Diyanet İşleri Başkanlığı, hac farizasını yerine getirmek için Suudi Arabistan'a giden ancak Irak vizesi almadıkları gerekçesiyle alıkonulup Türkiye'ye geri gönderilen hacı adaylarını taşıyan Karasu Turizm Seyahat Acentası'nın 2012 yılında hac ve umre turu düzenlemek üzere sözleşme imzalayan seyahat acentaları arasında bulunmadığını bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, hac mevsiminde Suudi Arabistan'da çeşitli alanlarda çalıştırılmak üzere vasıflı ve vasıfsız işçiler ile bu işçileri götürecek firmalarda aranacak şartların yanı sıra bu konuda ilgili kuruluşlar ve firmalarca yapılacak iş ve işlemlerin Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu'nca belirlendiği ve Resmi Gazete'de tebliğ olarak yayımlandığı hatırlatıldı.

Söz konusu tebliğ uyarınca vasıflı ve vasıfsız işçilerle ilgili iş ve işlemlerin Türkiye İş Kurumu tarafından yürütüldüğü belirtilen açıklamada, ''Karasu Turizm Seyahat Acentası'nın 2012 yılı hac organizesinde vasıflı-vasıfsız işçi çalıştırmak üzere Türkiye İş Kurumu'na müracaat edip etmediği ve gerekli işlemleri yaptırıp yaptırmadığı bilinmemektedir'' ifadelerine yer verildi.

Karasu Turizm Seyahat Acentası'nın, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın denetimi ve gözetimi altında 2012 yılında hac ve umre turu düzenlemek üzere sözleşme imzalayan seyahat acentaları arasında bulunmadığı vurgulanan açıklamada, söz konusu firma hakkında 2 yıl önceki hac organizasyonuyla ilgili Diyanet Teftiş ve Rehberlik Başkanlığı'nca bir rapor hazırlandığı hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:

''2010 yılı hac organizasyonu ile ilgili söz konusu firma hakkında Diyanet Teftiş ve Rehberlik Başkanlığı'nca hazırlanan raporda; '1987 yılından bu yana Suudi Arabistan'da faaliyet gösteren bazı şirketlerle işbirliği yaparak hac döneminde Suudi Arabistan'a vasıflı-vasıfsız işçi götüren Karasu Turizm Seyahat Acentası'nın 2010 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı bilgisi ve denetimi dışında kaçak olarak hac organizasyonuna katılan ve sayıları 160-220 arasında olduğu ifade edilen insanların vizelerini Suudi Arabistan'ın Aşkaabat Büyükelçiliği'nde aldığı, acenta yetkisinin bu organizasyona katılan insanları ölçüsüz taahhüt ve sözlerle aldattığı ve mağdur ettiği, ziyaret yerleri ve hac menasiki konusunda ciddi sıkıntılar yaratmak suretiyle dini duygularını istismar ettiği' ifade edilmiştir.''

Açıklamada, söz konusu raporda belirtilen hususların değerlendirilmek üzere toplanacak ilk Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu'nun gündemine alınmasının planlandığı kaydedildi.