BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “Sabah akşam önümüze bunu getiriyorlar. Kaldırmayan namerttir. Hepimizin dokunulmazlığı kalksın. Sabah öğle akşam ‘dokunulmazlığı kaldırırız’ tehdidi ile karşımıza gelmeyin.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Kongresi tarafından Kadıköy Meydanı’nda 1 Eylül Barış Mitingi düzenlendi. Mitinge başta BDP’liler olmak üzere bazı sivil toplum örgütleri destek verdi. Slogan ve pankartlar eşliğinde Kadıköy Meydanı’na yürüyen gruplar meydanda bir araya geldi. Meydanda kurulan platformda sivil toplum örgütü temsilcileri tek tek konuşma yaptı.

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş burada yaptığı konuşmada, insanların birbirlerini katlettiğini söyledi. İnsan sevgisini yüreğinde taşıyanların ancak barıştan anlayabileceğini belirten Demirtaş, “Neredeyse her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Dünyanın birçok coğrafyasında insan insanı katlediyor. Barış anayasa kanun tüzük işi değildir; yürek işidir, ahlak işidir. Anayasayı kanunu elinde bulunduranlar barıştan anlamaz. İnsan sevgisini yüreğinde taşıyanlar barıştan anlarlar. Şu günlerde barış için alanlara çıktığımız şu gün bile insanlar ölmeye devam ediyor. İnsanlar kendi anavatanında özgürce yaşamak için direniyor diye katlediliyorlar. Bu katliamların tek nedeni vardır. İşgalin sömürünün sürdürülebilmesi.” diye konuştu.

Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Demirtaş şöyle devam etti: “ ‘Biz burada savaş var. İnsanlar ölüyor.’ dediğimizde kıyameti koparıyorlar. Bana ‘yalancı’ diyene buradan sesleniyorum. İnşallah sen haklısın. İnşallah ben haksızım. Savaş inşallah yoktur. Sen haklıysan anaların gözyaşı dinmiş demektir. Savaş derinleşmişse bütün ölümlerin vebali artık Recep Tayyip Erdoğan’ın omzundadır. Tayyip Erdoğan bu savaş görülmesin duyulmasın kimse ben bu savaşı yıllarca sürdüreyim istiyor. Mızrak çuvala sığmıyor. Artık orta çağda yaşamıyoruz. Dünyanın neresinde ne oluyorsa haberdarız. Kendi ülkende bu kadar derinleştirdiğin bu savaşı ne kadar saklayabilirsin. Bu ölümleri 'bunlar yalancı' diyerek durdurabilir misin? Başbakan da kral da olsan vicdansızsan barışı yapamazsın." dedi.

Suriye'de yaşananlarla ilgili de hükümeti eleştiren Demirtaş, savaşın Suriye ile Türkiye arasında yaşandığını öne sürdü. Hatay'daki kamplarda silahlandırılan kişilerin Türkiye'den Suriye'ye eylem yapmak için geçtiğini ileri süren Demirtaş,"Türkiye’nin savaşıp savaşmama kararını verme yetkisi meclistedir. Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı 75 milyon adına kafa kafaya karar verebiliyor. Tayyip Erdoğan tek başına içeride ve dışarıda bu ülkeyi savaşa sürüklüyor.” diye konuştu.

PKK ile BDP milletvekillerinin kucaklaşmasını değerlendiren Demirtaş, “BDP milletvekilleri insani bir refleks olarak Şemdinli’de PKK gerillaları ile kucaklandı diye terörist ilan ediliyor. Biz hangi PKK eyleminden dolayı PKK’ya teşekkür ettik. Hep 'bu akan kan dursun' dedik. 'Ellerinizi tetikten çekin, bu savaş dursun' dedik. 'Anaların gözyaşı arasında fark yoktur' dedik. Kim ölümlerden zevk alıyor. Senden bu dünyada da öbür dünyada da yaptığın zulmün hesabı sorulacak. Biz milletvekili seçilirken senin barajına rağmen seçildik.” şeklinde konuştu.

Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili düşüncelerini de açıklayan Demirtaş konuşmasını şöyle tamamladı: “Sen bizim patronumuz musun?, Müdürümüz müsün? Etrafındaki şakşakçılar fazla gaz vermiş. BDP milletvekilleri senin memurun değil. Ben kimi nereden atıyorsun? Kaldırmayan namerttir. Sabah akşam önümüze bunu getiriyorlar. Hepimizin dokunulmazlığı kalksın. Yiyorsa hodri meydan. Bize dokunulmadığı nerede görülmüş. Polisin medyan savcın zaten dokunulmazlığı ihlal ediyor. Bizi halk koruyor. Bizim dokunulmazlığımızı halk sağlıyor. O yüzden sabah öğle akşam dokunulmazlığı kaldırırız tehdidi ile karşımıza gelmeyin.”

Öte yandan Başbakan'ın Suriye ile ilişkiler konusunda yaptığı geçmişteki bir konuşmasının ses kaydından bir kısım Demirtaş'ın konuşması arasında katılımcılara dinletildi.