TOKADI YEDİ

Kalbin temizliği yüze, yüzün temizliği dile yansır. Heybede ne varsa ele o gelir,dilden ne çıkarsa talih veya talihsizliğin kilidini o açar. Hollanda kararmış dilinin, kötü niyetinin kurbanı oldu, farkında değil. 15 Mart’ta seçim yapıldı, ırkçılık ve Türk düşmanlığı tokadı yedi. Bernard Shaw diyor ki, nefret, yüreksizlerin korkutuldukları zaman duydukları bir öç alma halidir. Hollanda yüreksizliğe, nefrete yenildi.

AVRUPA TELAŞLIDIR

Hollanda’da varlık mücadelesi veren Türk soylu kardeşlerim muhataplarına demokrasiyi öğretti, sandıkta mesajı verdi, tahammülsüzlüğü yendi.Tek yönlü sokakta iki tarafı kontrol ederek karşıya geçmeye gerek yoktur.Bu tedbirden çok, tedirgin bir telaşın ürünüdür.

Avrupa telaşlıdır. Şinasi öyle diyor; alçak tepecikler kendilerini dağ zannederler. Ben de diyorum ki, dağ olsalar ne yazar; önemli olan insan olmaktır. Bir milleti imha için askeri istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilinden ve dininden soğutmak kâfidir. Avrupa’nın gayesi budur.

ÜLKENİZE SAHİP ÇIKIN

Sevgili gençler; sizler henüz okunmamış, henüz yazılmamış millet destanısınız. Karşımızdaki tehlikeyi görün, 16 Nisan’a mührü vurun. Arkanızı güneşe çevirirseniz, gölgeniz önünüze düşer. Dönün güneşe, kovun gölgeyi, davranın, harekete geçin, ülkenize sahip çıkın.

''FATİH'İN İSTANBUL'U FETHETTİĞİ YAŞTASINIZ, HER ŞEY SİZE HELAL''

Değerli gençler,bir düşünün Türkiye’yi.Çünkü düşünmek görmektir,bunu da bilin.Beka en çok sizin için,en çok sizin geleceğinizin güvencesidir.Önce ateş edip sonra nişan almak komedidir. Zihninizin paraşütlerini açarsanız, iş yaptığını, şuuru kanatlandırdığını fark edersiniz.

Genç kardeşim, Yunus diyor ki, cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen. Sizler doğrusunuz, siz dik duruşsunuz. Fırsatı görmek için uyanıklık,yakalamak için yetenek ve cesaret,ondan istifade için kuvvet ve kararlılık gerekir.Bu Türk gençliğinde vardır.

Diyorlar ki,18 yaşındaki gencin seçilme hakkına ulaşması anlamsızdır. Sizler Fatih'in İstanbul’u fethettiği yaştasınız,her şey size helaldir.