ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere önemli ülkelerin merkez bankalarının genişlemeci politikalar izlemesi, özellikle dünyada birçok ülkenin enflasyon baskısı altında kalmasına neden oldu.

Pandeminin oluşturduğu olumsuz koşullar altında hükümetlerin getirdiği destek paketleri başta olmak üzere merkez bankalarının piyasaları fonlamasıyla ekonomik toparlanmaya yönelik önemli adımlar atıldı.

ABD başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke ekonomisinde enflasyon çok yüksek seviyelere ulaştı. Bu kapsamda ABD’de temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 5.4 seviyesine ulaşarak 2008 yılından bu yana en yüksek artışını kaydetmişti. Bu hafta ise açıklanan enflasyon rakamlarına göre ABD’de TÜFE ağustos ayında yıllık bazda yüzde 5.3 arttı. Böylelikle enflasyon, 13 yılın en yüksek seviyesinden gerileme kaydetmiş oldu.

ABD’ de TÜFE’deki artışın yıllık bazda geri çekilmesiyle birlikte piyasalarda bundan sonra enflasyonun en yüksek seviyeden kademeli olarak düşeceği görüşü hakim oldu. Perşembe günü ABD’de açıklanan perakende satış rakamları ve Philadelphia Fed İmalat Endeksi’nin piyasa beklentilerinin çok üzerinde gerçekleşmesiyle ekonomik toparlanmaya ilişkin tahminler yükseldi.

ABD’de ağustos ayına ilişkin perakende satış rakamları önceki aya kıyasla yüzde 0.7 oranında artış kaydetti. Piyasa beklentisi ise yüzde 0.8 azalması yönündeydi. Philadelphia Fed İmalat Endeksi de piyasa beklentilerinin aksine eylülde geçen aya kıyasla 11 puanlık bir artış kaydetti.

ONS ALTIN SERT DÜŞTÜ 

ABD’den gelen ekonomik gelişmelerle birlikte dolar gelişmiş ülke para birimlerine karşı güç kazanırken, ons altında sert geri çekilmeler yaşandı. Haftaya 1789 dolar seviyesinden başlayan ons altın, genel olarak 1800 dolar pivot seviyenin altında işlem gördü.

ABD’de piyasa beklentilerinin üzerinde gelen ekonomik gelişmelerle birlikte dolardaki güçlenme hız kazandı ve perşembe günü ons altında büyük kayıplar görüldü. Perşembe günü 1795 dolar seviyesinden açılan ons altın, 1745 dolara kadar geri çekildi. Ons altında günlük kayıp yüzde 2.50 seviyesini aştı.

Yaşanan düşüşün ardından ons altın haftanın son işlem gününde kısmi toparlanma kaydetse de 1754 dolar seviyesinden kapandı. Haftalık bazda fiyat hareketlerine bakıldığında ons altın yüzde 2’den fazla değer kaybetti.

GRAM ALTIN DALGALI SEYRETTİ 

Perşembe günü ons altında yaşanan geri çekilmelerin etkisiyle birlikte gram altın fiyatlarında da düşüş görüldü.  Gram altın fiyatları perşembe günü 487 lira seviyesinden 478 liraya kadar düşüş kaydetti. Bu gelişmeyle birlikte gram altında değer kaybı yüzde 1.50’yi aştı. Ons altındaki sert düşüşün ardından doların güçlenmesiyle birlikte gram altın, haftanın son işlem gününde kayıplarını telafi etti. Bu gelişmelerle birlikte gram altın, haftayı 487 lira seviyesinden tamamladı.

Satış fiyatına bakıldığında ise Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram fiyatı bu hafta yüzde 0,16 kazançla 486,00 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 0,19 artışla 3.223,00 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 786,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yatay seyretti.

DOLAR ENDEKSİ KRİTİK EŞİĞİ AŞTI 

ABD’de ekonomik toparlanmaya ilişkin beklentilerin artması ve açıklanan verilerin piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesiyle 6 gelişmiş ülke para biriminin dolar karşısındaki hareketinin incelendiği dolar endeksi, 93 kritik eşiğini aştı. Haftalık bazda hareketine bakıldığında dolar endeksinde en düşük 92.29, en yüksek ise 93.23 seviyeleri görüldü.

DOLAR VE EURO PRİMLİ SEYRETTİ 

Dolar endeksindeki yükselişe bağlı olarak dolar/TL, bu hafta 8.62 lira seviyesinden kapandı. Haftalık bazda fiyat hareketlerine bakıldığında dolar/TL’de en düşük 8.40 lira, en yüksek ise 8.66 lira seviyeleri görüldü. Euro ise haftayı 10.12 lira seviyesinden kapattı. Dolar/TL bu hafta yüzde 2.47 değer kazanırken, euro da yüzde 1.68 artış kaydetti.

ALTIN VE DOLARDA YÖN GELECEK HAFTA ŞEKİLLENECEK 

Önümüzdeki hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) toplantı tutanakları yakından takip edilecek. ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarında bir değişiklik yapması beklenmezken Fed Başkanı Jerome Powell’ın varlık alımlarına yönelik sözle yönlendirme yapması öngörülüyor. Buradan çıkacak olan kararlar para ve emtia piyasalarındaki gidişatı belirleyecek.